Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Çünkü bir kadın iyi bilirdi yarası olan erkeği. Uzaktan bile görse tanırdı, bulurdu. Galiba kadınlar, yaralı erkekleri seçerdi hayatlarına ve bir erkeğin hayatındaki yara bandı olmayı tercih ederlerdi. Belki de kadınlardaki bu duygu, bu ilaç olma çabası, ezbere bildikleri pansuman davranışlar, içlerindeki anneliktendi. Her yerlerinden fışkıran şefkatten… Çünkü kadınlar daha çok küçükken başlardı yara sarmaya, oyuncak dünyalarında bile herkesi mutlu etmek zorundaydı, değil ki bu dünyada... Yarası olan bir erkeği mutlu etmek için her şeyi yapabilirdi bir kadın. İyileştirmeyi severdi. Belki de o yüzden kendi elleriyle iyileştirdiği adamı, yine bir başkasının hayatına iten de aynı kadın olabilirdi. Ne var ki yarası olan erkeklerin ihtiyacı kadar, kadınların da yaralı erkeklere ihtiyaçları vardı… Yeryüzünde bilinmeyen başka bir dengeydi bu..."
Sayfa 209 - Senden sonra- Bir kalanin bir de gidenin oykusuKitabı okudu
Muhakkak ki ruhumun benim gözümden kaçacak kadar uzak köşelerinde bir şeytan saklı...Beni oyuncak gibi kullanıyor...
Reklam
Beklemeden Yaşa Her zaman bir kitabın sonuna yaklaşır gibi yaşa. Lunaparkta kaybolmuş gibi yaşa. Oyuncak dükkanında kaybolmuş çocuğun iştahıyla yaşa. Kaybolmuşluğu unut, etrafına bak! Yüzmek gibi yaşa, boğulmak gibi değil. … Uçmak gibi yaşa, düşmek gibi değil. Kuş sesleriyle bir ağacın gölgesinde uzanır gibi yaşa. Kaşık kaşık çikolata yiyip, ellerini beyaz tişörtüne silen çocuk gibi yaşa. Saatlere bakmadan yaşa. Beklemeden yaşa. Yorulmadan yaşa. Bir tırtılın kelebek olma hayali vardır, Senin de bir hayalin olsun. Öyle yaşa işte! Boynu bükük soru işaretlerini boşver. Dik ünlemlerin var. Noktaları at çöpe, kucak dolusu virgül getirdim sana. Allah’ın sana uzattığı beyaz kağıdı geri çevirme. Yani diyorum ki; Yaşa da, Nasıl yaşarsan yaşa! (Mornie Menel)
”Kelimeleri sana veriyorum okuyucu… Onlar yanıp sönen birer oyuncak. Boş içleri. Boş mu? Alev var göğüslerinin içinde, barut var, gözyaşı var. Nihayet bütün dünya kelimelerden ibaret. Ama sende ne varsa kelimede de o var. Kelime, Narsis’in kendini seyrettiği dere. Çok bakma, içine düşersin! ”
Bu yıl keşf etdiğim benim için özel 10 kitap: 1.Uçurtma Avcısı-Khaled Hosseini ( bu kitapta hiçmi gülmedim, evet hiç gülmedim ) 2.Ustam ve Ben - Elif Şafak ( yeri başka bu kitapın Çoto deyince yüzüm güler ) 3.Şeker Portakalı-José Mauro De Vasconcelos ( ağladığım ilk kitaptır kendileri :) ) 4.Yağmur sonrası-Sarah Jio ( aşk kitabı deyince henüz aklıma bu kitap gelir ) 5. Beyaz gemi- Cengiz Aytmatov ( Orozkulu öldüresim geldi :) Sonu şaşırtıcı güzel bitti ) 6.Fareler ve İnsanlar-John Steinbeck (aşktan başka da şeyler var hayatta sadakat ve dostluk gibi ) 7.Bin muhteşem güneş- Khaled Hosseini ( Khaled Hosseiniye şapka çıkarasım geldi kadınları bu kadar derinden anladığı için ) 8.Aşk- Elif Şafak ( bu kitap özeldir çünki yarım bırakıp ardından 1 yıl sonra başlamıştım ) 9.Böğürtlen kışı- Sarah Jio ( bir oyuncak ayı için bile gözleri dolarmı insanın :)) ) 10.Leyla- Alexandra Cavelius (2014ün tüylerimi diken diken eden kitabı)
Ve birden bire Avenarius'u anlayıverdim: Kendini önemli sanan bir dünyaya önem vermeyi reddeder ve bu dünyada gülüşümüze hiç bir yankı bulmazsak, elimizde tek çare vardır: Dünyayı bir blok halinde ele alıp onu kendi oyunumuz için bir nesne haline getirmek; bir oyuncak haline getirmek. Avenarius oynuyor ve oyun önemsiz bir dünyada onun için önem taşıyan tek şey. Ama bu oyun kimseyi güldürmeyecek, o da bunu biliyor.
Sayfa 347
Reklam
''Hoş tutulan bir oyuncak olmak, onlara insan olmaktan daha kolay ve cazip geliyordu.''
"Bende sahiden akıl yok..." diyordum. "Uzaktan erimiş kurşun gibi parladığını gördüğüm bu su beni yolumdan alıkoyuyor. Düşünmüyorum ki, o su, ancak uzaktan çok güzeldir. Onunla yakından temas etmek, bir sürü küçük, fakat yekûnu büyük münasebetsizliklere katlanmaya mecbur olmak demektir. Yaşım otuzu geçti. Bu manasız heveslere oyuncak olmanın bir macera telakki edileceği yaş değildir. Küçük şeyler için büyük fedakârlıklarda bulunmayı kabadayılık telakki edecek değilim ya?"
Niçin İslam denince, Almanya'da insanların yüzde 83'ü terörü, yüzde 92'si ezilen kadınları hatırlattığını söylüyor. Amerika'da da benzer oranlarda aynı yargılar hakim. * İslam'a en büyük zararı yine Müslüman olduğunu söyleyenler veriyor. Sonra da Evanjelist ve Siyonistin elinde oyuncak olan bir İslam Dünyası, ılımlı İslam ile de Hz.Muhammed'siz bir müslümanlık formatlanmak isteniyor. Tıpkı İsa'sız veya Kabalistik felsefeye uygun formatlanmış İsa'lı Protestanlık gibi. * Ne güzel söylemiş Necip Fazıl " MÜSLÜMANLARDAN MÜSLÜMANLIĞIMA SIĞINIRIM. "
Sayfa 212Kitabı okudu
Diyelim ki sessiz gecede poyraz… Sis çökmüş o heybetli dağlara; yurdun da kar altında, gözlerin gök- yüzünde bir dolunay. Diyelim ki sınamışsın uzaklığın ihanetini.
Reklam
Allah'ım kaderimi sen yazdın sen bilirsin kalbim oyuncak mı ne, ne kolay kırılıyor?
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.