Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Mesela, güneş seyyarelerden tut tâ katrelere kadar, tâ camın küçük parçalarına kadar ve karın parlak zerreciklerine kadar şu güneşin misaliyesinden ve in'ikasından bir turrası, güneşe mahsus bir eser-i nuranisi görünüyor. Şayet o hadsiz şeylerde görünen güneşçiklerini, güneşin cilve-i in'ikası ve tecelli-i aksi olduğunu kabul etmezsen, o vakit her bir katrede ve ziyaya maruz her bir cam parçasında ve ışığa mukabil her şeffaf bir zerrecikte tabiî, hakiki bir güneşin vücudunu bi'l-asale kabul etmek gibi gayet derece bir divanelikle, nihayetsiz bir belâhete düşmekliğin lâzım gelir. Öyle de Şems-i Ezelî'nin tecelliyat-ı nuraniyesinden "ihya" yani "hayat vermek" cihetinde, her bir zîhayat üstünde öyle bir turrası vardır ki faraza bütün esbab toplansa ve birer fâil-i muhtar kesilseler, yine o turrayı taklit edemezler. Zira her biri birer mu'cize-i kudret olan zîhayatlar, her biri o Şems-i Ezelî'nin şuâları hükmünde olan esmasının nokta-i mihrakıyesi suretindedir.
Onikinci Bürhan (Onikinci delil,hüccet)
Gel, ey bir parça aklı başına gelen birader! Bütün on bir bürhan kuvvetinde bir bürhan daha göstereceğim. İşte bak, yukarıdan inen ve herkes ona hayretinden veya hürmetinden kemal-i dikkatle bakan, şu nurani fermana bak. O bin nişanlı zat, onun yanına durmuş, o fermanın mealini umuma beyan ediyor. İşte şu fermanın üslupları öyle bir tarzda
Reklam
Onbirinci Bürhan (Onbirinci delil,hüccet)
Gel, ey arkadaş! Şimdi sana geçmiş olan on bürhan kuvvetinde kat'î bir bürhan daha göstereceğim. Gel, bir gemiye bineceğiz; şu uzakta bir cezire var, oraya gideceğiz. Çünkü bu tılsımlı âlemin anahtarları orada olacak. Hem herkes o cezireye bakıyor, oradan bir şeyler bekliyor, oradan emir alıyorlar. İşte bak, gidiyoruz. Şimdi şu cezireye
“Acaba o zamanlar aklımı mı kaçırmıştım, aslında bir akıl hastanesinde miydim? Belki de hâlâ oradayım, belki de bütün bunlar sadece bana olmuş gibi göründü, belki de hâlâ öyle görünüyor…”
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ وَيَضْرِبُ اللّٰهُ الْاَمْثَالَ لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمْ يَتَذَكَّرُونَ ۝ وَ تِلْكَ الْاَمْثَالُ نَضْرِبُهَا لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمْ يَتَفَكَّرُونَ Bismillahirrahmanirrahim Öğüt alsındar diye Allah insanlara misaller getirir. "(İbrahim Sûresi, 16:25) "Bu misalleri insanlara düşünsünler diye
"Kendini nasıl bir şeyin içine soktuğunun farkında mısın Angelina?" diye sordu. Baldırındaki kılıftan bir bıçağa uzandı- ğında kocaman gözlerle izledim. Göğsüme doğru yönelttiği kocaman bıçağı takip ettim ve bıçağın hafif kıvrımlı ucunu gömleğimin ilk düğmesinin altına taktı. Pürüzsüz metal yüzeyinin üstünde kurumuş kana benze- yen
Sayfa 158
Reklam
Kuantum mekaniği ile genel göreliliği birleştirdiğimizde, daha önce ortaya çıkmayan yeni bir olasılık oluşmakta: uzay ve zaman birlikte, herhangi bir tekilliğe ya da sınıra sahip olmayan sonlu ve dört boyutlu tıpkı dünyanın yüzeyi gibi, fakat daha fazla boyutlu bir uzay oluşturabilir. Öyle görünüyor ki bu fikir evrenin gözlemlenen pek çok özelliğini, sözgelimi büyük ölçekteki yeknesaklığını ve galaksilerin, yıldızların ve hatta insanoğlunun evrenin türdeşliğinden daha küçük ölçekli kopuşlarını açıklayabilir. Hatta bu birleşme gözlemlediğimiz zaman okuna bile bir açıklama getirebilir. Fakat eğer evren herhangi bir tekilliği ya da sınırı olmayan tamamıyla kendine yeter bir yapıysa ve de birleşik bir kuram tarafından bütünüyle betimlenmişse, bu, Tanrı'nın Yaratıcı olarak rolü konusunda derin imalar barındıracaktır...
... zira hepimiz yaşamla bağını az ya da çok kaybetmiş, kör topal idare eden insanlarız. Hatta yaşamdan öylesine kopuğuz ki, gerçek "canlı hayata" karşı adeta tiksinti duyuyor, bize hatırlatılmasına dahi katlanamıyoruz. Öyle bi hale gelmişiz ki, gerçek "canlı hayat" bize adete bir iş, bir ödev gibi görünüyor, onu kitaptan ögrenmeyi yeğliyoruz.
Sayfa 138 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Mesela;her tarafı ormanla sarılı yüksek bir dağda, ufak bir kulübede ömrümün sonuna kadar kimseyle gülüşmeden yaşamak;taşlarla yapraklarla konuşmak ve düşünmek istiyorum. Öyle zamanlarım oluyor ki bu düşünce şiddetli bir memleket hasreti gibi beni sarıyor, bana hayatımın bir gayesi gibi görünüyor. "
Anı
Vasiyetimi yazabilseydim, yazmam gereken bir önemli madde de... Çok önemli. Vasiyetimi yazamadan ölürsem -ki öyle görünüyor- kadınlarım için yazdıklarım, onların mektupları, fotoğraflarımız, benim notlarım... Sevdiğim, çok sevdiğim, beni sevdiklerine inandığım kadınlarım... Beni düşkırıklıklarına uğratanlar... Beni seviyormuş gibi görünenler...
