Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
266 syf.
10/10 puan verdi
Yazar kitabın önsözünde kendi kalitesini açıkça belli ediyor. Önsöz kullandığı dilin yetkinliği de elverdiğince kendi anlatımı doğrultusunda yaşadığı dönemi güzel bir şekilde irdelemiş. Önsöz bana Amerika'nın Gizli Tarihi adlı belgeselini çağrıştırdı. Yazar kendi oluşturduğu dünyasını kitabın ilk sayfalarında sade ve akıcı diliyle sizi yormadan anlatmış. İnsanları kategorileştirmek amaçlanmış, bu doğrultuda önceden belirlenmiş rollerini yerine getirmek için insanlar fabrika ortamında kuluçkadan çıkartılmış. Böylelikle sadece kategorilerin belirlendiği özellikleri barındıran standart, tektip toplum oluşturulmuş. Aşama aşama, en ince ayrıntılarıyla insanın nasıl üretildiğinde yetişkinliğine kadar hangi koşullar altında ne tür deneylerden geçirilerek topluma kazandırıldığını detaylıca anlatmış. O aşamaları okuduğumda oldukça şaşırdım, bende zaman kavramı kayboldu :). İster istemez Aldous Huxlex'in zekası karşısında şapka çıkartıyorsunuz... Bir de soma kavramı var ki ( mutluluğun tabletler halinde sunulmuş hali) günümüzde de türevleri bulunan.... üzerinde bolca tartışılması gereken konu! Üretilen insanların eğitim aşaması Klasik şartlanma esasına dayandırılmış. youtube.com/watch?v=kISEjxy... bu linki izlerseniz gözünüzde şema olarak belirecektir. Bu dünya dışında -elverişsiz iklim, zayıf doğal kaynaklar nedeniyle uygarlaşma sağlanamayan yer- yetişen vahşinin bu yapay ortama götürülmesiyle başlayan serüvende kendinizi kitaba iyice kaptırıyorsunuz. 1984 ve henüz okumadığım BİZ kitabını sevmişseniz bu kitabı her türlü seveceğiniz aşikar. Keyifle okumanızı dilerim...
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202160,1bin okunma
1216 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 günde okudu
Bir Stephen King efsanesi! Amerika'da bir biyolojik silah üretimi tesisinde gerçekleşen küçük bir kaza ve güvenlik zaafiyeti sebebiyle %99 bulaşıcı ve % 99 da öldürücü bir grip mikrobu tesisden yayılır. Kısa bir sürede tüm Amerika'yı etkisine alarak toplu bir ölüm gerçekleşir. Hİkaye buraya kadar çok klişe aslında... Ama bu kitap tam da bu
Mahşer
MahşerStephen King · Altın Kitaplar · 20123,419 okunma
Reklam
Üzerinde ”EN GÜZELE” yazılı, altından bir elmayı, şölenin yapıldığı salonun ortasına bırakıverdi. Doğal olarak bütün tanrıçalar, bu elmaya sahip olmak istediklerinden uzun tartışmalar oldu. Sonunda üç büyük tanrıça dışında diğerleri çekildiler. Ama kudret tanrıçası Hera, zekâ tanrıçası Palas Athena ve Aşk tanrıçası Afrodit elmaya sahip olmakta
164 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Birisi Tolstoy'un erken dönem eserlerinden diğeri ise son dönem eserlerinden olmakla birlikte Kazaklar ve Hacı Murat'ı birlikte okumak oldukça güzel oluyor. Hacı Murat'ı bir tarihi roman okumak ya da adlandırırken dikkatli olmak gerekli. Zira kitabın bahsettiği insan doğası, iktidar algısı, kültürel yapılar aynen yapısını koruyor. Yazarın son eserlerinden ve ilk kez ölümünden sonra basılmış. Kitapta Tolstoy'un eriştiği anlatım berraklığını ve netliği çok açık hissediyorsunuz. Örneğin dördüncü bölümde satırları okurken ruhunuz ürpererek olayı içerisinde gibi yaşıyorsunuz. Bazı yorumları da okuyunca genel olarak klasikler hakkındaki bir düşüncemi belirtmeden edemeyeceğim: Bu kitapta da olduğu gibi klasikler tam metin olmayan niteliksiz çevirilerden okunmamalı. Ben İletişim baskısından okudum bir önsöz ve bir de sozsöz yerine geçecek iki makale de eklemişler. Gayet başarılı idi. Kitabın ortalamasının hakettiğinin altında olduğunu düşündüğüm için 9/10 veriyorum.
