"Ey kör! Aç gözünü de düşlerden uyan. Simurg'u göremesen de bari küçük bir serçeyi gör. Kaf Dağına varamasan bile hiç olmazsa evinden çıkıp kırlara açıl; böcekleri, kuşları, çiçekleri ve tepeleri seyret. Bırak dünyanın haritasını yapmayı! Daha hayattayken bir taşı bir taşın üstüne koy. Gülleri ve bülbülleri göremeyip gün boyu evinde oturan adam Dünyanın kendisini hiç görebilir mi?"
Sayfa 21 - İletişim Yayınları - Arap İhsanKitabı okuyor
"...Fakat bunu yaparken de romanın ezici mesajını görmezden geliyoruz.Başka birini tanımanın imkânsızlığını.Yani ,anlamanın ve anlaşılmanın imkânsızlığını.."
Sayfa 128 - İthaki Yayınları Sonsöz - Mark GibeauKitabı okudu
"Artık ne mutlu ne de mutsuzum.
Her şey geçip gidiyor.
Bu zamana kadar yaşadığım, soğuk bir cehennemi andı ran sözde "insan" dünyasında tek gerçek şey bu. Her şey geçip gidiyor.
Bu yıl yirmi yedi yaşına gireceğim. Saçlarım beyazladı
diye insanlar genelde kırkımı geçtiğimi sanıyor."
Sayfa 112 - İthaki Yayınları "Oba Yozo" isimli karakterKitabı okudu
"...Mutlu muyum? Aslında küçüklüğümden beri insanlar sürekli şanslı biri olduğumu söylüyor ama bana sorarsanız cehennemde gibi hissediyorum, bana şanslı olduğumu söyleyenlerse benimkiyle kıyaslanamayacak ve ölçülemeyecek kadar mutlu görünüyorlar.."
Sayfa 13 - İthaki Yayınları "Oba Yozo" isimli karakterKitabı okudu
"Milyonluk şehirlerde de yaşasa insanoğlunun hayatında bir yalnızlık, bir kendi içine çekilme günleri doludur. İçimizdeki sevinçleri, kederleri paylaşacak insan nerede? En yakınlarımızdan bile uzaklaştığımız, derdimizi kimseciklere söyleyemediğimiz günlerimiz olmaz mı? Karı, koca, ana, oğul, kardeş, baba hepsi ayrı ayrı kederlenir, ayrı ayrı üzülür. Kendi kendimiz kadar kim paylaşır derdimizi? Gün olur arkadaş, dost, sevgili, oğul, ana, baba, kardeş hepsi elimizi bırakıverir. Öyle günlerin en kaçılacak yeri neresidir? Ben kendi nefsime böyle günlerimde parklara giderim."
Sayfa 47 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"..,çünkü yaşam ölümle anlam kazanıyor.Günün anlamı olması için gece,konuşmanın anlamı olması için sessizlik,barışın anlamı olması için savaş gereklidir.."
TUZENBAH
Kimi kez, durup dururken, ne kadar önemsiz, aptalca şeyler insanın yaşamında ansızın önem kazanıveriyor. Eskiden olduğu gibi yine gülersin onlara, boş ve aptalca şeyler olduklarını bilirsin, ama yine de durmaya gücün olmadığını hisseder ve gidersin. Of, söz etmeyelim bunlardan. İçimde bir sevinç var. Bu köknarları, akçaağaçları, kayınları sanki ilk kez görüyorum ömrümde. Sanki her şey merakla bakıyor bana ve beni bekliyor. Ne güzel ağaçlar bunlar ve doğrusu ne güzel bir hayat yaşanabilir çevrelerinde!
Sayfa 103 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
MAŞA
İnanır mısınız, yüzünü gözlerimin önüne getirmekte güçlük çekiyorum artık. Bir gün gelecek, bizler de anımsanmaz olacağız. Unutulacağız.
VERŞİNİN
Evet. Unutulacağız. Yazgımız böyle, elden ne gelir. Bize ciddi, önemli, hem de çok önemli görünen şeyler, gün gelecek unutulacak ya da önemsiz görünecek.
(Sessizlik.)
İşin ilginç yanı, gelecekte neyin önemli ve yüksek değerde, neyin zavallı ve gülünç sayılacağını bugünden hiç bilemeyişimiz. Geçmişte de Kopernik'in ya da sözgelimi Kolomb'un buluşları başlangıçta gereksiz, gülünç şeyler sayılmadı mı? Ya da herhangi bir ahmağın yazdığı zırvalar gerçek olarak görülmedi mi? Tıpkı bunun gibi, ola ki bize böylesine olağan görünen şimdiki yaşamımız da, gün gelecek tuhaf, yakışıksız, budalaca, pek de temiz olmayan ve hatta belki günahkâr bir yaşam sayılacak...
Sayfa 15 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu