Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Önsöz
İdealizmin uçukluk diyerek hafife alındığı çağımızda, bu kitabın hikâyesi de belki uçuk bulunacaktır. Fakat tam da bu noktada, ben Nietzsche'nin 'Erdem nedir?' tartışmasında, Hegel'e verdiği cevabı hatırlıyorum. Hegel, erdem için "geçmişte yaşayan insanların şu anda yaşayan insanların önüne koydukları ödev ve yükümlülükleri yerine getirmek" tarifini yaptığında, Nietzsche'nin cevabı şu olmuştur: "Erdem, geçmişte yaşayan insanların şu anda yaşayan insanların önüne getirip koydukları bağlardan kurtulabilmek ve bağımsız olabilmektir."
Koridor Yayıncılık
314 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yeryüzünün Lanetlileri, psikiyatrist Frantz Fanon'un, yazarın kolonizasyonun birey ve ulus üzerindeki insanlıktan çıkarıcı etkilerinin psikolojik ve psikiyatrik bir analizini sunduğu ve daha geniş sosyal, kültürel ve politik etkilerini tartıştığı 1961 tarihli bir kitaptır. Yaşamını sömürgeciliğe karşı mücadeleye adayan Frantz Fanon, 1961
Yeryüzünün Lanetlileri
Yeryüzünün LanetlileriFrantz Fanon · Versus Kitap · 2020972 okunma
Reklam
_Kendine gülmeyen ustaya şaşarım. Güler geçerim ona işte. Öz evimde yaşarım. Benzemem hiç kimseye. _İnsanın kendine gülebilmesi; şimdiye değin, en iyiler gerçek anlamından yoksun kaldı bunun; en yetenekliler ise bu konuda bir deha göstermediler. Belki de kahkaha, bilgelikle birleşecek, geriye yalnızca "şen bilim" kalacaktır. Şu anda
Önsöz
1946'da kapalı bir Senato oturumunda "üç-dört adamın atom bombası parçalarını New York'a sokup tüm şehri havaya uçurup uçuramayacağı," sorulduğunda, "Elbette yapabilir ve New York'u yok edebilirler" diye yanıt verdi. Dehşete kapılan bir senatörün, "Şehrin bir yerine saklanmış bir atom bombasını tespit etmek için ne kullanırsınız?" sorusuna Oppenheimer, "Tornavida [her sandığı ve valizi açmak için]" diye espriyle karşılık verdi. Nükleer terörizme karşı tek savunma nükleer silahların ortadan kaldırılmasıydı.
Önsöz-Neil Gaiman
Bu önsöz, size elinizde tuttuğunuz kitabın ne ile ilgili olduğunu açıklamak yerine yalnızca sizi uyarmak için: Dikkat edin. Dracula sinekkapan gibidir. Önce öylesine okuyup rafa kaldırırsınız. Sonra yavaş yavaş, farkında olmadan kitaptaki detayları düşünmeye başlarsınız, imaları, üstü kapalı ipuçlarını. Ve bir kez merak etmeye başladıktan sonra kendinizi gecenin bir yarısında yan karakterler ve perde arkası olaylarla ilgili romanlar yazarken bulmanız an meselesidir. Ya da daha kötüsü, örümceklerini ve sineklerini yemeden önce dikkatle dizen ve sınıflayan deli Renfield gibi kendinizi Dracula'ya notlar eklerken bulabilirsiniz.
Önsöz yerine, Tezer Özlü'ye dair
İnsan olmanın kolay olmadığını bilen, bunun savaşımını veren bir kişiliği vardı. Durmaksızın, toplumun, insanlar arası yozlaşmış ilişkilerin örgülerini sökmek istedi. Elinden geldiğince de gerçekleştirdi bunu. Her cümlesinde çektiği çilenin örgüsü, ipliği vardır.
Reklam
Üçüncü basıma önsöz
Bilim ve kültür alanında Atatürk'ün çizdiği yolda yürümeyi sürdürmek yerine, Cumhuriyet Türkiye'sinde benimsenen, benimsenmesi gereken ilkeleri yıkmaya uğraşmakta, bilim ve kültür kurumlarımızın ilericilik yolundan değil de, tam tersine kavramları altüst ederek geriye gidilmesi için çaba harcamaktaydılar. Bu tutumun sonucu olarak geçen yirmi yıl içinde devletten beklenen etkinlik gerçekleşememiş ve Milli Eğitim Bakanlığı çalkantılara kurban giderek doğru dürüst bir eğitim politikası sürdürememiş, yazboz tahtası olmaktan kurtulamamıştır. Aynı acıklı durum yeni kurulan Kültür Bakanlığı'nda da görülmüştür. Bugün her iki devlet kurumunda benimsenen düzeltme ve onarım çabaları ne denli içten olursa olsun, güven bir kez sarsılmış, devlet kapısından bir iş çıkmayacağı kanısı egemen olmuştur. Yirmi yıl içinde devletin eğitici kültür alanında bıraktığı boşlukları doldurmak özel girişime kalmıştır.
İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Önsöz Yerine
Sanki söylenecek her şey söylenmiştir. Meyhanede arkadaşlarla bir veda partisi. Eski bir sevgili aranmış, çocuklardan ve eğitim düzeninin çarpıklığından konuşulmuştur. Eski fotoğraflara bakılmıştır. Sonunda orta yaşa gelinmiştir.. Sanki bütün başkaldıranlar ölmüş, başkaldırılar başka bir zamana ertelenmiştir. Şarlatanlar ve düzenbazlar kazanmıştır. Ve şiir, artık gülünç bir şeydir onlarca; sence, bütün yenilgilerin toplamı olmuştur. Sevgili okur, öyleyse bir daha görüşmeyelim demek, daha iyi değil mi.? * Ahmet ERHAN Ankara, Haziran 1993
Sayfa 8 - ÖTEKİ ŞİİRLER, 1976-1991Kitabı okudu
1.000 öğeden 681 ile 690 arasındakiler gösteriliyor.