Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Küçük evlerimiz sobalıydı ve çok soğuk olurdu. ... Sabahları okula gitmek için erkenden kalktığımızda, anne­ler daha da erken kalkmış, sobayı yakmış olurdu. Ne mutluluk!"
İyi ki doğdun üstad
Yanlışlıkla kütüphaneden aldığım şu kitabı okuyordum. Bana yanlış kitap vermişlerdi, ben de odama gelinceye kadar fark etmemiştim. Bana, Isak Dinesen’ın Afrika’nın Dışında adlı kitabını vermişlerdi. Önce, ortalığı kokutacak filan sandım, ama hiç de öyle çıkmadı. Çok iyi bir kitaptı. Oldukça cahilimdir, ama epey okurum. En sevdiğim yazar ağabeyim D.B.'dir, ondan sonra en çok Ring Landner’ı severim. Ağabeyim, ben Pencey’de okula başlamadan önce, doğum günümde bana Ring Landner’ın bir kitabını armağan etmişti. Kitapta şu çok gülünç, çılgın oyunlardan vardı, bir de sürekli olarak aşırı hız yapan o şirin kıza âşık olan bir trafik polisinin öyküsü. Yalnız, evliydi polis. Bu yüzden kızla evlenemiyordu. Sonunda, kız sürekli hız yaptığından ölüyordu. Buna bitmiştim. Bir kitapta en hoşuma giden şey, en azından, arada bir gülünç şeyler olmasıdır. Bir sürü klasik okudum. Yuvaya Dönüş filan gibisinden, severim o kitapları.
Sayfa 26 - yapıkredi yayınları
Reklam
Amerikada bir hapishane müdürünün bir törendeki konuşması
Yarından tezi yok Her hapishaneye her okula her iş yerine her sokağa ve hatta her aileye birer gates(Müslüman) yerleştirmeliyiz. yoksa Amerika'nın geleceği çok vahimdir. İnsanlar güçle, baskıyla, parayla kontrol edilmiyor. Amerika'nın menfaati için, huzuru için bile olsa, İslam'ın yayılmasını teşvik etmeliyiz.
Sayfa 97 - NesilKitabı okudu
Boşanma sonrası, oğlu zaman zaman geliyor bir süre Zehra'da kalıyordu. Zehra bir AVM de Müdür olmuş, ikinci eşi ile düzgün giden bir evliliği vardı. Günlerden birgün tesadüfen Zehra'nın çalıştığı alışveriş merkezinde dolaşırken çok hazin bir manzaraya şahit oldum, oğlunu götürmek için babaanne ve dedesi gelmişti, oğluda henüz 5 yaşındaydı ve annesine ihtiyaç duyuyor onu bırakmak istemiyordu, çocuğun ağlaması, inanın etrafındaki dede ve babaannenin, annenin gözyaşları kadar dokunmadı bana. Dünyanın en yüce bağıyla bağlanmış iki kişiyi birbirinden ayırmak zorunda olmak inanın onların yaşadığı ayrılıktan daha acı göründü gözüme. Çocuk anne diye sarılıp ağladıkça çevrede kim varsa konuya şahit gözyaşlarına boğulmuştu. O an bu evli çifti ayıran sebebe isyan ettim, çünkü kız arkadaşım kendine yeni bir iş ve yeni bir eşle kendisi ile çocuğu için gece gündüz demeden çalışmaktadı. Artık ne yapsak geriye dönüş olamazdı. O gördüklerime isyan sesleri yükseldi yüreğimden. Tabii anne ve babanın ayrı olmasının etkisiyle Onur henüz okula başlamadan psikolojik yaralar almış ve daha sonra ki yıllarda okulda yeterli başarıyı elde edemiyordu.
Vasya okula gitmeyi seviyordu çünkü öğretmenini dinleyip kitaplar okuyarak, henüz tanımadığı, kendisine uzak dünyayı can­landırabiliyordu gözünde. Nil, Mısır, İspanya ve Uzakdoğu, bü­yük nehirler -Missisipi, Yenisey, durgun Don ve Amazon, Aral De­nizi, Moskova, Ağrı Dağı, Kuzey Buz Denizi'ndeki Uyedineniye adası- tüm bunlar heyecanlandırıyor, cezbediyordu Vasya'yı.Bü­tün ülkelerin ve insanların çoktandır onun büyüyüp yanlarına gel­mesini beklediklerini sanıyordu.
Sayfa 20 - Metis Yayınları, İkinci Basım~İnekKitabı okudu
Son..
İşte şimdi batan şemsiye telleri yüzünden kanayan eliyle (ne gülünç) Bislett'teki döner kavşakta durmuş onu düşünüyordu ve çiseleyen yağmur altında ne yapacağını, hangi yola yöneleceğini bi­lemiyordu. Felaket vuku bulmuştu bir kere. Elias okul müdürünün olayı basite indirgeyeceğinden, bu konuda öğretmenlerin de mü­dürü destekleyeceğinden emindi, onu görevine devam etmesi için ikna etmeye çalışacaklardı, herkesin başına gelebilir böyle bir şey, diyeceklerdi. Oysa herhangi birinin değil, onun başına gelmişti ve Elias bunu bir düşüş olarak görüyordu. Toplumun dışına düşmüştü artık. Fagerborg Lisesi'ne bir daha adımını atmayacağını gayet iyi biliyordu. Bundan böyle öğretmen olarak ne oraya ne de başka bir okula adım atacaktı. Ya eşi olan kadının durumu ne olacaktı? Eva Sosyal Hizmetler Yüksek Okulu'nda üç yıl sürecek öğrenimine yeni başlamıştı, Elias'ın kazancına ihtiyacı vardı. Bu da demektir ki bitti artık, diye düşündü Elias. Çok feci ama geri dönüş yok.
Reklam
Babam, okula hazırlanmam için bana seslendi. Gözlerimi açtım ve yatağımın yanındaki saate baktım. Henüz erken olsa da ona ne diyebilirdim ki? O benim babamdı. Ben onun oğluydum. Bir Peştun, babasına saygıda kusur etmemelidir.
Vasya okula gitmeyi seviyordu çünkü öğretmenini dinleyip kitaplar okuyarak, henüz tanımadığı, kendisine uzak dünyayı canlandırabiliyordu gözünde.
Sayfa 20 - METİSKitabı okudu
Bazılarına söylemek istediğim...
Hani okula yüzü olsa dediklerini kaale alacağım ama kendisi okul artığı.
Dünya kendi ekseninde ve güneş etrafında dönmektedir. Bu dönüş esnasında geçtiği bir koordinattan sonsuza dek bir daha geçemeyecektir. Çünkü güneş, etrafındaki gezegenlerle birlikte ayrı bir hareket halindedir ve güneşin içinde bulunduğu galaksi de dairesel olmayan başka bir hareketle bilinmeyen bir yere doğru ilerlemektedir. Uzayda tuttuğu koordinat bakımından buradaki masa' hep hareket halindedir o yüzden 'buradaki' diye nitelenemez. Ayrıca dünya, şimdi bulunduğu koordinata sonsuza dek bir daha uğramayacağından, bu niteleme sonsuza dek hatalı olacaktır. Kimse aynı evde oturamaz, aynı okula gidemez, aynı şehirde iki gün üst üste bulunamaz.
Hayykitap
54 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.