Nesin yayınlarıKitabı okudu
Reklam
İlk AB tasarısı
ilk birlik tasarıları 1623’te Venedik merkezli bir Avrupa’yı öngörüyor. Papalık ve Osmanlı protokolde ilk iki dereceyi alıyor. Yani Papa ve Osmanlı Padişahı; biri Hıristiyanların Papa’sı zaten, diğerini de Müslümanların Halifesi olduğu için, öyle olmasa da ruhânî reis gibi görüyorlar. Dünyayı bu ikisi birleştirecek, hakemlik yapabilecek iki kuvvet gibi görünüyor.
Fakat Dünya'daki yaşama yönelen tehditlerin kuyrukluyıldız bileşenleriyle bir ilgisi yoktur. Eğer başınıza bir tonluk bir buz parçası çarparsa, bir tonluk kaya parçası çarptığında vereceği kadar zarar verir. Dünya'ya saniyede 50 km hızla çarpan 10 km çapındaki bir buz ve kaya kitlesi yüz milyon megaton TNT patlamasıyla eş değerde enerji açığa çıkarırdı: İkinci Dünya Savaşı'nın sonunda Hiroşima'ya atılan atom bombasında açığa çıkan enerjinin 5 bin milyon katından fazla. Bu, dinozorların ortadan kalktığı dönemde gerçekleşen küresel çevre yıkımını fazlasıyla açıklıyor. Dünya'nın ve diğer gezegenlerin yüzeyindeki eski kraterlerin izlerini sayarak ve kuyrukluyıldızlar ile asteroitlerin yörüngeleri hakkındaki bilgilerimize dayanarak, gökbilimciler bunun gibi bir çarpışmanın Dünya'da kabaca yüz milyon yılda bir meydana geldiğini tahmin ediyorlar. Dinozorların kaderinin de gösterdiği gibi bu, böyle bir felaket hayatta kalabilenlerin yayılması ve çeşitlenmesi için -varlığımızın kanıtladığı gibi yeni fırsatlar doğurabilse de Dünya üzerindeki yaşamın evrimi için ciddi sorunlar teşkil eder. Yine de öyle görünüyor ki eğer çarpışmalar daha sık olsaydı, zekânın yıkımlar arasındaki kesintilerde evrimleşmeye zamanı olmayacaktı. Ve muhtemelen söz konusu çarpışmalar galaktik merkeze bizden daha yakın olan yıldızların yörüngelerinde bulunan gezegenlerde çok daha yaygın görülüyor.
Sayfa 100Kitabı okudu
KÜÇÜK KIRMIZI BEYAZ EV
Diğer durumlarda olduğu gibi, bu konuda da son derece dikkatli olmanızı öneririm. Kuantum mekaniği hâlâ anlayamadığımız sonsuz incelikler içerir. Hiçbir şey çok daha basit ve daha az yaratıcı bir açıklamanın olabileceği ihtimalini ortadan kaldırmaz. Gerçek şu ki bunun işlemesi için yöntem, güçlü ölçümden sonra bile içimizde bazı alarm zillerini çaldıran zayıf ölçümler yapmayı gerektirir. Geçmiş olaylar gelecekteki olaylardan etkilenebilir mi? Öyle görünüyor, ancak bunu üretecekleri sonucunu bilmeniz şartıyla. Hayallere dalmadan önce kuantum mekaniğinin çok iyi çalıştığının ve onu her gün kullandığımızın ama hâlâ tam olarak anlayamadığımızın farkında olmalıyız. Bu nedenle şimdilik geleceğin mikroskobik madde sistemlerinin geçmişini değiştirebileceği fikri sadece bir varsayımdır. Bu korkunç bir aldatmaca olabilir veya doğayı anlamanın yeni yollarının yolunu açabilir.
Sayfa 120Kitabı okudu
Dostoyevski'nin Anna Karenina incelemesi!
Başlangıçta çok beğendim; başımı kaldıramıyordum; ayrıntılarına kadar bayağı hoşlanmıştım; ancak bütününde ilgim azaldı. Bunu bir yerlerde okumuşum gibi gelmişti bana, evet, hâlâ belleklerde tazeliğini koruyan, Kont Tolstoy'un Çocukluk ve Delikanlılık, Savaş ve Barış adlı yapıtlarında da aynı hava vardı. Konusu farklı olmakla birlikte Rus
Sayfa 701 - 702, 703, 704, 705, 706, 707, 708, 709, 710, 711, 712 Yapı Kredi Yayınları
Politikacıyla emekçinin arasında ki fark.
Politikacı, parlamentoya seçilmek için kampanya yürütüyordu. Yaşlı bir çiftçiyle sohbet açmaya çalışıyordu. Tarlanın kenarına gelip: “Mısırınızın rengi sarı gibi sanki” dedi. “Ektiğimiz cins böyle” dedi çiftçi. “Yarı ürün alacaksınız gibi görünüyor.” “Daha fazlasını bekleme. Diğer yarısını toprak sahibi alır.” “Bütün hayatınız boyunca burada mı yaşadınız?” “Yoo, sadece şu ana kadarki kısmını.” “Yani seninle bir budala arasında pek fark yok, öyle mi?” “Yoo, sadece bir çit.”
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.