magnus ve will
"eğer jem ölürse tessa ile birlikte olamam"dedi will " çünkü sanki onun ölmesini beklemişim gibi görünür ,yada eğer ona sahip olmama izin verecekse ölümünden memnuniyet duyarmışım gibi.ve ben o insan olmayacağım.Onun ölümünden fayda sağlamayacağım .yani o yaşamalı "Kolunu indirdi , bileği kanlıydı."Tüm bu şeylerin bir anlam ifade etmesinin tek yolu bu. yoksa bu sadece..."
"anlamsız , gereksiz,ızdıraplı, acı vericimi olur? Hayatın böyle olduğunu söylemenin sana yardımı dokunacağını sanmıyorum .İyiler acı çeker, kötüler güzeldir ve tüm ölümlüler dünyadan göçer gider." dedi magnus
"Ben bundan daha fazlasını istiyorum " dedi will "Daha fazlasını istememe sebep oldun .Bana öyle olduğuna inanmayı seçtiğim için lanetli olduğumu gösterdin. bir olasılık , anlam olduğunu gösterdin. Ve şimdi yarattığın şeye arkanımı döneceksin"
Hayat
İşte hayatın en güzel tarafı da buydu; her şey olabilirdi, her ne kadar olasılıksız olursa olsun olabilirdi, olasılık dışı olan bir olay mutlaka olurdu.
Sayfa 210Kitabı okudu
"Aslında şaşıracak bir şey yok, " demişti bir keresinde Doc ona. "Dünyada herkese aynı anda garip bir şey olsa işte o zaman bu şaşırtıcı olurdu. Ben tek bir bakış açısına sahip olduğuma göre, bana olan olasılık dışı bir şey varsa, o zaman başkasına bunun olmadığını var sayıyorum mantıklı olarak. Bu yüzden de, bunun herhangi birine olma olasılığı 6 milyarda birse, o birine olma olasılığı da yüzde yüz. Yüzde yüz olabilecek bir şey olduğunda niye şaşırayım ki?"
Sayfa 356Kitabı okudu
Onların talihleri, serüven, herkesin yaşamında en az bir kez çalan o mucize anı kuzeyden gelecekti. Zamanla gitgide belirsizleşen bu uzak olasılık uğruna koskoca yetişkin adamlar yaşamlarının en güzel bölümünü burada tüketiyorlardı.
Sayfa 56 - İletişim Yayınları, 13. baskıKitabı okudu
Olasılıklar dünya kadardı .Ama dünya en iyi olasılıktı. Milyarlarca olasılığın en iyisi . Oluşum zamanıyla , üzerindeki gazların birbiriyle etkileşim biçimi ve süresiyle , en iyi olasılık .
"Ama büyüklerin bildikleri başka bir şey daha vardı; o da her ne kadar küçük bir olasılık da olsa şansın var olmasıydı."
Mozart hakkında 10 bilgi
1- Tam adı Wolfgang Amadeus Mozart’tır.
2- 27 Ocak 1756′da Salzburg’da müzikçi Leoplod Mozart ve Anna Maria Pertl’ün oğlu olarak doğmuştur.
3- Yapıtları, senfonileri, konçertoları, oda orkestralarını, piyanoyu, operayı ve korolu müzikleri etkilemiştir.
4- Klasik Batı Müziği’nin, en önemli bestekarlarından biridir. Zamanının en ünlü bestecisi ve keman sanatçısıydı.
5- 5 yaşında minüetler bestelemeye başlayan Mozart ilk senfonisini ise 9 yaşında yazmıştır.
6- Kulağı bir kemanda bir notanın sekizde bir kadar akort düşüklüğünü fark edecek derecede hassastı ve çirkin seslere, gürültülere karşı tepkisi ise baygınlık geçirecek ölçüde şiddetlenebiliyordu.
7- Mozart gençlik yıllarında Avrupa’nın birçok önemli kentini gezdi. Bu gezileri sırasında kendisine esin kaynağı olan Johann Christian Bach ile tanıştı ve dostluk ve kurdu.
