YouTube kitap kanalımda Afrikalı Leo kitabını yorumladım: youtu.be/2BNzHTVG6ls
Amin Maalouf'u tek cümleyle özetleyecek olsaydım herhalde "Kızgın kumlardan serin sulara sonra yine kızgın kumlara" diye özetlerdim.
Doğu'nun Limanları adlı kendim için tam bir edebi facia olarak bulduğum kitabından
İnsanoğlu düzenli bir yaşam sürerse saygı görmekte. Peki, düzensiz bir yaşam sürerse, iffetli dahi olsa da saygıyı hak etmez mi? Erdem dediğimiz olgu, insanın yaşam tarzıyla sınırlı olabilir mi?
Değer yargısı ve düzgün bir hayat sürme inancı, kişiden kişiye farklılık gösteren bir yaşam biçimidir. İnsanoğlunun tek gayesi, melekler kadar saf ve
“Kırk cümle kuruyorsun, birini bile söylemeden susuyorsun. Değil insana anlatmak, içindekinin izahını kendine dahi yapamıyorsun. Vazgeçmek bir kenara, kabullenmek bile sırtına kambur olup kalıyor. Öyle işte; bir şeyler elinden gelmiyor bazen, sadece kabullenip bir köşeye siniyorsun.”
Belki ilginizi çekecek duygusal bir anımı anlatayım mı?
Tabii o zaman 17-18 yaşlarındayım. Türkiye'de içinde ırmakları akan yemyeşil cennet gibi ve yalnızlıkta sessizliği dinleyecek güzel yerler arıyorum.
Tabii o zaman Türkiye'nin coğrafi yapısına yani daha doğrusu nerede ne var bunlara hakim değilim..
Coğrafik haritayı açtım, en koyu