Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
83 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Direk mevzuya giriş yapıyorum; Roman, bir yargıcın amansız bir hastalığın pençesinde ölüme doğru yolculuğunu ve bu süreçte yaşadığı içsel hesaplaşmayı anlatır. Tolstoy, eserinde dönemin Rus toplumunun çürüyen yapısını çarpıcı bir şekilde betimlerken, aynı zamanda ölüm ve yaşam arasındaki trajik karşıtlığı derinlemesine işler. İvan İlyiç'in
İvan İlyiç'in Ölümü
İvan İlyiç'in ÖlümüLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202245,3bin okunma
232 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Beklemek, ama ne için?
Hayal kurmak nedir? Umut etmek nedir? Bağlanmak nasıl bir duygudur, nereye götürür insanı? Dino Buzzati'nin en iyi romanı diyor arka kapakta. Okuduğum ilk romanı olduğu için bu konuya giremem, Ancak oldukça etkileyici bulduğumu söyleyebilirim. Teğmen Drogo'nun bekleyişi ve bu bekleyişin faturası demek bir cümlelik bir özet olabilir belki bu roman için. Ancak 30 yıllık bir süreden bahsediyoruz, dile kolay. Otuz yılda ne umutlar yeşerir, ne hayaller gerçekleşir, neler olur neler... Ancak Drogo için bu geçerli değil maalesef. Vazgeçmenin alternatif maliyetine katlanma korkusu mu, gurur mu, beklentilerin gerçekleşmeyeceğine olan kaba önyargı mıdır bilinmez, teğmen Drogo yıllar içinde binbaşılığa yükselir yükselmesine ama sıradan biri olmak laneti çepeçevre sarmıştır onu. Boşa geçen yıllar, gerçekleşmeyen hayaller, ziyan edilmiş bir hayat... işte size Drogo'nun öyküsü. Son anda kuyruğu dik tutması övgüye değerdi ama. Sıradanlıktan sıyrılıp yapayalnız kaldığı bir dünyaya kahraman bir asker olarak veda etti. Çıkarılacak dersler sunan bir roman bu. Ben kendi adıma payımı aldığımı düşünüyorum. Aldığımız ya da almaya çekindiğimiz kararlar bakalım neler getirecek. Zamana bırakmadan okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Okuduktan sonra benim keyfim kaçtı ama size keyifli okumalar...
Tatar Çölü
Tatar ÇölüDino Buzzati · İletişim Yayınevi · 201813,2bin okunma
Reklam
240 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Dayanışma, arkadaşlık, cesaret ve fedakârlık üzerine..
Baştan sona kadar duygu fırtınası yaşatan muhteşem bir kitap. Başta gülmeden okuduğum tek sayfa yokken sonunda ise bunun zerresini bulamadım. Çok ağlattı.. Kitabın ortalarında sonunu tahmin edip, öyle değildir umuduyla devam ettim okumaya. Hem ne olacağını merak edip hem hiç bitmesin istedim. Mahalledeki oyun alanları olan arsayı korumak için ellerinden geleni, hatta daha fazlasını yapan pal sokağı çocuklarının her birine ayrı ayrı hayran oldum ama o ufaklık Nemeçek yaptıklarıyla, kişiliğiyle diğer hiçbiriyle kıyaslanamaz bir karakterdi. Macun derneği üyeleri, derneklerine ve kurallarına olan bağlılıklarıyla saygıyı hak ediyorlardı. Kötü karakterleri bile sempatik olan bu hikayenin bu kadar dramatik bitmesi "gerek var mıydı bu kadar hüzünlü olmasına" dedirtti. Mutlaka okuyun, böylesine güzel bir kitabı okumadan ölmeyin..Bir de Hani derler ya ''Adama bak hayatı roman gibi'' ben ise pal sokağı çocuklarını okurken , yazarın tüm bunları yazmadan evvel olayları gözleyen gözlerine sahip olmak isterdim, her nedense. Bir yetişkin günlük yaşantısında bir çocuğu görüp düşünebilir kuşkusuz '' Alt tarafı bir ufaklık. Benim yaşadıklarım kadar şahane ve olası dışı ne yaşamış olabilir ki? '' Tabi bunu düşünmek bile büyük bir hata doğrusu. Küçük dünyaların içinde öylesine büyük sarmaşıklar yayılmış ki sadece güneşi engellemişiz, gölge yapıyoruz bazen. Tabi buna farkına varmamız ancak romanda ki kızgın öğretmenle gün yüzüne çıkıyor. Kesinlikle çocukların dünyasında ki ciddiyetini anlamak için de okunması gereken bir yapıt.
Pal Sokağı Çocukları
Pal Sokağı ÇocuklarıFerenc Molnar · Can Çocuk · 202324,7bin okunma
336 syf.
