Gabriel García Márquez (1927-2014), Kolombiyalı, büyülü gerçekçilik (fantastik ve gerçekçiliği birbirine bağlayan postmodern akım) edebiyat akımının önde gelen, Nobel ödüllü roman ve öykü yazarıdır. En bilinen eserleri
Ve hayat belki de şu anda birilerine yeni, hiç tecrübe edilmemiş ve nasıl bir neticeye varacağı kestirilemeyen yeni cilveler hazırlıyor. Bunu düşünmek bile hayat denen maceranın hakikaten macera olduğuna inanmama kâfi geliyor. “Yedi Uyuyanlar” efsanesini öğrendikten sonra yedi sayısına takan ve sakinlerinden kurtulup uykuya dalmayı isteyen Ayyıldız Apartmanı. Üst kattan gelen anne oğul tıkırtılarının tekrar hayata bağladığı, intihar niyetlisi. Küçük bir şehirde, incelikli iç dünyasını anlamaktan uzak insanların sonunda cinnete ittiği Müeyyet Bey. Bütün dostları ölünce, hayat, zamanın içinde manasız bir seyahat haline geldiği için kendisi de göçüp gitmek isteyen ama yaşlı bir kadının dostluğuyla tekrar hayata tutunan bir adam. Küçük bir kıyı kasabasında bir gece yaşadığı derin şeyi aşk zanneden ve yanılan genç. Konservatuvarda hademelik yaparken klasik batı müziğine tutulan hüzünlü apartman kapıcısı. Pansiyoncu, kadın çamaşırları satıcısı ve diğerleri. Bütün bu öykü kişileri Ayfer Tunç’un “edebiyatımın anlamlı başlangıcı” diye nitelediği Mağara Arkadaşları’nda bir araya geliyor.
Ayfer Tunç'un okuduğum 3. kitabı oldu. Daha önce Kapak Kızı ve Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi kitaplarını okumuş ve kalemini çok beğenmiştim. Bu kitabında da birbirinden güzel 8 öykü anlatıyor. Ben beğenerek okudum. Mağara arkadaşları büyük kentin karmaşası içinde kendi evlerine "kendi mağaralarına" kapanmış insanları anlatıyor.
Aralarında kitaba adını veren İyi Kalpli Erendira ile İnsafsız Büyükannesinin İnanılmaz ve Acıklı Öyküsü’nün de olduğu yedi öykü var bu kitapta. Tam da “bugünlerde bir türlü okuyamıyorum“ derdine deva olacak öyküler bunlar.
İnsanı alıp her yerden uzak, bir yanı uçsuz bucaksız deniz, bir yanı uçsuz bucaksız çöl olan, güherçile kaplı kasabalara götürüyor Marquez. Büyüyle ve garip bir hüzünle sarmalanmış insanlarla tanıştırıyor:
Kanatlı ihtiyar bir adam, yaralarında ay çiçekleri açan bir cüzzamlı, çocukluğundan beri kalbinin atışlarını saymakta olup artık sayıların yetmez olduğu ihtiyar kadın, mucizeler satıcısı bir şarlatan, dünyanın boğulmuş en güzel adamı, yıldızların gürültüsünden uyuyamayan Jamaikalı..
Marquez’in, türlü dünyalar arasında sıkışıp kalmış bu insanları pamuklu muammalara, tüm bu trajik öyküleri ipekli mucizelere sarıp anlatmasına bayılıyorum. Dünyanın o meşum yüzünü büyüyle yumuşatıyor bu adam. Çok seviyorum.
İyi Kalpli ErendiraGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20161,619 okunma
En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim :Eğer imkanım olursa bu kitabı muska kadar küçültüp boynuma asmak isterdim. Öyle ki hep hatırlamak için hep yanımda olsun. Hatırladıkça Marquez 'in büyüsü hep benimle olsun. O ladar ki eğer bir hikaye aklımdan silinirse ve ben bu unutmuşluğu fark edecek olursam çok üzülürüm. Çünkü bu kitap adeta bir
Bu uzun öykü yazarın ilk eseri olarak biliniyor, 1955 yılında yayımlanmış ve pek çok eserine de ev sahipliği yapan hayali kent Macondo'nun ilk defa okuyucu ile tanıştığı kitap. Büyülü gerçeklik hikâyeye hâkim değil, geri dönüşlerle beslenen anlatı aslında bir günde yaşanan ve üç farklı karakterden okuduğumuz bir olay. Okuduğum baskıda asıl eserin bitiminde ufak hikâyeler de eklenmiş, bunlar:
Büyük Kanatlı Çok Yaşlı Bir Adam
Denizde Boğulmuş Erkeklerin Dünyada En Yakışıklısı
Mucizeler Satıcısı Iyi Blacaman
Hayalet Geminin Son Gezisi
Isabel'in Macondo'da Yağmuru Seyrederken Kendi Kendine Konuşması (asıl hikâyeden karakterler)
Melekleri Bekleten Kara Adam
Yaprak FırtınasıGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20113,505 okunma
İçerisinde daha önce okuduğum bir direniş hikayesi olan katip bartleby’nin de olduğu altı hikayeden oluşan kitap.
gregor samsa dan sonra bartleby de aslında sürekli işleyen çarkın uyumsuz dişlisi. Pasif direnişçi katibin öyküsü üzerine çokça yazı yazılmıştır. Hatta kitap bile yazıldı. “Bartleby ve şürekası” adında.
