Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
UZAYLI KOCAKARI (Ursula K. Le Guin - 1976) Menapoz, akla gelebilecek en cazibesiz konu herhalde; bu da ilginç, çünkü menopoz hâlâ bir tür tabu kırıntısına sahip olan pek az konudan biri. Menopozdan ciddi bir biçimde söz etmek, genellikle huzursuz bir sessizlikle karşılanır; alaycı bir atıf ise rahatlamış kıkırdamalarla. Sessizlik ve kıkırdama;
"Hachiko artık yaşlı degil ve artık yorgun da degil diye cevapladı artık kendisi de yaşlı ve biraz da yorgun olan Bay Yoshikawa. "Bede­nini bıraktı ama ruhu artık daha iyi bir yerde. "Gerçekten öyle mi düşünüyorsun? diye sordu Yasuo. "Sana ne düşündügümü söyleyecegim dedi istasyon Müdürü "ama geleneksellikten çok uzak hatta belki aptalca bile gelebilir. Bay Yoshikawa duraksadı ve tren istasyona yanaşırken bekledi. "Treni duyuyor musun?diye sordu. Yasuo başını salladı. Hayatım boyunca trenlerin arasında ol­dum' dedi Bay Yoshikawa ve iyi biri olma­yı başarabilenleri cennete taşıyan özel bir tren olduguna inanmaya başladım . Profesör Ueno geçtigimiz on yıl boyunca her gün sevgili Akita-ken'i trende mi diye bu özel treni karşıladı. Günler boyunca cennette Hachiko'nun dünyada Profesör'ü bekledigi gibi Hachi'yi bekledi. Ve bugün özel tren cennete vardığında ve kapılarını açtığında trenden dışarı adım atan ilk kişi Hachiko olacak. Sahibini tekrar görünce ne kadar mutlu olacagını düşün bir." Yasuo gülümsedi. Profesör'ün parmaklarını yalayacak ve sonra halkalar çizerek zıplaya­cak ve başını döndürecek." Bay Yoshikawa da gülümsedi ve gözyaşlarını sildi. 0nu çok özleyecegim." Yasuo başını salladı ve ıslak yanaklarını sil­di. Ben de öyle."
Sayfa 95 - Yakamoz Yayınları 2017 İstanbulKitabı okudu
Reklam
200 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Pazartesi hapşırmayın, çarşamba doğmayın, öldürdüğünüze dokunmayın!
“Bir korkuya neden sığınır insan, neden onu içinde besler ve büyütür?” Batıl inançlarınız var mı? Çoğumuzun cevabı evet olsa da, “hadi canım, öyle şey olur mu,” diyenlerin sesini de duyar gibiyim. Ama şu bir gerçek ki gün içerisinde batıl olup olmadığına dikkat etmeksizin birçoğunu uygularken buluyoruz kendimizi. “Doğum gününde mum üflemek
Orta Çağ Avrupa’sında Batıl İnançlar
Orta Çağ Avrupa’sında Batıl İnançlarGülnur Özer · Selenge Yayınları · 20239 okunma
Garip değil mi ? Yaşama sevincinin ölüm düşüncesine, ölüm korkusunun sonsuzluk duygusuna yol açması. Bizim, ölüm korkusu ve sonsuzluk isteği ile elimizdeki tek gerçek, biricik şans olan bu dünyaya sırtımızı dönmemiz... Yazık! Kimse bize sonsuzluğun kendi ömrümüz olduğunu öğretmedi. Hiçbir zaman bilemeyeceğimiz bir sonrasızlık ardında elimizde ki tek bilineni bunca aşağılamamız, suç ve günaha boğmamız ne kadar acı ve aptalca.
Garip değil mi -dedi- yaşama sevincinin ölüm düşüncesine, ölüm korkusunun sonsuzluk duygusuna yol açması. Bizim, ölüm korkusu ve sonsuzluk isteği ile elimizdeki tek gerçek, biricik şans olan bu dünyaya sırtımızı dönmemiz... Yazık! Kimse bize sonsuzluğun kendi ömrümüz olduğunu öğretmedi. Hiçbir zaman bilemeyeceğimiz bir sonrasızlık ardında elimizde ki tek bilineni bunca aşağılamamız, suç ve günaha boğmamız ne kadar acı ve aptalca."
