Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
244 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Bir Cazibe Unsuru Olarak Kadın: Ruth
"Görünüşte başı dik geldim, ama beni sürükleyen yalnızlıktı sadece, sessizce yanına diz çöktüm ve istemedim hiçbir şeyi birazcık sevgiden başka." Rus asıllı yazar
Lou Andreas-Salomé
Lou Andreas-Salomé
, 1861'de Petersburg'da doğdu. Henüz küçükken Almanca, Fransızca gibi diller de öğrenen Salome hayatı boyunca birçok dilde yazmasına rağmen, ağırlıklı
Ruth
RuthLou Andreas-Salomé · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20183,210 okunma
240 syf.
·
Puan vermedi
·
8 saatte okudu
İLK KİTABIM OLSAYDI BAŞKA KİTAP OKUMAZDIM!
Şayet ilk kitabım bu kitap olsaydı başka kitap okumazdım, bundan sonra okuyacak mıyım? evet orası ayrı.. Okumazdım diyorum çünkü eserleriyle kendimizi geliştirdiğimiz tüm yazarları bu kitapta görmek içler acısı! Yazının devamında yazarların ismine iyi bakın, şaşırmamak elde değil. Oscar Wılde, Victor Hugo, İvan Turgenyev, Moliere, Emile Zola,
Kadın Düşmanı Sözlük
Kadın Düşmanı SözlükAgnes Michaux · Can Yayınları · 2011114 okunma
Reklam
968 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
42 günde okudu
Nietzsche
Büyük bir filozof muydu yoksa amansız bir deli miydi? Hitlerin hoyrat fikirlerinin hamîsi miydi? Uzun yıllar bu sorulara yanıt aranmış, farklı cevaplar verilmiş. Bu eser tüm bu sorulara objektif bir biçimde cevap veren, yazarın yorumlarının da dahil olduğu 847 sayfa olan çok kapsamlı bir eser. Nieztsche’nin biyografisi oluşturulurken, hayatı,
Nietzsche
NietzscheJulian Young · İş Bankası Kültür Yayınları · 2015139 okunma
"Bir ülkede kadınlar için gerçek özgürlük olmadığı sürece, o ülkede gerçek özgürlük yoktur." Anaerkil ailenin yıkılmasıyla ev yönetimi toplumsal niteliğini yitirdi. Ev yönetimi artık toplumu ilgilendiren bir sorun değildi. "Özel hizmet oldu. Toplumsal üretime katılmaktan alıkonan kadın da baş hizmetçi oldu. " (Engels).
Nietzsche'de "kadın" ve feminizm
(...) "mutluluğu" "gücünü artırma hissi - bir direnişi aşmak" olarak tanımladığından, özgürleşme hareketine itirazlarından biri de kadınları eskiden olduklarından daha mutsuz kılmasıdır. Bu da Şen Bilim' deki iddiayı, yani erkeğin "hizmetine koşması'', onun cüzdanı ve toplumsal sekreteri olması -"tahtın ardındaki güç" olması- bakımından kadınların "fazladan bir kuvvet ve haz" edindiği iddiasını tekrarlamaktan başka bir şey değildir. (Maori kültüründe kadınlar meydanda konuşamasalar da, burada ataerkillikten ziyade ana￾erkilliğin olduğu düşünülür.) Bu yüzden Nietzsche erkekler gibi kadınların da kendi tarzlarında güç istencine sahip olmasıyla ilgilenir. Kısacası, kadınların mutluluğuyla ilgilenmektedir. Bu yüzden kadınların "hizmet etmeye yazgılı olduğunu ve böyle tatmin duyduğunu" söylemektedir. O halde bütün patırtının ardına baktığımızda, Nietzsche'nin kadınlarla ilgili görüşlerinin onu ahlak tanımaz değil, daha ziyade çok gelenekçi bir ataerkillik yanlısı yaptığını görürüz.
Sayfa 644
"Kadınlardan arkadaş olmaz: o sadece aşkı bilir." diyor Nietzsche 19. yüzyılda. Ondan daha geriye baktığımızda kadınların tabiri caizse "cilve yapmak, erkeğe kendini beğendirmek, evi çekip çevirmek, çocuk yapıp bakmak" üzerine kurulu bir hayatları var. Kadınların aklı yok, düşünemez, karar veremez, söz hakkı da yok. Geçmişi
Reklam
201 syf.
