Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Şu tatsız tuzsuz hayat yolunda ağır aksak ilerleyen şahsımın bir gün ölüm ülkesinin sınırlarına ulaşacağını düşünüyorum. Ve ölmenin yaşamaktan daha huzur verici olduğuna inanıyorum. Ölümün insanoğlunun erişebileceği en yüce mertebe olduğunu düşündüğüm zamanlar da oluyor. Ve son zamanlarda sık sık "Ölüm yaşamdan daha saygındır."
Sayfa 49 - Africano Kitap, 1. Basım: Temmuz 2020Kitabı okudu
VE ÇOCUĞUN UYANIŞI  BÖYLE BAŞLADI
Gül kokuları çocukların kaburga kırıklarından geliyor  Acıyı ve insanlığı çocuklar  Böyle dayanılmaz kıldılar ve yeni suları  Onların bilgileri getirdi  Elleri önlerine bağlı - duruşları  Omuzlarından göğüslerine doğru kıvrık ve yumulu  Yaşarlar ebedi göz ve ölümsüzlük aşısı yapan kitabı  Ki şimendifer  Nasıl peşinden koşturursa katarları yolcu
Reklam
_Rüya, gören olmadan da var olabilir. Rüya gören olmadan rüya mevcut olduğunda ise bu özgün gerçeklik gibi gelir. Siz yoksunuz ama kozmik bir akıl var. Brahma var. Bu yüzden bütün alemin Brahma'nın gördüğü bir rüya olduğunu söylerler. Bütün bu dünya bir rüyadır, bir mayadır. Ama bu her şeyin, tümün bir rüyasıdır. Kişisel bir rüya değildir.
_Kadın olsam hayat kadını olurdum. _Bir çiçeğe konan kelebek olmaktansa, bir boka konan sinek olmayı tercih ederim. _Kelebeklerin ve arıların arzuladığı bir çiçek olmak varken, sinekleri cezbeden bir bok parçasıydım. _Beni soğuk, kibirli, ukala falan bulduysanız sizi sevmemişimdir. Sevdiğime kedi gibi olurum ben. _Yeterince dürüstsen, fazlasıyla
Hayatın Tekrarı Yok
Genç yaşta birleştirdikleri hayatlarında samanlığı seyran edecek bir gönül beraberliği yaşayan, uzun yıllar aynı yastığa baş koyan yaşlı çiftten hanımefendi emr-i Hak vaki olup vefat edince, beyefendinin dünyasında bir yıldız kaymamış, bilakis güneş batmıştı. Can yoldaşının, hayat arkadaşının kabir taşına nakşettiği şu sevgi dolu ifadeleriyle eş olmanın ne demek olduğunun, ölümün bedenleri ayırsa bile sevgi ile birleşen kalpleri ayıramayacağının dersini vermekteydi adeta okuyanlara: Cemaline mest ü hayran olduğum Mutluluğu eşliğinde bulduğum Hasretiyle sararıp da solduğum Narin eşim o illerde nicesin? Gece gündüz huzurunda olduğun Kulluğun da derin bir haz bulduğun Sevgisiyle güller gibi solduğun Rabbimizle o illerde nicesin? Zulmetlere düştüm battı güneşim Yüce Rabb'im sana emanet eşim Oku ona bir Fatiha kardeşim Söyle Fatma'm dualarla nicesin?
Sayfa 318Kitabı okudu
Geçen yüzyılın sonlarında, büyük Devletimizin altın topraklarını bölüşmek için, Batılıların bir araya getirdikleri birçok şart, tarihî - kültürel birikme ve sürtüşmelerle iyice yıpratmaktadır iç yapımızı. Tanzimat, kısa zamanda, dış etki ve eritilmemiş iç yabancı unsurların çalışmaları ve düşünce kurumlarımızın zayıflığıyla, ufak bir kaydırış ve
18 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.