"Hiçbir yere gitmiyorsunuz." Sandalyeyi çekip işaret etti.
"Oturun."
"Yok, sağ olun. Çıkıp gitme planımı uygulayacağım sanırım."
Jack'e, onun blöfünü görme fırsatı vermeden el çantasını kapıp kapıya doğru yürüdü. Eşyalarıyla uğraşacak hali yoktu, sonra alırdı nasılsa.
"Sizinle tekrar görüşmek güzeldi, Ajan Pallas. Nebraska'daki üç yılın, hıyarlığınızı azaltmadığını gördüğüme sevindim."