·
Puan vermedi
Bir yazarın her kitabının yok satması mümkün müdür? Bu; bir oyuncunun filmlerinin, sürekli milyonlarca kez izlenmesi gibi bir şey olurdu herhalde. Jack; ilk kitabı ile yüksek bir başarı elde etmiştir. İkinci ve üçüncü kitapları ile bir anda düşüşe geçmiştir. Hiç istemese de; hayatını idame ettirebilmek için, yaratıcı yazarlık eğitmeni olarak işe
Hikaye Hırsızı
Hikaye HırsızıJean Hanff Korelitz · Altın Kitaplar · 2024295 okunma
240 syf.
4/10 puan verdi
·
7 günde okudu
İYİ BİR OKURDAN BASİT BİR KİTAP
Nihayet bu mecrada adından epey söz ettirmiş Oğuz Aktürk'ün yazdığı kitabı okuyabildim. Kitaba geçmeden önce biraz kendisinden bahsetmek isterim. Oğuz Aktürk, bu mecrada binlerce insana gerek yazdıkları ile, gerek verdiği kitap tavsiyeleri ile, çizdiği yollar ile yol göstermiş ve bu işe gönül vermiş bir kişiliktir, buna kimsenin itirazı
Kimlink
KimlinkOğuz Aktürk · Aylak Adam Yayınları · 202399 okunma
704 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Suç Ve Ceza / Kitap Yorumu Tabi ki de bu, kitabı ilk okuyuşum değil. Hayatımın bir kaç döneminde bu kitabı okudum. Fakat çok geçmişte kalmıştı bu okuma ve bu yıl okunması gerekiyor gibi hissettim. Aynı zamanda eseri #işbankasıkültüryayınları ndan okumak lazım. Harika çevirilere ev sahipliği yapıyor yayinevi. Şimdi gelelim kitaba dair
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022159,6bin okunma
Reklam
96 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
"90 yaş gününde kendime bakire bir yeni yetmeyle çılgınca bir aşk gecesi armağan etmek istedim." Bu sözlerle başlıyor Gabriel Garcia Marquez'in benim hüzünlü orospularım kitabı. 90 yaşında yalnız bir ihtiyarın hayatına dahil ediyor bizleri.. Kitap boyunca adını öğrenemediğimiz bu ihtiyar, çirkin, hiçbir vasfı olmayan, ad suratlı
Benim Hüzünlü Orospularım
Benim Hüzünlü OrospularımGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 201920,8bin okunma
201 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
BU KİTABA ERİDİM BİTTİM...
𝐆𝐈𝐑𝐈𝐒 BU KİTABI MERAK EDİYORSUNUZ AMA KARARSIZ MISINIZ? O vakit diğer incelemelere bakmayın bile. Çünkü diğer okurlar 'ergen' kitabı diyerek bu romana çamur atmışlar. Kitapta çok fazla "felaket, lanet, sahtekar, kıyak, berbat", gibi kelimeler yer aldığı için bir ergen kitabı ve seviyesiz olduğunu düşünüyorlar. Onlara
Çavdar Tarlasında Çocuklar
Çavdar Tarlasında ÇocuklarJ. D. Salinger · Yapı Kredi Yayınları · 200359,2bin okunma
249 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Italo Calvino'yu ilke kez okumanın vermiş olduğu pişmanlık, ve kitabın şahane çıkmasının ardından katlanan pişmanlık katsayım... Okunması Gereken 1001 Kitap Projesi olmasa, belki de daha da ertleyecektim. İyi ki olmadı, iyi ki okudum. Sizi bilmem ama, ben kitaplar hakkında yazılmış kitaplara aşığım. Çok seviyorum; bir kitabın incelemesi,
Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu
Bir Kış Gecesi Eğer Bir YolcuItalo Calvino · Yapı Kredi Yayınları · 20152,780 okunma
208 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Umudunu yitiriyor ve daha da yalnızlaşıyordu insan...
Güray Süngü sen nasıl bir anlatım tarzı kullanıyorsun? Başlarken zorlanıyorum ama sonra kitap konusuyla, akışıyla o kadar etkiliyor ve şaşırtıyor ki iyi ki okumuşum diyorum. Bu kitap da öyle oldu. Yabancılaşan bireyin kendine göre bir dünya kurmaya çalıştığı, intihar temasının tersten işlendiği psikolojik bir romanmış Pencere'den.
Pencere'DEN
Pencere'DENGüray Süngü · Okur Kitaplığı · 2012522 okunma
Reklam
687 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Neden Bir İnsanı Öldürme(me)liyiz?
