Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Veli Toplantısı
Günde sekiz saat mesai. Akşam eve gelmem saat yediyi buluyor. Tüm günüm, akşam yemeğini yedikten sonra içeceğim çayın hayalini kurmakla geçiyor. Eve bir geliyorum, öğretmen bizim oğlana beş sayfa ödev vermiş. Her gün beş sayfa ödev veriyor üstelik. Hani, bakan dememiş miydi eve ödev verilmeyecek diye? Çay bardağını elime alır almaz oğlan elinde
1000KİTAP' TA SAHTE ALINTI TEMİZLİĞİ
Arkadaşlar, sitede en çok paylaşılan sahte alıntıları https://1000kitap.com/SahteAlintilar ile bu iletide topladık. Sitedeki bilgi kirliliğini temizlemek için bu alıntılara rastlarsanız lütfen şikayet ediniz. Ve lütfen okumadığınız, kitaplarda kendi gözlerinizle görmediğiniz alıntıları eklemeyiniz. Bu sözlerin mal edildiği kişilere ve sözlerin
Reklam
Beria
Sevdiğim bir kalbe Nasıl veda edebilirim bilmiyorum Beria Gidiyorum bir yerlere Oturuyorum küçük bir esnaf kahvesine Bir çay söylüyorum(demli) Bilirsin Beria her zaman demli çay içerim En koyusundan, katran gibi derler ya
Yazmayıda unutuyor insan Yalnız kalınca bir başına Aslında çok şey yazacakken Hiç bir şey dökülmüyor dudaklarından Kalem elinde öylece duruyor Bir şeyleri anımsıyor Bir şeyleri düşünüyor Tam şiire başlayacak eli titriyor Tutamıyor kalemi düşürüyor Sonra sessizce gözlerden yaşlar akıyor Aslında çok şey yazacakken Kitleniyor kalbi
Küçük İskender
Küçük İskender
Ayak izlerimizde ölüp erimiş peri pelerinleri Periler birbirine düşman, pelerinler birbirine küs Sana bugün bir mektup yazdım: En çok En çok güllerden sözettim
Oğuz Atay adına sahte alıntılarla mücadele kılavuzu
⭕ Oğuz Atay adına Sahte Alıntılar derlemesi❗ Not: Alıntıları toplayan ben değilim, alıntıları derleyen kişiler, bizzat araştırma sonucu derlemiştir. Ben sadece teyit amaçlı, bir faydası dokunur umuduyla paylaşıyorum. Ulaşmayı kolaylaştırmak açısından bio'ma da sabitleyeceğim... ____________________________________ Biliyor musun
Reklam
Unutulmaz bir yetenek Ümit Yılbar
1988 yılında Pentagram Grubu’na katıldı. Kıvırcık uzun saçları, küpesi ve simsiyah kıyafet tercihi yer yer başına talihsiz olaylar getirmişti. Öyleydi ya siyah giyen satanist, küpe takan başka bir şey, her şeye bir yaftası vardı ağzı olunca konuşmayı kendine hak görenlerde. Ümit Yılbar 1993 yılında siyahları çıkarıp yeşilleri giydi. Yedek
Bugüne kadar çok konu hakkında konuştuğum için nice arkadaşlar beni engelledi veya takipten çıktı. Birisi siyasetten gitti, birisi dini yazımdan, birisi evli olduğumu öğrenince gitti, birisi kötü bulduğu şakamdan dolayı. Kimse demiyor ki bu yanlış, ben ondan gidiyorum. Öyle ya yanlış ise dönerdim hem de. Ama bu fırsat verilmedi. Çok nadir oldu ise de hatırlamıyorum. Neyse. Heralde kalan arkadaşlar bordo bereli olmalı ki her halime katlanıyorlar. Ya da sessize almış olabilirler de, bilemiyorum. Kim bilir belki de sadece öyle katlanılabiliyorumdur. Gece gece buna üzüldüm şimdik. Hayırlar olsun, ne diyelim.
Duyduğum en güzel aşk hikayesi
Bu zamana kadar duyduğum en güzel aşk hikâyesi Samsun'daki bir Çerkes köyünde geçiyor. Bana bunu anlatan arkadaşım o köydendi. Çerkeslerin, bir kısmı hayli katı olan gelenekleri varmış. Buna göre mesela Çerkeslerde akraba evliliği yasakmış. Hoş karşılanmazmış. Üstelik öyle çok yakın akraba olunması bile şart değilmiş. Arkadaşımın ‘geçen yıl
2009 Ankara Numune Hastanesi
Gidemedim bir türlü yanına. Gözlerindeki nefret o kadar keskindi ki kocaman soğuk bir sınır çizmişti etrafına. Ama yorgundu da, merhamete susamış aciz bakışları vardı hem davet eden hem korkan. Bekledim öylece, uzaktan izledim bir süre. Elimdeki hasta listesinde onun da ismi vardı. Tarafıma dirençli bulantı, kusma nedeniyle konsulte edilen genç
Reklam
Biz sadece yaşamak istiyoruz, insanca yaşamak...