Diğer öyküleri ise çoğunlukla denizcilik, korsanlar, gizemli toprak parçaları, egzotik yaşamlar, mitoloji gibi konulardan oluşuyor. Denizcilik yapan yazar sömürge kolonilerini gözlemleyerek oluşturmuş hikayelerini.
Bir diğer dikkatimi çeken öyküsü ise paratoner satıcısı oldu. Bu öykü de katip bartleby kadar ironik, zira insanların korkularından yararlanarak işini yürüten satıcı bana oldukça politize geldi.
Veranda ÖyküleriHerman Melville · Vakıfbank Kültür Yayınları · 2019152 okunma
Yazarın yayımlanmış tek ve son kitabı. Randevu adlı öyküsü ile Yunus Nadi Ödülü almış, içinde beş adet öykü bulunan küçük bir kitap. Anlatım yalın, akıcı. Yaşanmışlıklar, içe dönüşler, sorgulayışlar...
Öykülerin düş ürünü olması gerektiğini savundum hep. Yaşanmış olayları biraz çarpıtarak, isim, yer zaman degiştirerek edebiyat tozuna batırıp, öykü, roman olarak sunmayı edebiyatçının yurduna, kurgu ülkesine bir ihanet olarak gördüm.
#nathanielhawthorne Harika öyküler #amerikanedebiyatı denilince akla gelen önemli isimlerden biri olan Hawthorn hakkında ilginç bir bilgi vererek sonrasinda incelemeye geçebilirim. Nathaniel Hawthorne'un gerçek soyadı (W) olmayan haliyle yani Hathorn'dur. Soyadına bu harfi (W) eklenmesinin sebebi atalarından birinin #salemcadıları diye
Ertesi sonbahar, ne olduğunu çözemediği ama yüreğindeki ağırlığı artıran kötü birtakım belirtiler algılamaya başlamıştı. Fazlasıyla eskidiğinden yeniden moda olan, yakası tilki kuyruklu mantosu ve yapma çiçeklerle bezeli şapkasıyla, Saatli Meydan'daki altın sarısı akasyaların altında yine kahve içer olmuştu. İçgüdüsünü yönlendirerek dikkat kesildi. İçindeki huzursuzluğun nedenini bulmaya çalışarak, Ramblas'daki kuş satıcısı kadınların gevezeliklerine, kitap standlarında yıllardan beri ilk kez futboldan söz etmeyen erkeklerin fısıldaşmalarına, güvercinlere ekmek kırıntıları atan savaş gazilerinin derin sessizliğine kulak verdi; her yerde ölümün kuşku götürmez belirtileri vardı. Noel'de akasyaların arasında renk renk ışıklar yanmıştı, balkonlardan müzik sesleri ve neşeli konuşmalar duyuluyordu, ülkenin kaderine yabancı bir turist kalabalığı açık hava kahvelerini istila etmişti, ama bu bayram havasının içinde bile, anarşistlerin sokakların efendisi kesildikleri zamanların öncesindeki aynı bastırılmış gerginlik hissediliyordu.
''Ölümden söz eden insanlar ölmez,'' demiştim anneme.
Ağabeyimin sözlerini yeterince ciddiye almamıştım. Annemi yatıştırmak için yaptığım bu konuşmadan birkaç ay sonra ağabeyim öldü. Aynen hep söylediği gibi. Daha otuz yaşına gelmeden. Yirmi yedi yaşında intihar etmişti.
Yazarın okuduğum beşinci kitabı, diğerleri romandı bu ise öykü.
Faruk Duman'ın kendine has bir dili var. Büyülü, gerçeküstü, hayallerle dolu. Bir de kelimeleri var, gülümseten.
Kitap on öyküden oluşuyor. Benim en sevdiklerim,
Meşe Adamları
Kişneme
Eğil Çınarım Eğil
Z
Söz Satıcısı
Aslında ayırmak zor, hepsi birbirinden güzel. Şiddetle okumanızı tavsiye ederim.
Kitapla kalın sevgili dostlar
KargasabunuFaruk Duman · Yapı Kredi Yayınları · 2023103 okunma
Sürgün ve Krallık İçinde 6 öykü var.
1. Aldatan Kadın :
Kumaş satıcısı olan bir adamın eşiyle birlikte yaptığı yolculuğu, konaklamayı anlatıyor. Kadın, eşini sevip sevmeme konusunda kendini sorguluyor.
2. Dönme ya da Karışık Bir Kafa :
Öykünün kahramanı kendini ağzı tuz dolu geveze bir köle olarak addediyor. Anne ve babasını sevmez. Çölde papaz
“Güneşi Uyandırmak” Üzerine Okuma Notları
"Güneşi Uyandırmak" Yazar Necdet Ekici'nin on birinci eseri. Çınaraltı Yayınları aracılığıyla, 2022 yılında okurlarıyla buluşturulmuş bu öykü kitabı, yüz otuz altı sayfa hacminde ve on üç öyküden oluşmaktadır.
Öykülerin birçoğunun; genç ve çocuk gözüyle ele alındığını, daha çok konu ve