Hacı Murat
Hacı MuratLev Tolstoy · İletişim Yayıncılık · 201714bin okunma
Roman
Roman, demiştik, zaten burjuva sınıfı ile birlikte doğmuştur. Aydınlanma hareketi (kültürü, felsefesi vb.) rahatlıkla burjuva sınıfının dünya görüşü olarak anlaşılabileceği için de Aydınlanma ile modern roman arasındaki bağ da kendiliğinden kurulabilir. Romanın bir edebiyat türü olarak meşrulaştırılması, öteki edebiyat türlerinin arasında kendine (önce) bir yer bulabilmesi, Aydılanma'nın bir başarısı ya da armağanıdır; ancak Aydınlanma dönemi içinde 18. yüzyılın sonuna doğru "sanat-dönemi" olarak da bilinen bir dönem, romanın tür olarak tiyatro (şiir) yanında eşdeğerli bir "koltuğa" oturmasını sağlamıştır. Goethe'nin Genç Werther'in Acıları (1774) ve Wieland'ın Agathon'u Almanya'da, burjuva bireyinin ilk deneyimlerini ve kendini geliştirme çabalarını edebiyatta anlatmaya yönelmiş ilk "gelişim romanı" örnekleri sayılırlar. Ne var ki bir roman olarak kendilerine yönelik beklentileri yerine getirmekten alabildiğine uzaktır bu iki metin. Genç Werther'in Acıları'nı okumuş olan okur, Werther'in hayatının sınırlı bir kesimini kapsayan bu mektup-romanın, dünyayı bir fon düzeyine çektiğini hatırlayacaktır. Charles Dickens - Perili Ev - Bordo Siyah Yayınları - Önsöz
100 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Tolstoy'un ilk okuduğum kitabı bu. Adım adım ölüme giden bir kişinin ruh halini çok güzel yansıtmış bu kitap. Hepimizin kendimize yakıştıramadığımız ölümün aslında nasıl da yakın olduğunu görüyorsunuz. Varlıklı sayılabilecek, saygın bir adamın tam da herşey yoluna girdi derken hastalığa tutulması ve giderek hastalığın ağırlaşması ve nihayetinde adamın ölmesi ile biten bu romanda kendimiz karakterin yerine koyup aynı ızdırapları çeker gibi oldum. Ancak, burada karakterin ya da karakterin hayatından Tolstoy'un bize ahlaki bir mesaj verme kaygısının olabileceğini düşünüyorum. Sanki, karakterin çektiği sıkıntıların yaşadığı hayat tarzı ile ilgili bir sonuç olduğu hissine kapılmanıza sebep oluyor. Oysa ki çok iyi, dürüst, yardımsever bir kişi de benzer acılı süreçten geçebilirdi. Belki ruhi acıları romandaki karakter gibi olmayabilirdi. Ama yine de ölüme yaklaşan birisi çok iyi bir aile, çevre ve yaşam kurabildiyse etrafında, ölüme yaklaşmak bunlardan ayrılmak olacağı için ruhi ızdırapları daha da çok artabilirdi. Bilmiyorum belki de elimdeki kitabın önsöz ve sonsözüne yayınevi tarafından koyulan yazılar beni etkilemiş de olabilir. Nihayetinde kitabı sevdim, Tolstoy'a girişte bir ısınma egzersizi oldu benim için.
İvan İlyiç'in Ölümü
İvan İlyiç'in ÖlümüLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202245bin okunma
Reklam
225 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
1K'nın en değerli üyelerinden biri olan Hakan Hoca'nın kitap hakkındaki güzel incelemesini gördükten sonra kitabı okumaya karar verdim. Hakan Hoca iyiki bu kitabı okumuş ve kitapla tanışmama vesile olmuş. Kitabın ilk olarak önsözüne değinmek istiyorum. Unamuno'nun isteği üzerine arkadaşı genç bir yazar olan Victor Goti kitaba önsöz yazmış.
