Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
20. Yüzyılın 100 Kitabı
1-Yabancı Albert, Camus ✅ 2-Kayıp Zamanın İzinde, Marcel Proust✅ 3-Dava Franz, Kafka ✅ 4-Küçük Prens Antoine de Saint-Exupéry ✅ 5-İnsanlık Durumu, André Malraux 6-Gecenin Sonuna Yolculuk, Louis-Ferdinand ✅ 7-Gazap Üzümleri, John Steinbeck✅ 8-Çanlar Kimin İçin Çalıyor, Ernest Hemingway 9-Adsız Ülke, Alain-Fournier 10-Günlerin Köpüğü , Boris
Issızkılık V
Kalmadığında maskem Kırıldığında kuklam Ellerimde ip Devamını getirmek istediğim şiir Bittiğinde tiyatro oynanırken değil
Reklam
Duyguları tanımak
"İnsan genellikle 6-10 arası değişen temel duygulara sahiptir. Örneğin, sevgi, korku, mutluluk, üzüntü ve öfke insanın rahatlıkla tanıdığı temel duygulardır. Asıl insanı tanımlamayı zorlaştıran duygular, bunların oluşturduğu kombinasyonlardır. Misal, şaşkınlık ile korkunun kombinasyonu dehşeti oluştururken, şaşkınlık bu sefer mutluluk ile kombine olursa da sevinç ortaya çıkar. Bu da aslında insanın duygularının ne kadar kompleks ve karmaşık olduğunu gösterir. İnsan, bu karmaşık yapının farkındalığı ile önce kendi duygularının tanımını kazanmalı ve sonra karşısındaki kişinin duygularının analizini, bunun bilincinde yapmalı. Bu bilinç, insanın insanlığını ve insanı anlaması için önemli bir derstir." 𝓔𝓵𝓲𝓯𝓲𝓷
Mutlaka okunması gereken 100 kitap
1 1984 - George Orwell✅️ 2 Alice Harikalar Diyarinda - Lewis Carroll 3 Ana - Maksim Gorki 4 Angela'nın Külleri - Frank McCourt 5 Anna Karenina - Leo Tolstoy 6 Ask ve Gurur - Jane Austen✅️ 7 Aşk - Elif Şafak✅️ 8 Baba - Mario Puzo 9 Babalar ve Oğullar - Turgenyev 10 Benim Adım Kırmızı - Orhan Pamuk 11 Beyaz Diş - Jack London✅️ 12 Bin Muhteşem
Müslüman ve müstakbel bir psikiyatr olarak muayenemin gereği olmadıkça sosyal hayatımda namahremin elini tutmuyorum, yani tokalaşmıyorum. İçinde bulunduğum camiada, ülkede ve hatta galakside zaman zaman garipsenen bir durum. Bu devirde... Garipseyen ve temkinli bakışların yanında bazen öfke duygusu da yakalıyorum muhatabımda. "İslam adlı azılı suçluyu" kalp ve vicdan hapisanesinden salıvermiş, elini kolunu sallayarak gezmesine, gülmesine, eğlenmesine, özgürce nefes almasına izin vermiş olmak kabahatim. Alternatif ana akım oluşturmaya cüret etmek ve hatırlatmak... Sanırım. Benim omuzlarımın üstüne alıp şerefle gezdirdiğim kız çocuğunu sen toprağa gömmüşsen bu benim meselem değil ki. Yapamıyorum. Bütün değerlerinden soyunmuş bir jelibon olamıyorum. Burnuma kötü kokular geliyor. Onların kendi değerlerine bürünmeleri veya benim onların değerlerine bürünmem yan/yük/yargı olmuyorken, tarafsızlığa halel getirmiyorken benim kendi değerlerimi kuşanmam neden kılıç kuşanmışım gibi karşılanıyor. Bir japonun uzatılan eli reddedip ellerini kavuşturarak eğilmesi güzel bir gelenekken, benim belimin eğilmemesi mi kabahatim, bilmiyorum. Şansımı zorluyorum. Allah'ın güzel selamını kahve gediklilerine, hastalara, yoksullara, garibanlara bırakmıyorum. Mirastan payımın peşine düşüyorum. Gün boyu tebessüm sadakası dağıtıyorum. Hazine sandığı değil unutulan sünnet avına çıkıyorum. Kendi halimde bir derdim vaaaar... Nasıl anlatsam kibar kibaaar... Herkes benim gibi olsun diye bir derdim yok. Ve andolsun, hiçbir kınayıcının kınamasından da bir korkum yok.
