Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Çoğu kez yüzlerinde, omuzlarında ve bileklerinde, birer hikaye özeti gibi duran bıçak yaraları olurdu bu tayfaların. Gözlerinde de, bu yaraları açan bıçakların parıltısı… Hatta, geçmişin karanlığında kalacağı yerde tafyaların gözlerinde soluk alıp veren bu çelik mavisi parıltılar kimi zaman öyle keskin oluyordu, öyle acımasız görünüyor ve öyle şiddetli yanıp sönüyordu ki, eminim, ister istemez tayfaların baktığı her yer biraz yaralanıyordu. Kıpırtılar, sesler ve yelkenli gemiler gibi gözüken şimdiki zamanın yüzünde küçük küçük, yara izine benzeyen pencereler açılıyordu yani ve anımsamak istemeyen bir geçmiş, bu pencerelerin gerisinde, alaycı bir sesle küstahça uğuldamaya başlıyordu."
VASİYET Yoldaşlar, nasip olmazsa görmek o günü, ölürsem kurtuluştan önce yani, alıp götürün Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni. Hasan beyin vurdurduğu
Reklam
Hiç sıkıntım yok mu acaba? Var ki bi'dolu... Ama yüzdeyiz kişisel. Mutluyum, ama sıkıntılarımdan, coşkuyla, yorulmadan, uzun uzun söz edebilirim yine de. Anlatayım mı hepsini?... Hayat bana nasıl oyunlar ediyor, diyeyim mi bir bir?... Kısacası: Tam o bin küsür kilometre ötedeki kentten küçücük bir haber bekliyorum. Bu bekleyişi durmadan
Konuşmalar-s.25-26
KRAL MİDAS Kral Midas Kral Midas, Kulak alımlı, cana uzak Ayar ağızlı... Serpuşunun kumaşı etamin; Öteki yüzünden kulağın düşmüş;
İtaat ve İktidar İlişkisi İnsanların nasıl olup da itaat ettikleri, üstelik itaat etmekle kalmayıp boyun eğmeyi, hatta kulluk etmeyi arzularlar? Öyle bir yaşam sürüyorsunuz ki, hiçbir şeyin size ait olduğunu söyleyebilecek durumda değilsiniz. Şimdi mallarınıza, ailelerinize ve yaşamlarınıza yarım yamalak bile sahip olmak, size büyük bir mutluluk gibi görünüyor. Tüm bu zarar, bu kötülük bu yıkım size düşmanlardan gelmiyor.Hiç kuşkusuz düşmandan, yani öylesine yüceltimiz, uğruna cesaretle savaşa gidip, kendimizi ölüme atmaktan çekinmediğimiz kişiden geliyor. Size böylesine hakim olan kişinin iki eli, iki gözü ve bir bedeni var. Sizden tek farkı sizin ona sağladığınız üstünlük. Etiene de la Boetine
207 syf.
·
Puan vermedi
2000'den beri Kutlu'nun hangi kitabını okusam hep Uzun Hikaye ile mukayese ediyorum. Ona en çok yaklaşan ( hatta belki de geçen ) Beyhude Ömrüm idi. Sonrasında (bence) yine iyi işler yapsa da Uzun Hikaye hep müstesna kaldı. Nur da öyle... Kutlu, kitapta modern şehir hayatı, tabiri caizse dünya debdebesi içinde bunalan bir huzur arayan Nur adlı genç bir mimarı konu almış. Aslında bir 'arayış hikayesi' yazmış. İntisap edecek bir şeyh arıyor Nur kendisine. Zengin bir kız, temiz yürekli... Hatta Kutlu onu yatılı olarak koleje gönderiyor ve kendi yaşadıklarını ona yaşatıyor. Her gece kitap bitirmeler, kimsenin telkini olmaksızın endi kendine namaza başlamalar falan bizim gibi Kutlu okurlarının tarihçe-i hayatına dair bildiğimiz şeyler. Nur sürekli bir arayış içinde ve bu süreçte hikayeye girip çıkan bir başka mimar Sinan var. O ise dini eğitim almış, mütedeyyin ve efendiden bir genç Hikayede Sinan'ın aile efradı ile Nur'un anne ve babası da yer buluyor. Kutlu'nun kendine has sürükleyici dili burada da var. Sıkmadan okutuyor kendisini. Daha önceki kitaplarından Sır'ı andıran bölümler var; tasavvufi epeyce şey de... Gelelim bence olumsuz taraflara. Zaman kavramı delik deşik edilmiş görünüyor. Hikayede yaşanan dönüşümler ve oluşturulan tipler biraz Ahmet Günbay Yıldız romanları gibi olmuş; basit ve sathi. Bir de olmaz olsun böyle sonlar arkadaş!
