Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
156 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
15 gün sürdü:) Feminizm' e ilgisi olanlara dair.
Okuduğum eser Doç. Dr. Şirin TEKELİ’ nin ve Doç. Dr. Meryem KORAY’ ın 1991 yılında, TÜSES’ in de katkılarıyla, yazmış olduğu Araştırma-İnceleme türündeki “ Devlet- Kadın- Siyaset ” adlı eseridir. Araştırmanın konusu, Avrupa Konseyi ülkelerindeki, (aynı zamanda araştırma evrenini yansıtır) kadın-erkek eşitlik kurumlarının örgütlenme şekilleri ve bu
Devlet-Kadın-Siyaset
Devlet-Kadın-SiyasetMeryem Koray · TÜSES (Türkiye Sosyal Ekonomik Siyasal Araştırmalar Vakfı) · 19911 okunma
520 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
53 günde okudu
Hoca Ahmet Yesevi
Türkistan'da yetişen büyük velilerdendir. Adı Ahmet bin İbrahim bin İlyas Yesevi olup, Piri Sultan, Hoca Ahmet, Kul Hace Ahmet diyede tanınır. Babası Hace İbrahim'in nesebi Hz. Alinin oğlu Muhammet bin Hanefi'ye dayanır. Hicri 5. asrın ortalarında doğduğu tahmin edilmektedir. Ahmet Yesevi çok küçük yaşta babasını, 7 yaşındada annesini
Divan-ı Hikmet
Divan-ı HikmetAhmed Yesevi · Diyanet Vakfı Yayınları · 2010259 okunma
Reklam
Latin Harfleriyle Süper Güç Olduk(!)...
Cehalet, zaruret ve ihtilafla beraber bitmeyen savaşların, kırsaldaki zorlukların ve de yönetimden kaynaklı birikmiş problemlerin hayli geri bıraktığı bir ahaliye, tüm bunları aşacağını ve müreffeh bir hayata kavuşacağını vaad edenler, toplumun olmazsa olmaz sabitelerini de atılacaklar içine koyduklarında artık direnmek için çok geçti. Rehberlik
368 syf.
10/10 puan verdi
Şarapnel bulutu
Aslında bir inceleme yazıp yazmama konusunda çok kararsızım çünkü hâlâ okuduklarımın etkisindeyim ve uzun süre de çıkamayacak gibiyim. Kitabın ana konusu kurgu. Aklınıza gelebilecek her konu hakkında çoğu zaman farkında olmadan içinde yer aldığımız kurgu/lar. Ama bu kitapta yazılanlar öylesine gerçek ve bütün dünya bu yaşananlara öylesine sağır ve
Zamir
ZamirHakan Günday · Doğan Kitap · 20214,540 okunma
Selanik’te halktan biri olarak doğdu… Adı, Mustafa’ydı… Mustafa Kemal oldu… Gazi Mareşal Mustafa Kemal oldu… Türk Milleti’nin en büyük evladıydı… Mazlum uluslar ve Türk Milleti O’na Atatürk dedi… 34 yaşında, Çanakkale’de Truva’nın intikamını aldı… 40 yaşında, 1683’te İkinci Viyana ile başlayan Türk çekilmesini, 238 yıl sonra Sakarya’da durdurdu… Evliliği, fırtınalı denizde bir yolculuktu… Savaşta yendiği düşmanının, O’nun önünde saygı duruşu tarihte bir ilkti… *Bunalıyorum çocuk, büyük bir acı içinde bunalıyorum…* dediği günler oldu… *Beni hatırlayınız…* sözcükleri, hüzünlü bir veda gibiydi… *Ölüm demek böyle olacak kızım...* dediğinde, sona yaklaştığının farkındaydı… Son anı, ulu bir çınarın köklerinin sökülmesi misali, devlerin savaşında son perdeydi… Türk gençliğine emaneti, çok sevdiği milletine vasiyeti oldu… Tarihin kıskandığı bir lider… Ama bir insan… Savaşın ve barışın efendisi… İşte O’nun hikâyesi… Belgelere ve kendi sözlerine bağlı kalarak… Siz, çocuklarınız ve gelecek kuşaklar için yazılmıştır…
Tarihin Kıskandığı Lider
Tarihin Kıskandığı Lider
Dede Korkut, kadınları dört gruba ayırmaktadır
Asıl adı “Kitâb-ı Dede Korkud Alâ Lisân-ı Tâife-i Oğuzân” olan ve “Dede Korkut Hikayeleri” olarak bildiğimiz eserin ‘Mukaddime’ bölümünde Dede Korkut, kadınları dört gruba ayırmaktadır: “Ozan söyler: Karılar dört türlüdür; Birisi solduran sopdur Birisi dolduran topdur Birisi evin dayağıdır Birisi de ne kadar dersen bayağıdır. SOLDURAN SOP odur
Reklam
240 syf.