Şu günlerde 1K’da “kadına şiddet” kapsamında öyle güzel şeyler okunuyor ki, bu farkındalığın kıvılcımlarını atan ve güzel bir etkinlik başlatan
Adem
Adem
Bey’e ve O’nu destekleyen herkese teşekkür ediyorum. Ben bu etkinliğe sadece “İstanbul Sözleşmesi” ile katıldım, çünkü diğer kitapları okuyacak ve kaldırabilecek gücü kendimde görmedim. Çünkü
İnsanın insandaki gerçek değerini, ondan "vazgeçme eşiği" ifşa ediyor. Hiç şaşmaz. O vazgeçiş eşiği neyse, ne kadarsa birinin gözündeki hakiki değeriniz orada saklı. Kalan her şey süslü cümleler, münasip kılıflar, kendini aklayan serzenişlerden ibaret.
Zeynep Mercan
Zeynep Mercan
Sen kadın. Şu kalan zamanında seni gereni, seni yereni, seni hor göreni, seni hayal kırıklığına uğratanı, seni mahvedeni sakın çekme. Çekeceksen illa bir şeyler, ondan elini ayağını çek gitsin. Unutma tamam mı? ;)
📌Gelin size bugün Tanrıçaların Öfkesinden, Aşklarından ve Güllerin ilk defa nasıl kırmızı rengini aldığından bahsedelim… (Aprodite ve Persephone) Suriye Kralı Theias’ın (Myrrha)Smyrna adında bir kızı vardır… Güzelliğiyle övünen kız, kendini aşk ve güzellik tanrıçası Aphrodite ile bir tutar hatta ondan bile üstün görür... Bu tavrı yüzünden,
İNSAN YA SEVMELİYDİ YA DA SEVMELİYDİ, BIRAKMAMALIYDI..."
DEMİR KİLİTLİ BİR BAVUL HİKAYESİ Geçenlerde otobüs terminalinde bir amca gördüm.Elinde doksanlı yıllardan kalma bir bavul, hani şu dışı deri olup demir kilitli olanlardan... Kıyafeti eski olmasına rağmen pek de bakımlı.Yüzünde hafif bir gülümseme ve yılların onda bıraktığı çizgiler...Sanki yıllar ondan hiçbir şey almamış gibi. Hiç derdi yok,hiçbir isteği yokmuş gibi... Aynı otobüsün karşılıklı koltuklarında bulduk yine birbirimizi. Kulağımda hafif bir Zeki Müren bestesi : "-Şimdi uzaklardasın!"Pencereden dışarıya bakarken kendimi yine o amcayı izlerken buldum. Konuşuyordu, çok güzel konuşuyordu... Ama bir şey vardı ki: tek başına oturuyordu. Kulaklığımı çıkarıp dinlemeye koyuldum, idareli olmaktan bahsediyor ve güzel bir kadının adını gözleri buğulu şekilde o ezgili sesiyle fısıldıyordu. Konuşurken o güzel kadının kim olduğunu bilmiyordum ama merak etmiyor da değildim? Sonra tamamlanamayan, yarım kalan ya da imkansız olan aşklarına şahit etti beni. Birden bire bana söylüyormuşçasına gözlerimin içine baktı ve dedi ki: "- Semra, inat etme gel işte !Bak adamlar yollara asfalt dökmüşler, yemenilerin çamurda olmaz. Haklısın bu şehir zor, yaşamak pahalı ama bir ekmekle doyarız Semra." Gözlerini gözlerimden hiç ayırmadan söyledi bunları. O an Semra olmak istedim. "- Geldim, buradayım." demek istedim... Sonra düşündüm; bir insan kimsenin beyaz saçlarına, aklının yarısının uçup gitmesine ve yıllar sonra kendisiyle kafayı bozmasına sebep olmamalıydı. " İNSAN YA SEVMELİYDİ YA DA SEVMELİYDİ, BIRAKMAMALIYDI..." #Meryem TAŞDEMİR
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.