NOT: Bu yazı yalnızca kitaba dair değildir. Uzun bir makale konusu, tez ya da kitap olabilecek "kadınların tarihi"ne dair kısa bir yazıdır. Yine de bir incelemeye göre uzundur. 10'dan fazla alıntıyla da yazıyı zenginleştirmeye çalıştım. Ve rahat okunması için konu başlıklarına ayırdım. Yalnızca kitapla ilgili kısımları merak edenler
30 Yıldır Çocuğu Gibi Baktığı Ağacı Kesilen Adamın, Belediye'den Aldığı Efsane İntikam
ABD'nin Kaliforniya eyaletinde yaşayan yaşlı bir adamın 30 senedir baktığı ve büyüttüğü ağaç, belediye tarafından sırf ağacın köklerinin kaldırıma çıkması gerekçesiyle kesilince, yaşlı adam belediye başkanına bir mektup yazar ve işte o
Sana hiç yazmadım ve şimdi çok zorlanıyorum. Bu dördüncü başlangıcım. İlkin sadece üç cümle yazabildim sana, sonrasında seni övdüğüm satırlar oldu, yırtıp attım o kağıdı da... Sen benim 13 yaşımın erkek kavramının en yücesi idin. Boyun o kadar uzundu ki, "baban kaç yaşında" dediklerinde, "90" dediğimi hiç unutmadım. Benimle
Bazı kitaplar vardır ne yapar eder okurunu mutlaka bulur. Tugay Kaban’ın “Orhan Pamuk’a Satmak İstediğim Roman” adlı eseri de tam olarak böyle bir kitap. Beni tanıyanlar biliyor, bir kitabın kapağına ya da ismine göre okuyan birisi kesinlikle değilim. Fakat bu eserin adının beni çok etkilediğini de belirtmem gerekiyor.
Bu incelemeyi okumak
“Benimle çok uğraşıyorlar, canıma tak dedi. Artık dayanamayacağım.”
Bu sözler sabahattin Ali’nin ölmeden önce kardeşi Fikret Şenyuva’ya söylediği son sözlerdi.
Ve eklemişti: “Anneme yirmi beş lira gönderdim. Yine göndereceğim. Bir gün gelir de gönderemezsem, beni yok bilin!..”
Ve cesedi öldürüldükten altı ay sonra bir çoban tarafından
Peş peşe okuduğum dört Saik Faik kitabının ardından ki yaklaşık 70 civarında öyküye denk geliyor, bir durup soluklanmak, biraz okuduklarımı sindirmek, biraz da üzerimde biriken yükü boşaltmak maksadıyla bir mola vermek icab edince, bir semaver dibinden daha güzel bir köşe olamayacağını düşünüp çıkınımı buraya boşaltmaya karar verdim...
Gelin,
11 kısa öykünün yer aldığı kitapta her bir öykü ile hayatın, insanların farklı acımasızlıklarına tanık oluyoruz. Her bir öyküde yaşadıklarına rağmen varolma mücadelesi veren karakterleri okuyor, onların bugünleri ile çocuklukları ya da biriktirdikleri acı yaşanmışlıkları arasındaki düşünce yolculuklarına konuk oluyoruz.
Her bir öykü toplumun içinden, insanımızın bağrından kopmuş. Çoğu az ötemizde yaşanmış ve belki de bizim haberimiz bile olmamış. Hani hep başkalarının başına gelenler var ya bizden uzak dursun istediğimiz, işte o başına gelenlerin hikayeleri...
Yazarın ilk kitabı olması beni şaşırttı. Hem yazım dilinin güzelliği ve akıcılığı hem de öykülerinde ele almış oldukları ile beğenimi kazandı.
Türk edebiyatı içerisinde varoluşçu hikâye türünde önemli bir yere sahip olmayı hak ediyor bu kitap
Sizler de benim gibi öyküseverseniz bu kitabı da okumalısınız.
Etini AcıtmakOrhan Murat Bahtiyar · Doğan Kitap · 2022204 okunma
"Hiçbir şey hayat kadar şaşırtıcı olamaz. Aşk hariç!"
Sevgili Galip,
Senin hikâyeni yazmak iğneyle kuyu kazmak kadar zordu, ancak seni anlamak ondan bile daha zordu. Kaleme alındığından beri hakkında bir sürü şey yazıldı çizildi, pek çok akademik çalışmaya ilham oldun, seni sevenlerimiz de oldu, senden nefret edenlerimiz de. Seni büyük