8- Mozart müzikal çalışmaları için birçok aristokrattan ve önemli din adamlarından destek gördü. Bir çok müzisyenle tanıştı.
9- 35 yıllık ömrüne 626 eser sığdırmıştır.
10-Mozart 5 Aralık 1791‘de Viyana’da öldü. Mozart’ın ölüm nedeni le ilgili birçok teori vardır. Ölüm kayıtlarında ölüm nedeni hitziges frieselfieber olarak belirtilir. Bazı teorilere göre Mozart’ın ölüm nedeninin trişinoz, civa zehirlenmesi veya ateşli romatizma olabileceği belirtilir. Ama yine de bu olasılık kesin değildir. Mozart'ı kıskanan Antonio Salieri'nin Mozart'ı zehirlediği söylenir. Beethoven'ın sohbet defterlerinde Salieri'nin Mozart'ı zehirlediğini itiraf ettiği geçer. Bazıları da onun bu itirafının tüm Viyana'ya yayıldığını kaydetmişlerdi...
Umut, bir küçük olasılık üzerine kurulabilir miydi?
Alışkanlık tekdüzeliktir ama iman sürekli tazelenmektir...
"Hocam anlayamadım, biraz açar mısınız ?"
"Yarın güneş doğar mı ?"
"Doğar."
"Ama doğmayabilir de "
"O da bir olasılık."
"Fakat o hep doğduğu için, kimsenin yarın güneşin doğup doğmayacağı konusunda bir kaygısı yok. Güneş ise görevini kusursuz yapar ve her zaman tam saatinde doğar. O yüzden de bu muazzam hadiseye kimse kafa yormaz. Dolayısıyla bunun ne büyük nimet olduğunu da düşünmez. Çünkü güneşin her gün doğmasına alışmışlardır."
Sayfa 53Kitabı okudu
İnsan açık kapılardan iyi geçmek isterse eğer, bu kapıların çerçevelerinin sağlam olmasına dikkat etmek zorundadır: Yaşlı profesörün yaşamına hep rehber edinmiş olduğu bu temel ilke, sadece gerçeklik duygusunun bir gereğidir. Ama eğer gerçeklik duygusu diye bir şey varsa -ki böyle bir duygunun varolma gerekçesinden kimse kuşku duymayacaktır-, o zaman olasılık duygusu diye adlandırılabilecek bir şeyin de varolması gerekir.
Şimdi, gerçeklik duygusunun insanları ile olasılık duygusunun insanları arasında bir ayrım yapılmak istendiğinde, yalnızca belli bir miktar parayı düşünmek yeterlidir. Örneğin bin markın olasılıklar bağlamında içerdiği her şey, insan bu paraya sahip olsun ya da olmasın o bin markın içindedir; bu paranın Bay Ben'in veya Bay Sen'in elinde bulunması olgusu, bir güle ya da bir kadına fazladan ne getirirse, o paraya da o kadar getirir. Fakat, derler, gerçeklik duygusu insanları, bir kaçık bu parayı çorabına saklarken becerikli biri onunla bir şeyler yapar; bir kadının güzelliği bile, o kadına sahip olana göre, yadsınamaz bir biçimde bir şeyler kazanır veya yitirir. Olasılıkları uyandıran, gerçekliktir ve bunu yadsımaktan daha ters bir şey düşünülemez.
52'ye 48. işte olasılık teorisi böyle doğdu. Fransız bir asilzade dört zarla altı atmaya çalışmanın akıllıca bir kumar olup olmadığını bilmek istediği için.
Sayfa 49Kitabı okudu
Ben tek bakış açısına sahip olduğuma göre, bana olan olasılık dışı bir şey varsa, o zaman başkasına bunun olmadığını var sayıyorum mantıklı olarak. Bu yüzden de, bunun herhangi birine olma olasılığı 6 milyarda birse, o birine olma olasılığı da yüzde yüz olabilecek bir şey olduğun da niye şaşırayım ki?
Sayfa 356Kitabı okudu