Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
birini seviyorsanız sevdiğiniz kişi karşınızdaysa ve size bir şeyler soruyorsa, sorduğu her şeyi kendinizle ilintilendirirsiniz. Maymunların soyu tükeniyor dese, beni çok sevimli buluyor dersiniz. Everest ne kadar da yüksek dese, beni ulaşılmaz görüyor dersiniz. Karnım acıktı dese, ben onun iştahını açıyorum dersiniz. Allah belanı versin dese, beni seviyor dersiniz. Çünkü aşk böyle bir manyaklıktır, kendine has bir şifre çözücü sistemi vardır ve her şeyi canının istediği gibi kodlayıp öyle yollar beyninize. Ki beyin zaten dünden hazırdır her türden rezillige...
... bakire, meleğin kılıfıdır. Kadın olununca melek gider ama daha sonra dönüp anneye küçük bir ruh getirir. Yaşamın akışında bir gün anne olacak olanın içinde uzun süre çocukluğu kalır, küçük kız genç kızda var olmaya devam eder, o bir çalıbülbülüdür, "Uçup gitmemesi ne hoş!" der onu görenler. O sevimli, o cana yakın canlı evin içinde
Sayfa 48 - 4.Basım, Nisan 2021
Reklam
397 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Başka Bir Kültürün Lirik Bir Dille İfadesi
Kitap şöyle bir paragrafla başlıyor: “Ayemenem’de mayıs, sıcak ve bungun geçer. Gündüzler uzun ve nemlidir. Irmak ufalır, kara kargalar sessiz, toz yeşili ağaçlarda, parlak mangolardan karınlarını doyurur.” Bunu yazmadan, yazarın dilini nasıl ifade edebilirdim bilmiyordum. Dili bu kadar lirik, bu kadar şiirsel ve güzel çok az yazarla
Küçük Şeylerin Tanrısı
Küçük Şeylerin TanrısıArundhati Roy · Can Yayınları · 20201,208 okunma
Çukur
Modern Kore edebiyatından Çukur! Biraz farklı kültürlerin edebiyatını tanımak hevesiyle önce Japon edebiyatına sardım. Haruki Murakami, Osamu Daza falan derken oradan Arap edebiyatına atladım. Necip Mahfuz, Nizâr Kabbani filan... Sıra geldi Kore edebiyatına. Aradığımı buldum mu, tartışılır. Adının hiç de önemli olmadığı bu çekik gözlü
172 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
herkes biraz otomatik portakal
Fazla popüler olması nedeniyle hep erteleyip insanların rahatsız edici olarak nitelendirmeleri nedeniyle de okumama kararıma sadık kalamayıp başladığım bu kitap. Bu kitap benim en sevdiğim kitap. Ama en çok neresi biliyor musunuz? Alex'in sonsuz kinini kustuğu, yaparken hiçbir duygu hissetmediği günahların güzelleştirilerek, kanı memeden yeni
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200991,8bin okunma
Annem İçin
Öldükten beş gün sonra geldin rüyama. Babaeski’deki eski evin oradasın. Hayır gelin çıktığın ev değil, diğeri. Biz çocukken her yazları kardeşlerinle, kuzenlerimle bir araya geldiğimiz eski mezarlığın oradaki ev. Evin bahçesine çiçekler ekilmiş. 20 li yaşlarındasın. Sanırım hiç evlenmemişsin. Bahçedeki çiçekleri suluyorsun. Çok mutlusun. O kadar
Reklam
Bu kadar iyi kimse anlatamaz
Bazen bütün insanların boyunlarına sarılıp öpecek kadar seviyorum, bazen de hiçbirinin yüzünü görmek istemiyorum. Bu nefret filan değil.. İnsanlardan nefret etmeyi düşünmedim bile. Sadece bir yalnızlık ihtiyacı. Öyle günler oluyor ki, çevremde küçük bir hareket, en hafif bir ses bile istemiyorum. Taşıp dökülecek kadar kendi yiyeceğinin doyurduğu mu tükenir. Kafamda hiçbir şeyle değişmesi mümkün olmayan muazzam hayaller, bana onu yazarak daha güçlü görünen fikirleri birbirleriyle kovalıyor. Ama sonra herhangi bir çevremde bana yakın birini arıyorum. Bütün bu beynimde geçen şeyler teker teker uzun uzun anlatacak birini. Sokağa fırlıyorum. Bir tek çehre görsem de yanında yürüsem, hiç ses çıkarmadan yürüsem diyorum. Oysa ara sıra karşılaşıyorum ahbapları görmemezliğe geliyorum. Hiçbiri bana bu anda yardıma çağrılacak kadar yakın görünmüyor. Bilmem beni anlıyor musun?
112 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Hayat bazen, koca bir adamın çocuk aklıyla yaşamasından ibaret olabilir.
Bazen küçük bir çocuk sevgi ne bilmez hırçınlığı ile sevgiyi karıştırır ve bir yetişkin gibi davranmaya çalışır. Bazen de bir yetişkin çocuk gibi sevmeye çalışır. Velhasıl bazı durumlar özellikle hastalıklar burada büyük bir etkendir. Lennie, aslında sen ne güzel bir adamsın sadece belirlenmeyen bir hastalığın var “kendimce” yorumum öyle. Koca bir adamın ufacık çocuk aklı ile gördüğü yumuşak ve güzel seyleri sevmek istemesi suç olurmus bazen. Ve bir dost onun yükünü sırtlanırmış. Bu kitabı okurken ben kalbimi bıraktım diyebilirim. Aklı ufacık çocuk gibi çalışan koca bir adam ve ona yoldaşlık eden akranı arkadaşı olan bir baska yetişkin adam. Çiftlik işçisi olarak çalışarak hayatlarını idame ettiren ve lennie yanlış seyler yapmasın diye ona göz kulak olan george. Kendi ve lennie icin bir hayal kuran lennie’yi belalardan koruyan fakat en sonunda bir başkası lennie’ye zarar vermeden onun hayat mucadelesini bitiren george. Diyecek baska bir şey bulamadığım bu kitapta spoiler vermek istemeyerek yazıyorum. İnsanlar bazen acımasız bazen de çok merhametli olabiliyorlar. Hayat bizlere ne getirir bilinmez. Keyifli okumalar.