Sayfa 76 - KırmızıkediKitabı okuyor
Anadoluda gerçekten cehalet hüküm sürüyor
Arkadaşlar, tokatın zile "ilçe" sinden bi kızla konuşmuş bulundum. Nasıl konuştuğumu sormayın, rastgele insanlarla anonim konuştuğun bi uygulamada karşılaştım ve numarasını aldım. Sadece sesini duyduğum o 60 saniyede anlamıştım cehaleti evet ama umutsuz vaka olduğunu anlamam için sonrasında whatsapptan 10 15 dakka konuşmam
Reklam
418 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
İlk önce genel olarak seri hakkında konuşacağım, sonra da King's Men yorumumu yazacağım. Uzun olacak çünkü KONUŞMAK İSTİYORUM HER ŞEYİ DÖKMEK İSTİYORUM All For The Game üç(dördüncüsü yeni çıktı) kitaplık bir seri. Ve her bir kitap bir öncekinden de iyi olup daha da üstüne konularak çok başarılı bir şekilde kaleme alınmış bana göre. Ben
The King's Men
The King's MenNora Sakavic · Smashwords Edition · 201421 okunma
''… Koyuldukları işe canla başla sarıldıkları için bu genç kızlar, başlarını kaldırıp bakacak halde değildirler. Halılara işlenmiş ışıklı tabloların önlerine serdiği ve ne yapsan anlatılamaz o hayatla, ruhlarında ezdikleri hayatın aynı olduğunu; onlar, bütün bu resimleri çizerlerken fark etmezler bile. Buna inanmak istemezler. Bunca
Can Yayınları
Biz vidaya "nesnel" olarak bakımıştık. Geleneksel bilimsel yöntemle bütünleşmiş olan "nesnellik" doktrinine göre, bu vidadan hoşlanmamızın ya da hoşlanmamamızın doğru düşünmemizle bir ilgisi yoktur. Gördüğümüz şeyi yorumlamamamız gerekir. Aklımızı, doğanın bizim için dolduracağı boş bir levha haline getirmeliyiz ve sonra, gözlediğimiz gerçekler hakkında tarafsız bir şekilde akıl yürütmeliyiz. Ama durup da, bu sıkışmış vidaya dayanarak bunun hakkında tarafsız düşünürsek tüm bu tarafsız gözlem düşüncesinin ne kadar aptalca olduğunu görmeye başlarız. Nerdedir o olgular? Biz neyi tarafsızca gözleyeceğiz? Yarığı bozulmuş vidayı mı? Yerinden çıkmayan yan ka- pağı mı? Boyasının rengini mi? Hız göstergesini mi? Poincarè'nin diyeceği gibi, motosiklette sonsuz sayıda olgu vardır ve gözlenmesi gerekenler dans edip kendilerini takdim etmezler. Gözlenmesi gereken, yani gereksinim duyduğumuz olgular yalnızca pasif değil, lanet olası bir şekilde gizlidirler de ve yalnızca oturup bakmakla onların gözlem ini yapamayız. Ya işin içine girip onları ararız ya da uzun süre burada otururuz. Sonsuza dek. Poincare'nin belirttiği gibi, hangi olguları gözleyeceğimiz konusunda bilinçaltı bir seçim yapılması gereklidir.
Tannm yardım et bana... Sesiyle sanki beni uçurumun kenarından itiyor kadifeden zifiri karanlık gökyüzündeki bir yıldi2 ışığı gibi kınlıyorum. İçimden ışık kıvılcımlan geçiyor öyle güçlü öyle yoğun ve yakıcı ki. Artık rahatlamış bir tonla. Oh evet bebeğim işte bu diyerek beni yatıştınyor. Zorlukla nefes aldığımı fark ediyorum ve çığlıklarım
Sayfa 38
Reklam
6 )Sözel judo: eleştiri ateşi altında olduğunuzda karşılık vermeyi öğrenin değersizlik hissinizin nedeninin süregiden de öz eleştirileriniz olduğunu öğreniyorsunuz Bu durum sürekli kendinize nutuk çektiğiniz ve sertt gerçekçi olmayan bir şekilde zulmettiğiniz üzücü bir iç konuşma şeklini alır Genellikle öz eleştiriniz başka birinin sert bir
Sayfa 143
—Peki biz ne kadar mutluyuz?
• ❝ —Öyleyse sana göre kimse mutlu değil, öyle mi? Bazıları mutlu görünüyor ama açıkça bu konu üze­rinde fazla düşünmüyorlar. Diğerleri planlar yapıyor: Bir kocam, yuvam, iki çocuğum, şehir dışında bir evim ola­cak. Bunlara sahip olmak için uğraşırken matadora ba­kan boğa gibiler: İçgüdüsel tepkiler veriyorlar, hedefin nerede olduğu hakkında hiçbir fikirleri yokken aptalca hareket ediyorlar. Araba alıyorlar, bazen bir Ferrari'leri bile oluyor ve yaşamın anlamının bu olduğunu düşünü­yorlar ve asla bunu sorgulamıyorlar. Oysa ruhlarında taşıdıklarını bile bilmedikleri keder, gözlerinden okunu­yor. Sen mutlu musun? ❞ •
Sayfa 51 - Can YayınlarıKitabı okudu
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
Ne kadar aptalca değil mi, aynı sıkıntı nedeniyle tabi ki gelemezsin.
Sayfa 103Kitabı okudu
942 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.