Reklam
Kronolojik Kitap Potpurisi (1 Yıllık Okumanın En Absürt Hikayesi)
2022’den 2023’e
Yürüme
Yürüme
'ye başladığımda birden ‘’
Bir Kadının Hayatından 24 Saat
Bir Kadının Hayatından 24 Saat
ne kadar önemli olabilir ki’’ diye düşünmeye başlamıştım ki bir
İntibah
İntibah
gerçekleşti. Hayallerim gibi batan
İbn-i Sina diyor ki: 🙂🕊️ Öfke - Karaciğeri, Keder -Akciğeri, Üzüntü - Mideyi, Stres-Kalp ve Beyni, Korku Böbrekleri yorar. Bunlar vücutta artınca ve sürekli ise, organ hasta olur. 〰️🔹 Ne zaman seni biri üzerse, ne zaman içinden çıkamayacağın derin düşüncelere dalarsan, birine kırılırsan ya da kızarsan, kederlenirsen ve ne zaman bir korku sararsa seni, bu sayfayı bul ve oku. İbn-i Sina'ya kulak ver. Hiçbir şeyin senden değerli olmadığını, aslında kafaya taktığın şeylerin gelip sağlığından önemli olmadığını anla ve kendine tekrarla; "Hiçbir şey, hiç kimse benden daha değerli değil. Sağlığından hiç değil.." #alıntı
dışarıda herkese şakalar yapan neşeli takılan biriyim günlük hayatımda, ama içimdeki öfkeyle baş edemiyorum dışa vuramadığım sonsuz bir öfke doluyum sanki
Reklam
📜 Evlilik Görüşmesi Yapacaklara Bazı Hatırlatmalar 1. Sadece hafızlık, Arapça ya da ilme bakarak evlenmeyin. 2. Öfke testlerinden başarıyla geçmiş insanları arayın. 3. Gözleri yaşarmayan kişilerden uzak durun. 4. Aklı kısırlaşmış tiplere yaklaşmayın. 5. Evliliği ve güzelliği abartmayın. 6. Anne-babanızın fikirlerine önem verin. 7. Doğal olun ve huyunuzu-suyunuzu açıkça anlatın. 8. Durumu hislerinizle değil, imanınızla ve aklınızla değerlendirin. 9. Evliliğinizin ellinci senesini düşünerek karar verin. 10. Yeni bir imtihanın başlayacağını unutmayın. 🖋 Salih Eğridere
zaman bir yılı daha süpürdü baktın mı geçmişin temiz mi temiz mi yürünen sokaklar . kimsenin gördüğünde mutlu olduğu biri olmasan dert etme , kendi gördüklerin ile mutlu ol bakarsın gelecek yıl daha az üzülürsün ama bu yıl ki acını yine de unutma olur mu attığın adımların seni göğe çıkarmaz ama uçurumdan atabilir kahve içeceğin insanları da
Amin
Dinmeyen bir öfke büyütüyorum içimde...
Adalete Bakış , Tek taraflı insanları dinleme yanılgısına örnek.
"Bir aslanı gün boyu takip etseydiniz ve aslanın yaşamak için verdiği mücadeleye tanık olsaydınız, günün sonunda bu aslanın bir ceylan yakalayıp yemesi sizi mutlu ederdi. Eğer bir ceylanı gün boyu takip ederek başlasaydınız ve ceylanın yaşamak için verdiği mücadeleye tanık olsaydınız, günün sonunda bu ceylanın bir aslan tarafından yenmesi sizde bir öfke uyandırırdı. Yani başlangıç noktasını farklı seçersen aynı olay kişide iki farklı yargı oluşturabilir. Bu yüzden kişinin içindeki adalet duygusu, hangi hikayeyi ne kadar süreyle takip ettiğine bağlıdır." Ceylan'dan aslanı, aslandan ceylanı dinlerseniz gün sonunda tek taraflı tanık olur , tek taraflı suçlama yaparsınız. Eğer aslan ile ceylanı dinleme fırsatı yakalarsanız gerçek bilgiye ve doğruya erişirsiniz. Tek taraflı yargılardan uzak durun. Unutmayın, bazı insanlar çok kurnaz ve çok yalancı olurken aynı zamanda da bunu diğer insanlardan çok iyi saklar ve kendilerini hep iyi gösterirler.
ÖFKELENİNCE NEDEN BAĞIRIRIZ? Hintli bir ermiş öğrencileri ile gezinirken Ganj nehri kenarında birbirlerine öfke içinde bağıran bir aile görmüş. Öğrencilerine dönüp “insanlar neden birbirlerine öfke ile bağırırlar?” diye sormuş. Öğrencilerden biri “çünkü sükûnetimizi kaybederiz” deyince ermiş “ama öfkelendiğimiz insan yanı başımızdayken neden bağırırız? O kişiye söylemek istediklerimizi daha alçak bir ses tonu ile de aktarabilecekken niye bağırırız? ” diye tekrar sormuş. Öğrencilerden ses çıkmayınca anlatmaya başlamış: “İki insan birbirine öfkelendiği zaman, kalpleri birbirinden uzaklaşır. Bu uzak mesafeden birbirlerinin kalplerine seslerini duyurabilmek için bağırmak zorunda kalırlar. Ne kadar çok öfkelenirlerse, arada açılan mesafeyi kapatabilmek için o kadar çok bağırmaları gerekir.” “Peki, iki insan birbirini sevdiğinde ne olur? Birbirlerine bağırmak yerine sakince konuşurlar, çünkü kalpleri birbirine yakındır, arada mesafe ya yoktur ya da çok azdır. Peki, iki insan birbirini daha da fazla severse ne olur? Artık konuşmazlar, sadece fısıldaşırlar çünkü kalpleri birbirlerine daha da yakınlaşmıştır. Artık bir süre sonra konuşmalarına bile gerek kalmaz, sadece birbirlerine bakmaları yeterli olur. İşte birbirini gerçek anlamda seven iki insanın yakınlığı böyle bir şeydir.” Daha sonra ermiş öğrencilerine bakarak şöyle devam etmiş: “ Bu nedenle tartıştığınız zaman kalplerinizin arasına mesafe girmesine izin vermeyin. Aranıza mesafe koyacak sözcüklerden uzak durun. Aksi takdirde mesafenin arttığı öyle bir gün gelir ki, geriye dönüp birbirinize yakınlaşacak yolu bulamayabilirsiniz.”
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.