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve İnsanlarJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 2023171,8bin okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Seni Kim Öldürdü Virginia?
Bir yazarın dünyasına girebilmek, onun gördüklerini tam anlamıyla görebilmek hiçbir zaman mümkün değildir. Bu gerçek, bir insanın karşısındaki kişiyi tüm çıplaklığı ile göremeyeceği kadar ortadadır. Deneyimlerimiz gösteriyor ki, şu an düşündüğümüz veya hissettiğimiz bir duruma yıllar sonra aynı gözle bakmak mümkün olmayacaktır çünkü o durumu
Deniz Feneri
Deniz FeneriVirginia Woolf · İş Bankası Kültür Yayınları · 20215,8bin okunma
Geçmiş ☆•°
Bu küçük şeyler gelecektekiler için hazırlık ne derler... " Seni öldürmeyen şey güçlendirir" Tabii onlara bu olayda pes edersem Komutanın beni kafamdan vurmakla tehdit ettiği kısmını anlatmamıştım. O gün öğrendiğim şey çektiğim acıya değmişti. Her bir dakikasına... Bu olay bende öyle bir yer etmişti ki bazı geceler komutanın sesini duyduğumu sanırdım. " Değil bir kırık, uzuvların kopsa dahi sızlanmadan yola devam et asker. Esir düşersen düşman sana daha merhametli davranmaz."
Sayfa 114 - Parola YayınlarıKitabı okudu
Reklam
552 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Geçtiğimiz senelerde Jane Eyre ve Uğultulu Tepeler’i okumam vesilesiyle Charlotte Brontë ve Emily Brontë ile tanışma şerefine erişmiştim. Mükemmel eserleri hâlâ hafızamda, bazı detayları eksik haliyle tabii. Kardeşleri Anne Brontë ile de henüz tanışabildim. Fakat ablaları kadar okunmaması beni çok şaşırttı öncelikle. Çünkü şu an kitaplığımda
Wildfell Hall'un Kiracısı
Wildfell Hall'un KiracısıAnne Brontë · Can Yayınları · 2023511 okunma
Benim tek emelim, imanla göç edebilmek, ve her şeyden önce... " güzel bir yaşam ve güzel bir ölüm" . Bu benim yaşam felsefem. Sevdiklerimin kalbine kötü izler değil iyi izler birakarak hayatıma veda edebilmek, Allah'ın herkese emaneti olan kalbe değer gösterip kalpleri kirmadan gidebilmek.. buna çok ince bir şekilde özen
"... Öyle ise ,siz,hiç inkılapçı değilsiniz." "Bilmem; belki de,sizin anladığınız tarzda bir inkılapçı değilim.Ben, inkılâbı hiç bir zaman,hayatın dış şekillerini değiştirmek manasında anlamadım.Hele,bir konfor ihtiyacı,bir konfor'a eriş cehti manasına hiç alamıyorum.Şüphesiz , içimizde yeni bir hayat hamlesiyle çatlayan şey yeni bir şekle vücut verir,yani yeni bir kabuk bağlar.Fakat, bu safhada artık inkılaptan bahsedilemez.Burada, artık,muayyen bir çeşit hayatın kalıplanışı vardır.Biz, sanki , inkılâbımızın böyle bir safhasına mı geldik sanıyordunuz?Yok canım , bu gördüğünüz şeyler ,bu balo, bu otel, sizin Yenişehir evleriniz ,bunlar hep birer hayat kalıbıdır ama bizim kendi inkılâbımızın ateşinde dökülmüş kalıplar değil. Bizim ruhumuzdaki yeni hayat prensibinin, yeni hayat özünün tomurcuğu da çatlamadı.Çatlamış olsaydı, memleketteki hayat şartlarının yalnız küçük bir ekalliyet (azınlık) lehine değil bütün millet için değişmiş olması lazım gelirdi."
Sayfa 123Kitabı okudu
Sen, Harry, hep bir sanatçı ve düşünür hayatı yaşadın, için hep sevinçle, inançla dolup taştı, büyük ve ölümsüz şeylerin peşinde koştun hep, sevimli ve küçük şeylerden asla memnunluk duymadın. Ne var ki, yaşam seni uyandırıp kendine yaklaştırdıkça çaresizliğin büyüdü, acıların, korkuların ve umarsızlıkların batağına giderek daha çok saplandın, gırtlağına kadar gömüldün içine, bir zaman güzel ve kutsal bilip baş tacı ettiğin şeyler, insanlara ve bizim yüce misyonumuza beslediğin inanç imdadına koşamadı, hepsi yitirdi değerini, un ufak oldu, inancın soluyacak havadan yoksun kaldı. Havasızlıktan boğulmak ise çok acı bir ölümdür. Yalan mı Harry? Bu senin yazgın öyle değil mi?
Sayfa 135 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.