Sis
SisMiguel de Unamuno · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20234,834 okunma
76 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kalanlar, Tezer Özlü'nün hayatında yayımlanmayan yazılarından olaşan bir eserdir. Belki de adı bu yüzden Kalanlar'dır. Benim Tezer Özlü'den okuduğum 5.kitabı. Tezer Özlü, gittiği her yerde taşıdığı defterine yazdıklarının içinde barındırdığı cümleleriyle bizi kendi dünyasına çeker. Beni en çok etkilen yazı ise Ferit Edgü'nün 'Önsöz Yerine' adlı başlıkta yazdığı yazıdır. Dilinin akıcılığı ve Tezer Özlü ile ilgili düşüncelerini o kadar güzel anlatmıştır ki, gözlerim sulandı. Ben okuduğum yazılardan, izlediğim dizilerden, anlatılan olaylardan çabuk etkilenen biriyim. Gözlerim hemen sulanır. Bu yüzden kitapların hayatına sarıldım.
Kalanlar
KalanlarTezer Özlü · Yapı Kredi Yayınları · 20196,1bin okunma
KİM BİR BARDAK SOĞUK SU İÇERSE BENİ HATIRLASIN. Hz. Hüseyin Kerbela, yeniden var olmak için atılmış ölümüne bir adımdır, ölümüne bin adımdır. Âşık olmanın adıdır ölüme en Yüce’nin hatırına. En Yüce’nin hatırına ölümle kıyılmış nikâhtır bu, Hüseyni bir nikâh. “Kerbela, bir feryattır. İkiyüzlülüğe, kaypaklığa ve arkadan vurma alçaklığına
“Benimle benden önceki diğer Peygamberlerin misali, şu adamın misâli gibidir: Adam mükemmel ve güzel bir ev yapmıştır, sadece köşelerinin birinde bir tuğla yeri boş kalmıştır. Halk, evi hayran hayran dolaşmaya başlar ve (o eksikliği görüp): “Bu eksik tuğla konulmayacak mı?” der. İşte ben bu tuğlayım ve ben Peygamberlerin sonuncusuyum.
Reklam
İnsan tabiatına en aykırı olan şey, insanın, eşiti olarak gördüğünün hâkimiyeti altına girmesi ve ona neyin doğru olduğunun söylenmesidir. Bu nedenle, insanların bir şey düşünüp başka şey söylemek zorunda kaldıkları rejimler, insan tabiatına en aykırı rejimlerdir. En büyük projesi, üst kimlik inşası olan modern zihniyet, kendisine yabancı olanı insana dayattıkça, kimliklerin giderek parçalanmasına neden olur. Yok sayılan, aslında yok edilemeyeceğinden, insan tabiatı kendi mecrasında akmaya devam eder. Güç ilişkileri dönüşerek varlığını sürdürür. Modern zihniyetin ve çözümlerinin sorgulandığı yerde, sorulacak soru basittir: Onun zorlayıcılığı ortadan kalktığında, yerine ne konulacaktır? ( Önsöz: 17.Yüzyıldan Günümüze Bir İfade Özgürlüğü Çağrısı-Reyda Ergün)
Sayfa 37 - Dost Kitabevi
Önsöz Alıntıları
Kalabalıklar yerine ıssızlığı, gün ışığı yerine alacakaranlığı tercih ediyorsunuz. İşinizi kararlı bir şekilde yapamıyorsunuz. Gizleniyorsunuz !
Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
TOZA SOR'A ÖNSÖZ
“Ve son durak. Orada değil ama, başka bir kız çalışıyor onun yerine, dünya yalnız bir yer birden ve Bandini'nin başarısı kof, eksik. Bilmeli ama. O bilmezse gerçekleşmemiş demektir. Ama herkes suskun ve kimse nerede olduğunu bilmiyor. Yeni garsona rüşvet verip ondan adresini öğreniyorum. ”
Önsöz Yerine
Düşünce, mahiyeti meçhul bir içki gibi, çılgına döndürmüş herkesi. Birleştirecekken ayırmış. Birbirine düşman kırk beş milyonluk bir sürü. Hürriyet, hangi hürriyet? Birbirini boğazlama, birbirine sövme hürriyeti. Ölmek veya öldürmek, işte bütün hürriyetimiz.
Sayfa 11 - İletişimKitabı okuyacak
1.043 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.