Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bilgelik nedir? Bilgelik her zaman aynı şeyi istemek ya da istememektir. İstediğin şeyin doğru olması koşuluyla, bunda en ufak bir kısıntı yapmamalısın artık. Çünkü doğru olandan başkası, bir insanın hep hoşuna gitmez. O halde insanlar tam istediklerini sandıkları anda, ne istediklerini bilmiyorlar aslında. İstemek ya da istememek kesin olarak kimse için kararlaştırılmış değildir: Kararlarımız değişir her gün, tersine döner, bir çokları için yaşam bir oyun gibidir. Başladığın işi devam ettir o halde, belki sonuna ulaşırsın ya da daha sona varmadığını yalnız senin bileceğin bir yere kadar ulaşabilirsin.
Sayfa 89 - Jaguar KitapKitabı okuyor
Duaların sonunda amin demek, her konuda olduğu gibi şimdi de en doğru karar ve en uygun sonuç nedir, yalnız ve kesinlikle Allah bilir gerçeğine olan güveni belirtmek için kullanılır. Allaha güven aynı iman gibi akıldan ötedir. Akıl mantık almasa bile kabulleniştir. İnanmaktan daha üst kademe, güvenmektir. İnanmak zihinden kaynaklanır güvense yürekten doğar. Benim için neyin iyi olduğunu O benden daha iyi bilir. Olanları anlamayan benim. Ben sadece Söylediklerini yapacağım, zaman gelecek ve ben neler olup bittiğini, hangi şeyin neye sebep olduğunu dinleyeceğim. Yapacağız ve dinleyeceğiz yada işittik ve itaat edeceğiz. Emredilenleri sorgulamakla bir yere varışamayacağını çoktan anladım. Kimisine aklım yetti Kimisine yetmedi. İspat istedim yanıt aradım, yanlış arzuladım fakat çoğu gerçek olmadı. O na inanmak yerine bir başka insana veya kendime mi inanayım? O na güvenmek bana istediklerimi versin ve ben mutlu olayım diye değildir, tam aksine, başıma her be gelirse gelsin, iyi veya iyi olduklarını anlamadığım hepsi, benim aslen gelişim ve tekamülüm için ihtiyacım olan demektir. Zamana yayılamayan kafam, henüz olanları olduğu gibi göremediği için, ancak belli bir süre geçtikten sonra geriye bakıp yorum yapabiliyor. Filmin sonunu görmeden Yönetmenin ne hazırladığını düşünmek, ihtimalleri kafadan geçirmek sonuca ulaşmak demek değildir. Kısıtlı bir beyin kapasitesiyle sınırsız bir olguyu anlamanın nafile çabasıdır.
Reklam
Bir keresinde Pasinler'in bir köyüne gitmiştir, köylüleri ziyaret edecek, sohbet edecek gidecektir. Köyde bir evde ahaliyle sohbet etmektedir, oysa dışarıda başka bir tecelli vardır. Dışarıda köylerde çerçilik yapan bir zat vardır, o da köye gelmiştir, tütün satacaktır. Fakat bu çerçi, hemen hiç ayık gezmeyen birisidir. Meydanda kimsecikleri
Neşeyi ne tartar, gamı kim ölçer Acı söz yarası kaç yılda geçer Beklemek sancıdır, ayrılık hançer Gurbet nedir ne değildir? De hele
Kaşe + İmza. Hepimiz geberip gideceğiz bir gün!
Kıyamet nedir? Nasrettin Hoca'nın, bacı ölürse küçük kıyamet, ben ölürsem büyük kıyamet dediği gibi herkesin ölümü kendi için bir kıyamet demektir. Bundan ötürü hepimiz için sonunda ölüm muhakkak olduğundan Halley'in bu defa ki teması tehlikesinden kurtulmakla ne ölümden ne kıyametten ebediyen Kurtulmuş sayılamayacağımıza göre birkaç sene sonra olacak bir hadisenin bugün olması ihtimaline lüzumundan çok korku ve telaş göstermek akla mantığa uygun değildir.
Sayfa 48 - İrfanKitabı okudu
Ne demektir ‘Köylü bizim efendimiz?’ Köylü kim, bir koca Gazi Paşa kim? Laf gelimi bir laftır bu... ‘Vatan millet yoluna zorlatmaktayım,’ anlamınadır. ‘Köylü takımına efendi dedikse, gerisini anlamalı,’ demektir. Bunca padişah gelip geçmiştir. Osmanoğullarından... Bunca tarih kitapları yazılmıştır ki, eşşek yüküyle yazılmıştır. Bak bakalım birinde
Dadal efendiKitabı okudu
Reklam
İnsan yaşamını sever, anasının karnında olduğu sürece... Sonra devlet baba, sabahtan akşama ne yapacağını söyler sana. Seni kıskaca alır, yakana yapışıp seni yola sokar, kanunlar ve yasaklarla! Birinci emir: Sökül be adam! İkinci emir: Kapat çeneni! Böylece yaşarsın karanlıkta, hapı yutmuş bir insan olarak.Üzüntünü unutmak için de arada sırada meyhaneye gider sarhoş olursun, birayla, bazen şarapla, ağrılar girer başına. Bu arada yıllar geçer, saçlarını yer güveler, vücudunu yorgunluk kaplar, her yanın pörsür. Beyninde aklın ekşir, sen iğne ipliğe dönersin. Kısacası, fark edersin güzün geldiğini, kaşığı bırakırsın elinden ve ölürsün. Şimdi sorarım sana dost, nedir insan, nedir yaşam? Büyük Schiller'imiz ne demişti bir zamanlar: "En iyi, kalite değildir." Ve ben de derim ki: "Kümeste tavukların inip çıktığı merdivendir yaşam. Pislik dolu!"
