Merhaba sevgili okur,
Öncelikle bu zorlu ve henüz başında olduğumuz yolculuğun ilk adımından beri benimle birlikte yürüyen yol arkadaşlarıma selam olsun.
Kurtlarla Koşan Kadınlar’ı anlamak için çıktığımız Jung yolculuğu giderek karmaşık bir hâl aldı. Okuma okumayı çağırdı.
Ne demişler, karışmadan durulmaz, biz de iyiden iyiye karıştık ama durulmamız güzel olacak diye düşünüyorum. Kitap hakkında konuşacağımız gün için heyecanlıyım, kim bilir daha neler öğreneceğim.
Gelelim kitaba. Fazla kuramsal bir kitaptı. Felsefe, mitoloji, din, bilim gibi çok fazla konuya hakim olmak gerekiyordu. Hatta çoğunlukla felsefe ve mitoloji ile kucak kucağa ilerledi. Bu kitap nasıl psikoloji türünde diye şaşırdım. Çeşitli araştırmalar yaparak, makale okuyarak ve videolardan yararlanarak okudum. Sayıca daha fazla olan Arketip’i dört ana başlıkta anlatmış. Neyi ne kadar anladığımı bilemiyorum ama bir yerlerden başladık diyebiliyorum.
Jung amca beni biraz yordu. Bir taraftan ona hayran olurken bir taraftan da bizimle eğlendiğini düşünmeden edemiyorum. Bu yolculukta okunacak kitaplar var, önce Jung’u daha yakından tanıyacağım ardından Arketiplerini. Sonra Nietzche’nin Zerdüştü ve Goethe’nin Faust’u ile de tanışmam lazım. Sancılı ama bir taraftan da çok keyifli olan bu okuma yolculuğunu sevdim.
Son olarak kapak tasarımı düşündürücü. Üzerine konuşacağız efenim.
Herkese değil sadece ilgilisine tavsiye ederim. Zorlu bir okuma olacağını da unutmayınız efenim.