Rejimin kuklalan haline gelen diyanet görevlilerinin, İlahi hükümleri gizleyerek, gerçeği tevil ve tahrif ederek, kapitalizmi kutsayarak anlattıkları din, batıl bir dindir.
Düzenin okullarında ve düzenin menfaatlerine paralel olarak anlatılan, İslam'ı namaz, oruç, gibi bazı ferdi ibadetler olarak empoze eden resmi din, batıl bir dindir.
Kur'an'ı Kerim'i dikkate almayan hocalarını, şeyhlerini veya üstadlanm ilahlaştırmaya çalışan, onların her sözünü ayet, her hareketlerini keramet kabul eden kimselerin içinde bulundukları din, batıl bir dindir.
Kurtuluşlan ancak ve ancak İslam'da olan insanlara, İslam'ın karşıtı olarak bir dünya görüşü, bir yaşam tarzı, bir hayat şekli öngören her ideoloji, her izm, İslam'ın karşısında batıl bir dindir.
Bu batıl dinlere inanmak, bu batıl dinlerin dünya görüşünü benimsemek ve bu batıl dinleri yaşamak ile, “Benim dinim bu ideoloji veya bu İzm'dir” demek arasında hiçbir fark yoktur!.
Her iki halde de insan, İslam gerçeğinin dışında kalmıştır.
Nitekim Kur'an'ı Kerim'de de beyan edildiği gibi., İslam'dan başka din arayan, İslam'dan başka dinlere yönelen kimseler, zaten İslam üzere değildir.
“Kim İslam'dan başka bir din ararsa asla ondan kabul edilmez. O, ahirette de kayba uğrayanlardandır.”