Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Birinin doğum günü, diğerinin ölüm yıldönümü..
Furuğ Ferruhzad ölüm yıldönümü nedeniyle tam da yerinde bir alıntı:/
gidiyorum; yorgun, solgun, ağlamaklı viraneme doğru sizin şehrinizden Tanrı'ya götürüyorum perişan ve divane gönlümü.
Sayfa 31
Reklam
Sylvia Plath- ölüm yıldönümü sebebi ile bu güzel alıntı:/
Yaşamanın ve şiir yazabilmenin derin anlamı, toplumda sistematik bir şekilde var olan ve kendisine dayatılan bir intihara dönüşür. Çocukken babası, "kadın " olduğundaysa kocası tarafından yalnız bırakılmıştır. Bu aşamada verdiği kararı durdurma olasılığına sahip hiçbir şey yoktur.
Sayfa 66 - 1963 yılı intiharı
ne yani 3 gün sonra ben fravunlar gibi gülüp eğlenecek miyim?
Doğum günü kutlama adeti nereden çıkmıştır? Günümüz insanlarının her sene kutladıkları doğum günü adeti tarihteki uygulamalarla tam bir tezat oluşturur. Çok eski çağlarda kişiyi ölüm yıldönümü ile anmak adetti. Kadınların ye çocukların bu gibi yıldönümleri ile alakaları yoktu. Zaten kimsenin doğduğu gün bir yere kaydedilmiyordu ki
Sayfa 10 - AykırıKitabı okuyor
Yıldönümü Reaksiyonu
Josephine Hilgard ve Martha Newman, hayatın erken dönemlerinde ebeveynlerini kaybetmiş psikiyatri hastalarını incelemiş ve ilginç bir bulguyu bildirmişlerdir:hastanın psikiyatrik tedavi için hastaneyi yatırılma yaşıyla ebeveynin ölüm yaşı arasındaki korelasyondur bu. Başka bir deyişle, hasta hastaneye yatırıldığında yaşının ebeveyninin öldüğü zamanki yaşıyla aynı olma olasılığı şans eseri olamayacak kadar yüksektir. Örneğin, eğer hastanın annesi otuz yaşında öldüyse, hasta otuz yaşında "risk altında" bulunmaktadır.Üstelik, hastanın en büyük çocuğu, büyük bir olasılıkla hastanın, ebeveyni öldüğünde bulunduğu yaşta olacaktır.Örneğin, annesi öldüğünde altı yaşında olan hastanın en büyük kızı altı yaşına geldiğinde hasta psikiyatrik olarak "risk altındadır." Annenin ölümü çocuğa onun da ölmesi gerektiği işaretini vermektedir. Çocuk bu sonucu ve ona eşlik eden anksiyeteyi bastırır ve bunlar yıldönümüyle -hastanın ebeveyninin öldüğü yaşa ulaşmasıyla- tetikleri çekilene dek bilinçdışında kalırlar.
Sayfa 177Kitabı okudu
ölüm yıldönümü anısına...
Sus, kimseler duymasın, Duymasın, ölürüm ha. Aymışam yarı gece, Seni bulmuşam sonra. Seni, kaburgamın altın parçası. Seni, dişlerinde elma kokusu. Bir daha hangi ana doğurur bizi?
Reklam
‘ Ölüm yıldönümü, biriyle yaşanabilme ihtimali sonlandırılmış geleceğinizdir.’
Ortega y Gasset, (1934).
Goethe'nin yüzüncü ölüm yıldönümü dolayısıyla yaz­dığı yazıda farklı bir bakış açısı taşımaktadır: "Hayat, özü itibariyle sürekli batan bir gemidir. Ama kazazede olmak, boğulacak olmak demek değildir... Aynı zaman­ da hayatın gerçeği olan kazazedelik duygusunu tanı­mak, zaten kurtuluş demektir. Bu yüzden sadece başa­rısız olanların fikirlerine güvenirim,"
Sayfa 86 - çitlembik yayınları 4. basımKitabı okudu
Düdük sesleri arasında saygı duruşundaki kalabalığa bakıp düşündüm.. Bunların kaçta kaçı gerçek Atatürkçüdür? Atatürk «Durmayalım, düşeriz!» demiş, biz durarak O'na saygı gösteriyoruz. Beş dakika durarak değil, O'nun ölüm yıldönümü günlerinde iş saatlerimizden beşer dakika daha çok çalışsak, beş milyon çalışanın beşer dakikası yedi bin iş günü eder. Başka ülkelerde bu iş nasıldır, büyüklerin ölüm yıldönümü saatlerinde düdükler öttürülür mü, bilmiyorum. Oralarda da büyüklerin ölüm saatlerinde düdükler öttürülür mü? Öttürülüyorsa bile, bunu örnek almamız, bir zamanlar çarliston oynamayı batılaşmak sanmamıza benzer. Atatürk saat dokuzu beş geçe öldü. Ya saat ikide, üçte ölmüş olsaydı, gece yarısı yine bu düdükler öttürülecek miydi? Bu sesli yas gösterisi bana çok ilkel geliyor, yanılıyor muyum dersiniz.
Sayfa 25 - Pdf- bilgi yayıneviKitabı okudu
201 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.