8/10 puan verdi
Felsefelogos en iyi sayılarından biri. Feminist felsefenin temellerinin ele alındığı ve olumlu-olumsuz her görüşün değerlendirildiği, 21. yüzyılda kadın hakları mücadelesinin nasıl ele alınacağı buna bağlı olarak da mevcut sorunların neler olduğunu filozof ve düşünürlerin sözleri ile entelektüel yazarların yorumlarıyla derinlemesine irdelenmiş. Özellikle Nietzsche'nin kadınlar ve kadın hakları kapsamında söylemiş ve yazmış olduğu sözlerle Nietzsche'nin çürütülmesi beni çok etkiledi. Kendisini kadın hakları mücadelesi kapsamında eksik ve hatalı buluyordum ancak Nietzsche'yi kendi sözleriyle çürüten analiz çok zekiceydi. Ve tabi kadın hakları mücadelesini okurken ikinci dalga feminist hareketin Simone de Beauvoir gibi aşık olunası (zaten olmuştum) bir isim ışığında varlığını hissettirmesi dergiyi özel kılan başka bir detaydı. Tabi eksiklikten kaynaklı hataları da yok değil. Puan kırımını da oradan yaptım. Her ne kadar o dönem şartlarında dini hareketler kadınları bir nebze daha iyi standartta tutmuş olsa da sonunda hepsinin erkek egemen söylemin baskılamasıyla birer kölelik düzenine dönüşmesine değinilmediği gözümden kaçmadı. İlgilisinde merak uyandırmak adına bazı konu başlıklarını vereyim. Derginin açıklama kısmı boş geçilmiş malesef. - Feminizm ve Postmodernizm - İslamiyet Öncesinde Cinsellik ve Evlilik - Ütopya ve Feminizm - Aristoteles'in bilgi kuramı ve Feminist epistemoloji - Feminizmin güncelliği - Kadın sorunu - Gender - Nietzsche'de kadın, duygusallık ve akıl - Dayanışma ve sorumluluk (Afşar Timuçin) (Afşar Timuçin'nin bu makalesi üzerine özel olarak bir kitap yazılması gerekmekte bence)
Felsefelogos - Sayı 15
Felsefelogos - Sayı 15Felsefelogos · 20013 okunma
Fuat Gedik
Nietzsche'nin gözünde, feminizm de Hıristiyanlık, demokrasi ve sosyalizm gibi bir tereddi eseridir. Burada erkek küçüktür ve erkek küçük olduğu için kadın erkek­leşmiştir. Zira kadındaki kadını sadece erkek - gerçek erkek kurtarabilir. Kadın, di­şilikten çıkması ile bütün kudret ve nüfuzunu kaybeder. Kadınla erkek eşit değildir. İki cins arasında ebedi savaş vardır. Barış ancak biri veya diğerinin üstünlüğü ka­zanması ile sağlanır. Fakat kadınla eşitliğe kalkışmak tehlikelidir. Kadın, bununla yetinmez. Bununla beraber ancak erkeğe tabi olursa mesut olabilir. Evlilikteki ger­ginlik, kadının kısmen yatışabilmesine karşılık erkeğin daralıp boşalmasındadır. Şe­ref ve buluş kabiliyeti, bekar erkeğin lüksüdür. Çoğu filozoflar, çocukların doğması ile yok olur. Feminizm, sosyalizm ve anarşiyi doğurur ve bunların hepsi Demokrasi saçmala­rıdır. (. .. )
Sayfa 285Kitabı okudu
Bunların içinden en sevdiğiniz film hangisi izleyecek olsam
*3 idoit *Black *My Name İs Khan *Ölü Ozanlar Derneği *Esaretin Bedeli *Göklerin Hakimi *Kimlik / Identity *Uçurtma Avcıs
Nietzsche ve Schopenhauer'da Feminizm
Klasik bir felsefe okuru −oldukça haklı olarak− Sokrates’i, Platon’u, Aristoteles’i ve Kant’ı ya da –oldukça haksız olarak− Schopenhauer’u, Nietzsche’yi birer "kadın düşmanı" olarak okumakta ısrar eder. Bu ısrarlı okuma, bazı coğrafyalarda sosyolojik bir mevzi kazanmıştır. Lakin bu sosyolojik motivasyonun ve eğilimin ötesinde, Nietzsche
Hamza Celaleddin
32 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.