Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yaşamak bir sanattır öyle ince eleyip sık durmalısın üzerinde, yaşamak Yaratan'ın sana lûtfettiği, bir imkanlar ve sınavlar zinciridir ve bu zincirin gayesi, onu yaşayanı yükseltmektir... Hani Aşık Veysel'ce dersek iki kapılı bir handa , yola düşmüş gidiyoruz, bu yola itina ile bakmak onu güzelleştirmek de elimizde, çirkin ayrık otları, taşlarla, aşılmaz engellerle doldurmak da elimizde. Evet bizim yaşantımız kim ne karışır böyle düşünmek çok kolaya kaçmak olur, çünkü bizzat sen yaparsın kendi yaşantını ve kendi yaptığını bizzat sen yaşarsın. Kur'an'da der ki: "Başınıza gelen her hangi bir müsibet, kendi ellerinizle işlediklerniz yüzündendir."
316 syf.
5/10 puan verdi
Öncelikle sevgili DEX yayınevimize kocaman sevgilerr... Jennifer gibi bir yazarla buluşmamı sağladığı için ayrı bir yeri var onların bende... Ayrıca bu kitap için de kitap isminde resmen harikalar yarattığını düşünüyorum. Ben kitap adı olarak orjinaliyle birebir aynısının kullanılmasından yanayımdır her zaman ama bu kitap için yaptıkları rötuş çok
Kış Güneşi
Kış GüneşiJennifer L. Armentrout · Dex Yayınevi · 2014447 okunma
Reklam
272 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
"Ama zor yoldan öğrenmiştim, kime aşık olacağımızı seçemezdik. Aşk bizi seçerdi. Aşk uygunluğu ya da kolaylığı ya da tasarıları umursamıyordu. Aşkın kendi planları vardı ve tek yapabileceğimiz yolundan çekilmekti." Aman Allahımm, o nasıl bir sondu öylee!!! Ivy sen ne yaptın böyle yaa :( Kitabın sonu yaktı geçti ortalığı... Ve ben kitabı
Kurucunun Kızı
Kurucunun KızıAmy Engel · Yabancı Yayınevi · 20153,166 okunma
77 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 saatte okudu
Ne anladığımı yazacağım. "Sen yorum yapma bir daha." diyecekler okumasın. Kendini beğenmişler ile uğraşamam. Neyse moruk, yazardan başlayıp kitaba, ardından da karakterlere gidecek olan bir rota tasarladım. Bir yere takılırsanız özelden sorabilirsiniz. Adamın hayatına baktım biraz. Yazar olabilmesi için koşullar uygunmuş doğrusu,
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020237,2bin okunma
Bana bakıp içinde bulunduğum durumda mutlu olabilir miyim diye soruyorsun kendine,değil mi?Ne yaparsın! İtiraf etmekten utanıyorum.Ama...bağışlanamayacak ölçüde mutluyum.Sihir dolu bir şey geçti başımdan.Bir kâbustan uyanıp da,o korkunç şeylerin hiçbirinin gerçek olmadığını anladığı anda bir insanın hissettiklerini bilirsin... Uyandım ben kâbustan.Acı dolu, korkunç günlerim geride kaldı.Uzun süredir, özellikle buraya geldiğimden bu yana öyle mutluyum ki!
Mucizeyi karşılamaya hazırdım. Aldanmışım; çok uzun boylu, kuru, patlak gözlü, altmışbeşlik bir ihtiyar, yüzünü cama yapıştırmış, bana bakıyordu. Koltuğunun altında küçük, yassı bir bohça vardı. En çok dikkatimi çeken şey, alaycı, üzgün, huzursuz ve alev alev yanan gözleriydi. Bana öyle görünmüştü gözleri. Bakışlarımız bir an
Reklam
Yenge ha yenge? Böyle mi tanıttın beni millete?” “Evet. Ben de böyle cins bi deliyim. Ne yaparsın?” “Doğru. Yapacak bir şey yok. Sendeki kod bozukluğu...” “Bana bak… Benle öyle kodumlu modumlu konuşma. Yenge lafından rahatsız oldun ama bi güzel de kurulmuşsun minibüsün koltuğuna.”
Ne gerek var böyle üzülmelere değil mi ama? İşte gönül bu, ne yaparsın.Atsan atılmıyor, satsan satılmıyor.. Yapıyor öyle haylazlıklar. Onu da böyle kabullenmek lazım. :-)
"Ne iş yaparsın?" diye sordum. "Bütün işleri! Ayak, el, kafa işlerini! Bir de iş seçecek değiliz ya." "Son olarak nerede çalışıyordun?" "Bir maden ocağında. (...) Geçen cumartesi akşamı keyfe gelerek birkaç tane attım, o gün bizi denetlemeye gelen patronlar karşılaştım ve herife temiz bir sopa çektim." "Peki, neden? Sana ne yaptı?" "Bana mı? Hiiiç! Ama hiç! Adamı ilk kez görüyordum. Zavallı bize sigara da dağıtmıştı." "Öyleyse?" "Uuf, sen de! Başka işin yok da soruyorsun! Öyle esti be birader! Sen değirmenci karısının kıçında ortografi arıyorsun. Değirmenci karısının kıçı insanın aklıdır."
Hızlı hızlı, "Ne yapacağımızı söyleyeyim," diye fısıldadı. "Birimiz Snape'i gözetleyecek - öğretmenler odasının önünde durup, çıkarsa onu izleyecek. Hermonie, sen yaparsın bunu." "Niye ben?" "Niyesi var mı?" dedi Ron. "Profesör Flitwick'i bekliyormuş gibi yaparsın." İncecik bir sesle devam etti. "Ah, Profesör Flitwick, öyle üzülüyorum ki, galiba on dördüncü soruyu yanlış yanıtladım..." "Kapa çeneni," dedi Hermonie, ama gidip Snape'i gözetlemeyi kabul etti.
Sayfa 239 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bir Bursa seyahatimizde, Ulu Cami’de öğle namazımızı edâ ettikten sonra çıktık. Eşim, arabayı otoparktan alırken, biz biraz çarşı içine doğru yürüdük. Hava çok soğuk… Yolun kenarında soğuktan büzülmüş yaşlı bir teyze dikkatimizi çekti. Önüne serdiği çuvalın üzerinde köy ekmekleri... “-Ekmeklere buyurun!..” derken göz göze geldik. Bana
1.277 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.