Kızılderililerin arasında yaşayabilirdim ya da Budist rahiplerin, çöl Araplarının arasında da yaşayabilirdim ya da alkolik Finlilerin, Sibirya'da tundra bölgesinde, en yakın komşunun yüz yetmiş kilometre uzağında yaşayabilirdim ya da bir
Afgan çadırında, Fas'ta beyaz badanalı bir eve sapsarı bir sokağın köşesinde kırk yıl durup bakabilirdim ya da
1-Ne zaman ki hikayemi anlatıp susacağım, artık sadece yeni hatalar yapacağım! Zamanı dörtnala koşturacak kadar yabancı hatalar! Duvar saatlerini miknatısa tutulmuş pusulaya çevirecek kadar bilinmeyen hatalar! Daha önce kimsenin yapmadığı, adını bile duymadığı hatalar! (sy.21)
2-Doğu ile Batı arasındaki fark, Türkiye’dir. Hangisinden hangisini
Kısa bir süre için kapıyı açıp yine de arabadan atlamayı düşündü. Fakat Juliana bile o kadar gözü kara değildi. Ölmek istemiyordu. Sadece toprağın açılmasını ve onu arabayla birlikte yutmasını istiyordu. Bu kadarını istemek çok mu fazlaydı?
Çoğunluğun aksine ben pek sevemedim bu kitabı. Zor bitirdim. Karmaşık, tuhaf bir kurgusu var. Üç bölümden oluşuyor.
Kitap, Harry Haller'in (baş karakter) içsel devinimleri, anlam arayışı, yaşamaya çalışmak ile ölmek istemek arasında gidip gelmelerini anlatıyor kısaca.
İçinde iki farklı mizacın tanımını yapıyor Harry net bir şekilde. Bir tanesi
Yolculuğun ikinci kısmına geçmeden önce yine uzun bir inceleme olacağını yazmak isterim. Çünkü Tolkien benim için hayal dünyamı açan ve ona can veren bir kişilikti. Kendisi bir çoğumuzun üstadıdır. Film serilerini sayısını unuttuğum kadar izleyip ve Yüzük serisi dışında birçok kitabını okuyup bir türlü bu seriye girmedim. Sanki en iyi zamanı
HÜZÜN KOKULU AŞK
Hayatım boyunca çeşitli korkular yaşadım içimde. Hem de en acımasız olanlarını… Yine de kimseye söylemedim. Hiç kimseyle paylaşmadım, yaşadıklarımı. Daha çocukken o küçücük yüreğime korkunun her türlüsü yerleşti. O zamandan beri bu duyguyla iç içe yaşadım.
Bu yüzden de korkuyu içinde saklayan kişileri ben gözlerinden tanırım.
Onu
Yaşamın ucuna yolculuk ve aslında yaşamın bitişine, ölüme yolculuk....
Tezer ruhuma o kadar hitap eden bir yazar ki düşüncelerinde , çoğu söyleminde kendimi buluyorum .Bu incecik kitabın sayfalarında kayboldum.
İnsanlardan, toplum baskısından kaçışları ; ‘ yaşamım boyunca içimi kemirttiniz, evlerinizle, okullarınızla, iş yerlerinizle,özel ya da
İstanbul üniversitesi halkla ilişkiler görevini yürüten Maya uçak seyahati esnasında bu romanı yazıyor.. Ara ara yazdığı zamana dönüyor , uçak seyahati uzun bir seyahat ve Boston’a gidiyor.
Hikaye şöyle başlıyor, Maya profesörü karşılamaya gidiyor, karşılama sonrası duygularını yalın bir dille katıksız anlatıyor .. 87 yaşındaki profesörün hala