Sayfa 70 - EverestKitabı okudu
İlim ile Bilim arasındaki fark nedir? Atatürk'ün İlminin Manası Nedir?
Mustafa Kemal Atatürk'ün sahip olduğu ilmin ne anlama geldiğini Atatürk'ü dine yamama çabalarını boşa çıkarmak için açıklamak zorundayım. Mustafa Kemal Atatürk'ün sözlerini bilmek, öğretmek, öğrenmek aşamasını geçtik. Şimdi o sözlerin manasını öğrenerek yarım kalan devrimi tamamlama aşamasına geçiyoruz. İlim sahibi olmak
Yahudi çocukları içinde birisi...
Bir zaman, Resûl-i Ekrem (Aleyhissalâtü Vesselâm) Hazret-i Ömer Radıyallahu Anh'a yahudi çocukları içinde birisini gösterdi. "İşte sureti!" dedi. Hazret-i Ömer (Radıyallahu Anh), "Öyle ise ben bunu öldüreceğim." dedi. Ferman etti: "Eğer bu Süfyan ve İslâm Deccalı olsa, sen öldüremezsin; eğer o olmazsa, onun suretiyle
Sayfa 395 - Süleymaniye vakfıKitabı okudu
Marx'a göre devletin amacı nedir?
Karl Marx’a göre devlet, Rousseau, Hobbes ve Locke’un belirttikleri üzere yapaydır, insan eliyle oluşturulmuştur. Ne var ki kaostan kurtulup düzen kurmaya yönelik olarak oluşturulan bu yapay varlık, bu düzenin her zaman egemen sınıfların çıkarlarına uygun bir düzen olmasını sağlayan bir aletten başka bir şey değildir.
Reklam
Beklemek sancıdır, ayrılık hançer Gurbet nedir, ne değildir? De hele.
Sayfa 68 - Kadim YayıneviKitabı okudu
Neşeyi ne tartar, gamı kim ölçer? Acı söz yarası kaç yılda geçer? Beklemek sancıdır, ayrılık hançer Gurbet nedir, ne değildir? De hele.
Sayfa 68 - Kadim YayıneviKitabı okudu
Hiç başın ağrır mı, yoruldun mu hiç? Birine küstün mü, darıldın mı hiç? Sevdin mi, öptün mü, sarıldın mı hiç? Hasret nedir, ne değildir? De hele.
Sayfa 68 - Kadim YayıneviKitabı okudu
Biz neye sıvanmaktan gelmekteyiz Farmason? (Dümbüklük)
Koca Tanrı yeni zanaatta ihvanlara karşı utandırıp yere baktırmasın, biz bugün resmen dümbüklüğe sıvandık ve de bismillah dedik giriştik!” “Hay Allah belanı versin! ‘Bu deli ne diyecek?’ diye...” “Vay! Dümbük nedir bilemedin öyleyse... Yazıklar olsun senin doktorluğuna, hemi de Farmason doktorluğuna! Oğlum Doktor Farmason, dümbük demek, resmen pezevenk demektir. Ama, şükür Allah’a, pezevengin baldırı çıplak soyu değil! Yazıhane sahibi, yüksekokullardan diplomalı, toplumda büyük saygılı yeri olan pezevenklere ‘dümbük’ denir.” “Bulmuşsun layığını... Demedim mi ben sana, bu körpe kız illeti gayet tehlikelidir senin yaşlarda, çünkü sonu budur. Hiç şaşmam! Hayır, dermanı filan da var sanma! Bittin bil! Demek eve gidince seni ben, İttihatçıların komitacı defterinden, İstanbul Barosu’nun avukat kütüğünden silip...” “Evet! Dümbük defterinin başına yazacaksın ve de hiç korkma, şuncacık günahımı almayacaksın! Dümbük defterine hoplamamızın nedenine geldi mi? Hayır, yanılmaktasın kardeşim Farmason, körpe kızlara güç yetiremeyip alta düşmek yüzünden değildir. Sen bu zamana kadar boşuna bekâr yaşadın, körpe kız işinden ürküp... Şunu bilesin ki, körpe kızdan, ille de senin benim gibi kart heriflere dünya kurulalı beri hiçbir zarar erişmemiştir, belki körpe kızlar, kart zamparalardan zarar görmüşse görmüştür.”
Çevremizi saran hava mı zaman? Yoksa üstümüzden esen rüzgâr mı? Dert mi, yahut derde deva mı zaman? Nedir, ne değildir; bir bilen var mı?
Sayfa 55 - Kadim YayıneviKitabı okudu
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.