10/10 puan verdi
Türk Tarihinde Oğlancılık
Bugün inceleyeceğim konu tarihte birçok defa tartışma konusu olmuş. Yer yer hasıraltı edilmiş olan oğlancılığı anlatacağım. Her ne kadar başlıkta Türk Tarihi diye yer vermiş olsam da genellikle bahsedeceğim tarih Osmanlı İmparatorluğu'nu anlatacaktır. Çünkü elle tutulur kaynakların fazlalığı bu dönemde çok daha fazla. Yine de Türk Tarihinde
Sultanlar Devrinde Oğlanlar
Sultanlar Devrinde OğlanlarHalit Erdem Oksaçan · Agora kitaplığı · 201524 okunma
Dîvânu Lugâti`t-Türk
Edgü er süñüki erir, atı kalır. "İyi adamın kemikleri toprakta erir, onun adı ise ilelebet kalır."
Sayfa 496 - Türl Dil Kurumu Yayınları
Ad Koymak - Lakap - Soyadı Hepimiz Dede Korkut'un "Boğaç Han" hikâyesinden, Eski Türklerde çocuklara adlarının bir beceri gösterdikten sonra konulduğunu biliriz. Ad koymanın tarihi bize inanç yüklü bir dünyadan seküler bir dünyaya geçiş sürecini göstermektedir. Bir insanın veya eşyanın adı onun özüne ilişkin bir nitelik olarak
350 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Tarık Buğra
Tarık Buğra
Düşman Kazanmak Sanatı
Düşman Kazanmak Sanatı
Toplumumuzun gelişmemiş olmasını, birçok nedene bağlıyoruz. Kimi zaman yoksulluğa kimi zaman da okullardaki egitimin kötü olmasına,kimi zaman da terör belasına. Tarık Buğra ise toplumumuzun gelişmemiş olmasını okumamamıza bağlıyor. Türk insanının,tarihini ve edebiyatını bilmiyor olması onun canını yakıyor. Evet okuyup da cahil
Düşman Kazanmak Sanatı
Düşman Kazanmak SanatıTarık Buğra · Ötüken Neşriyat · 2018122 okunma
Reklam
628 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 günde okudu
Bu Yalnızlık Hepimizin
Söze nasıl başlayacağımı uzunca düşündüm. Bir miktar şiirle tanışmamı, sonrasında Eloğlu ile tanışmamı ve ne yönden bu kadar hayran kaldığımı anlatmaya çalışacağım. Şiiri yıllardır açıp okuyan biri olmamama rağmen söz oyunları ve hiciv içeren şiirleri seviyordum. Neyzen'i, Nef'i'yi okurken aldığım keyfi diğer şairlerde pek bulamıyordum. Lisede
Bu Yalnızlık Benim
Bu Yalnızlık BenimMetin Eloğlu · Yapı Kredi Yayınları · 2014232 okunma
Hürriyeti istemeyenlerin başında dogmacılar gelir. Dogma nedir, Dogmacılar kimlerdir? Dogma, ilk defa ortaya atanlar tarafından düşünülmüş, fakat sonra onu kabul edenlerin çoğu tarafından düşünmeden alınmış inanma klişeleridir. Bizim nascılık diye tercüme ettiğimiz dogmacılık, felsefedeki dar anlamıyla aklın her şeyi bileceğine ve doğrunun ancak kendilerinde olduğuna inananları gösterir. Fanatizm denilen taassubun sūtannesi budur... Mizaç itibarıyla dogmacılar, "dediğim dedik" diyen soydandırlar. Tartışmaya dayanamaz, fikir alışverişinde bulunamazlar. Zekålanı tek cephelidir, idrakleri iki duvar arasına açılmış bir yola benzer. Bu vasıfta olan insanlar, her devirde, her yerde, hatta her meslekte vardır... .dogmacılardan mürekkep bir topluluk tasavvur edelim... Hani hürriyet? Böyle bir toplulukta ancak tek fikir, tek kudret hâkim olabilir. Politika bakımından bu türlü rejimler ya en sol uca kaçacaklar, ya en sağ uçta mihlanip kalacaklardır. Hâkim kudretin kanaatleri dışındakilere nefes almak yoktur. Onun için kanunlarında muhalefete iktidar kadar hürriyet vermeyen rejimler, adı ne olursa olsun diktatörlüktür, despotluktur. "Dediğim dedik" diyenlerin çoklukta olduğu memleketlerde demokrasiden bahsetmek, âmiyane, fakat doğru bir söyleyişle “Müslüman mahallesinde salyangoz" satmaya benzer.
Sayfa 46 - Türkiye İş Bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
ADIM ADIM TÜRK BİRLİĞİ’NE DOĞRU, TURAN’A DOĞRU.. Rahmetli Başbuğumuz, 1944’te henüz genç bir subayken ‘Türkçülük-Turancılık’ suçundan! yargılanmış, tabutluklarda işkencelere tabi tutulmuştu… O’nun en büyük özlemi esaret altındaki Türklerin bağımsızlığa kavuşmasıydı… En büyük hayali, Türkiye’nin güçlenip, dünyadaki bütün Türkleri tek çatı altında
Tarih yazmak kolay değildir… Ama ondan da zor olan, yazdığın tarihte yüzyıllarca yaşamaktır. İşte o, bu nedenle yalnızca Mustafa Kemal değil, Mustafa Kemal Atatürk’tü. Adı vardı, ruhunun gücünü yansıtan. Ve ruhu vardı, adını herkesten çok taşıyan ve yaşatan… Kalbi vardı, kendisi için atmayan, ama milyonlara nefes olmak isteyen. Mucize adamdı
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.