Öyle bir kadın ki, beş posta daha dövsem, "Hay ellerin dert görmesin!" diyecek. Sonradan Kenan söyledi, meğer kadın dayak hastasıymış. Ne hastalıklar var şu dünyada... Günde üç öğün dayak yemezse sinirleri bozulurmuş.
...Hobbitler (ve imkân buldukça) günde altı öğün yemek yerler, içerlerdi. Dost canlısıydılar, partilere ve cömertçe hediyeler alıp vermeye bayılırlardı.
TAŞ DEVRİ DİYETİ
Taş Devri diyetini uyguladıktan en çok bir hafta sonra yorgunluğunuz ortadan kalkar. Kendinizi gençleşmiş hissedersiniz ve daha erken uyanırsınız. Bu sağlıklı beslenme ilkeleri sağlıklı ve hastalıklı herkes için faydalıdır. Hem hastalık önleyici hem de tedavi edicidir (kısmen ya da tamamen). Sadece fazla miktarda protein almaması
Bu arada neden Rus erkekleri bu kadar çok votka içiyor biliyor musunuz? Çünkü kadınları çok güzel. Aşırı güzel kadını olan her erkek gibi onlar da sürekli üzerlerine kilitlenen bakışların ağırlığına dayanamayıp sarhoş olmayı tercih ediyor. Karılarının fahişe olduğunu unutmak için sarhoş olup sızıyorlar ya da "gulag"lardan beri devam eden, günde üç öğün şiddet alışkanlıklarını mafya adı altındaki gösteriyle dünyaya sunuyorlar. Her ne olursa olsun Slavlardan nefret ediyorum. Çünkü dediklerinden hiçbir şey anlamıyorum. Bu arada Nazım Hikmet'ten de nefret ediyorum. Çünkü onun da dediğinden hiçbir şey anlamıyorum.
"-Hepimizin ihtirasa ihtiyacı var, Josef," dedi Nietzsche. "Dionysos ihtirası, yaşam demektir. Ama bu ihtiras sihirli ve değersiz mi olmak zorunda? İnsan ihtirasın efendisi olmanın bir yolunu bulamaz mı?
"-Geçen yıl Engadine'de tanıştığım Budist rahibini anlatayım size. Kendince bir yaşam sürüyor. Uyumadığı saatlerin yarısında meditasyon yapıyor ve haftalar boyu hiç kimseyle görüşmüyordu. Günde bir öğün olmak üzere çok sade bir yemek düzeni vardı; o da başkalarından aldığı bir yiyecek, hatta yalnızca bir elma da olabilirdi. Ama o elmanın karşısında saatlerce meditasyon yaparak onun iyice kızarmasını, sulanmasını ve tazelik kazanmasını beklerdi. O günün sonuna doğru ihtirasla yiyeceğini beklerdi. Buradaki mesele şu, Josef; ihtirası elden bırakmak zorunda değilsiniz. Ama ihtiras duyacağınız koşulları değiştirmelisiniz."
"Bir gün buna hazır olduğunda, tek bir öğün yemeğin bile aşırı olduğunu anlayacaksın. insanın iç organları yemekleri sindirip atmak için yaratılmadı..."
Duyguları kırılmış sesimi güçlükle denetleyerek, "Peki niçin yaratıldı?" diye sordum.
Dreamer, hoş bir iddiacı tutumla, "İnsanın organları... bütün organları... düşlemek üzere oluştu! Bu, onların doğal işlevidir. Beden besinlerden arındığında, yüz daha zarifleşir, zihin açık, hazır ve hızlıdır. Hücreler minnet duyarlar, kendilerini yenilerler, iyileşme süreci yoluna girmiştir, varlığın yeniden doğuşu önce bedende, sonra olaylar dünyasında kendisini göstermeye başlamıştır." dedi.
"Bir gün buna hazır olduğunda, tek bir öğün yemeğin bile aşırı olduğunu anlayacaksın. İnsanın iç organları yemekleri sindirip atmak için yaratılmadı..."
Duyguları kırılmış sesimi güçlükle denetleyerek, "Peki niçin yaratıldı?" diye sordum.
Dreamer, hoş bir iddiacı tutumla, "İnsanın organları... bütün organları... düşlemek üzere oluştu! Bu onların doğal işlevidir. Beden besinlerden arındığında, yüz daha zarifleşir, zihin açık, hazır ve hızlıdır. Hücreler bile minnettar kalırlar, kendilerini yenilerler; bir iyileşme süreci, bir yeniden doğuş, yani öncelikle bedende sonra olaylar dünyasında kendini gösteren varoluşun yenilenmesi işte böyle başlar." dedi.