Günümüzde şeyhlere yapılan muamele insanüstü muamelesidir. Onlar günahsız, yanılmaz, kutsal ruhanilerdir. Ne dilerlerse dilesinler, duaları asla boş çevrilmez, aynı anda birçok yerde bulunabilir ve binlerce müridinin sıkıntısını giderebilir. Hâşâ onlara yürüyen ilah nazarıyla bakılmaktadır. Kadim Yunanlılarda nasıl en büyük tanrı Zeus'un riyasetinde bir "tanrılar panteonu" varsa, bu tanrılar kâinatın yönetimini kendi aralarında paylaşmışlarsa, bu kimselere göre de Allah kâinatı gavs, insan-ı kâmil, kutub, ricâlü'l-gayb gibi alt tanrılarla birlikte yönetmektedir. Allah ise, Resulüne şunu emretmektedir: "De ki; Ben - Allah'ın dilemesi hariç- kendime bile bir fayda ve zarar vermeye mâlik/muktedir değilim." Kur'ân'daki din nerede? Tasavvufçuların dini nerede? Koca Peygamber değil başkalarına, kendine bile fayda ve zarar veremezken, bizim yüzlerce sene ölmüş şeyhlerimiz aynı anda binlerce insanın belasını savıyor, sıkıntılarını giderebiliyor.