Muhteşem bir roman. Benim bu kitapla olan mücadelem çok uzun sürdü. Birinci okuyuşumda o kadar sıkılmıştım ki... Bu, ikinci okuyuşum oldu. Birinci okuyuşumda ne kadar sıkıldıysam ikinci okuyuşumda o kadar sevdim kitabı. Sonra şu çıkarıma vardım: Ergenlik döneminde değil, daha sonra okunması gereken bir klasik, Suç ve Ceza. Bir de karakterlerin
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022159,6bin okunma
672 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
Kitap beni oldukça şaşırttı, zaten iyi olduğunu biliyordum. Okunması gereken çok önemli bir eser olduğunu da biliyordum. Fakat bu kadar kalınlıkta bir kitapta aslında çok kısa bir hikaye olduğunu gördüğümde çok şaşırdım. Çok da hoşuma gitti. İnsan kitabı okurken kendini sürekli bir çelişki içinde buluyor, ve nedense en sonunda baş karakterimiz ne düşünüyorsa (spoiler vermek istemiyorum) ben de aynen onları düşünürken buldum kendimi. Çok garip hissettiriyor. Kitapla ilgili 1 puan kırmamın tek sebebi de karakterlerin sayfalar boyunca hiç susmaması olabilir. Sürekli kendi içimde allahım buna kimse bir sus be kadın/adam demeyecek mi diyerek okumuş olabilirim tüm kitabı. Yine de bu durum bile keyifliydi. Ayrıca çevirisi de çok güzeldi, baya akıcıydı taa ki son 150 sayfaya kadar. Çeviren de editleyen de yorulmuş olmalı ki o sayfalarda çok fazla yazım hatası gözüme çarpmaya başladı.. 9/10
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Koridor Yayıncılık · 2018159,6bin okunma
432 syf.
·
Puan vermedi
Parfümün Dansı
Amerikalı yazar Tom Robbins, orijinal adı Jitterbug Perfume olan “Parfümün Dansı” kitabını 1984 yılında yayımladığında, dünya benim için okul çantama sığdırdığım bir atlastan ibaretti. Yazar ise aynı dünyanın üzerinde gezinmeye çoktan başlamıştı bile. Esere bu ismin verilme talihsizliğine düşülmüş olması çok yazık. Tesadüfen karşıma çıkmış olmasa adının parfümün tarihçesi çağrışımını yapmasından dolayı elimi sürmeyeceğim bir kitaptan öteye gidemezdi sanırım. İçinden, “Ey insanlar! Nedir bu hâliniz?” vurgusunun sapır sapır döküldüğü, ölümsüzlüğün mistik ögeleriyle hayatın harmanlandığı, bana göre bir bilim kurgu olan kitap. Bir parfüm şişesinin izinde şekillenen öykünün zaman içindeki yolculuğunda insanın vardığı noktayı işaretliyor bana göre. Orası neresi mi? Ölüm tabii. Neye inanıyorsanız var olmasa da o, gerçektir sizin için. Onu var eden ve gerçek yapan sizin ona olan inancınızdır. İnancınızı kaybettiğiniz anda, onun gerçekliği de sizin için son buluverir. Kitapta da geçtiği gibi: “Tanrılar, insanlar onlara inandığı sürece yaşar.” (s.196) Bu arada, okunması gereken kitaplar listelerinde (İngilizce/Türkçe) Parfümün Dansı neden yok diye de merak etmedim değil. Adından dolayı olabilir mi?
Parfümün Dansı
Parfümün Dansı
Parfümün Dansı
Parfümün DansıTom Robbins · Ayrıntı Yayınları · 20195,2bin okunma
293 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Bir “akıl hastası”nın karmaşık iç dünyasını, kendini ait hissetmediği dünyayla mücadelesini, kaçış çabalarını, sadece kendine yer bulabilmek için kendi içinde verdiği savaşları, 16 yaşının da verdiği karmaşalarla birlikte gelen çırpınışlarını, çok gerçekçi bir şekilde anlatan, çarpıcı bir roman. Yazarın, kitapta kendi hayatından bahsettiği de söyleniyor. Bu kadar gerçekçi olma nedeni bu da olabilir. Hayatla mücadele etmek herkes için zor ama bir de ruhsal bunalımlar yaşayan, belki hassasiyetinden belki yüksek bir zekaya sahip olmasından dolayı bazılarına çok daha zor. Çoğumuzun aklına gelen Goethe’nin o mükemmel tespiti gibi : “Dünya hassas kalpler için cehennemdir.” Genç kızımızın adı, Deborah.. Aynı ruha sahip olmadığımız için sınırlı bir miktar empati kurabilsek de, kurabildiğimiz kadarıyla dahi onun hayatının göründüğünden çok daha zor ve katlanılmaz olduğunu farkediyoruz okurken. Deborah’ın yanında başka “hastalar”ı da gözlemleme şansı verilmiş olması çok güzel. Bu hastalıklarla mücadele etmek , iyileşmek gerçekten zor. Yıllar boyunca uğraşılıp bir adım ilerleme olmayabilir hatta geriye gidişler daha olası belki de. Deborah’ın doktorunun da dediği gibi, ‘Gül bahçesi vadedilmiyor.’ Dili çok akıcı değil, çeviride bir miktar eski sözcükler, yer yer ağır bir tarz tercih edilmiş. Bu, benim hoşuma gitse de bazı okuyucuların hoşuna gitmeyebilir. Psikolojiye ilgisi olanlar, gerçek bir psikiyatri hastasının hayatının, mücadelesinin , iyileşme yolculuğunun nasıl olduğunu gerçekçi bir şekilde gözlemlemek isteyenler için kesinlikle okunması gereken bir eser. Çok tavsiye ediyorum..
Sana Gül Bahçesi Vadetmedim
Sana Gül Bahçesi VadetmedimJoanne Greenberg · Metis Yayınları · 202114bin okunma
303 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.