Nur
NurMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 20144,026 okunma
Reklam
311 syf.
·
Puan vermedi
Milli Mücadele gerçekten de milli miydi? Yani bir ülke topyekün varını yoğunu ortaya mı koymuştu? bize inkılap tarihi derslerinden anlatılanlara bakılınca bu soruların cevabı "evet" gibi görünüyor ama vaziyet hiç de öyle değil! Sodom ve Gomorre'de İstanbul sosyetesinin kendi menfaatleri uğruna her şeyi yapabilecekleri gayet çarpıcı bir şekilde anlatılmış. Ne yazık ki Milli Mücadele bittiğinde bu güruh ayakta kalmayı başarmış ve ülke kaderinde söz sahibi olmuştur. Cephede dövüşenler ise köylerine geri dönmüş ve yönetilenler haline rücu etmişlerdir.
Sodom ve Gomore
Sodom ve GomoreYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 20154,851 okunma
198 syf.
8/10 puan verdi
Kitapla ilgili Gogol'un şu yorumuna katılmamak elde değil: " Yüzbaşının Kızı'yla karşılaştırınca bütün romanlarımız ve büyük hikayelerimiz yavan kalıyor. Saflık, yumuşaklık öyle bir yüksekliğe ulaşıyor ki bu yapıtta, gerçek bile yapmacık ve karikatürize edilmiş gibi görünüyor. Ortaya gerçekten de ilk olarak Rus karakterleri çıkıyor. Kalenin basit komutanı, karısı, bayraktar, biricik topuyla kalenin kendisi, zamanın karışıklığı, sıradan insanların o alçakgönüllü büyüklüğü. Bütün bunlar yalnızca gerçek değil, onu da aşan bir şey."
Yüzbaşının Kızı
Yüzbaşının KızıAleksandr Puşkin · İletişim Yayınları · 201629,2bin okunma
“Unutma yeteneğimiz olmasa, geçmişimiz öyle bir çöküverir ki günümüzün üstüne, tek bir an için bile kendimizi kıyıya atacak gücü bulamazdık. Hele orada tutunmak hiç mümkün olmazdı. Hayat sadece “dünya yansa hasırı yanmaz” olanlar için dayanılır gibi görünüyor, açıkça; herşeyi unutanlar için.”
Oda karardı. Ruhunda boşluk, hüzün vardı. Çevresindeki hayal ülkesi yıkılıyor, bir iz bırakmadan yıkılıyordu. Her şey, düş gibi, gürültüsüz, sessizce gelip geçmişti. Şimdi hayallerinin neler olduğunu bile bile anımsamıyordu. Ama içini sızlatan yeni bir duygu, kışkırtıcı bir istek belirsiz bir yığın yeni hayal çağırıyor... Küçük odada derin bir
Sayfa 25 - Varlık Yayınları - Nihal Yalaza Taluy Çevirisi(Sayfa 25-26)
Reklam
352 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Sırılsıklam Aşk öyle klasik 18 yaş sendromundaki üniversiteli bir kızın hayatını anlatmıyor daha dolu dolu bir hikaye okuyoruz. Julie üniversite için Boston'a geliyor ama bazı aksilikler nedeniyle bildiğiniz sokakta kalıyor. Son dakika ayarlamasıyla da geçici olarak annesinin eski üniversite arkadaşının evine yerleşiyor. Aile aslında ilk bakışta
Sırılsıklam Aşk
Sırılsıklam AşkJessica Park · Altın Kitaplar · 2015163 okunma
Yoldaşlar, ölürsem o günden önce yani, ---öyle gibi görünüyor--- Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni ve de uyarına gelirse, tepemde bir de çınar olursa taş maş da istemez hani...
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.