Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sonunda doldum Turgutçuğum Özben. Ayak tırnaklarımın ucundan saçlarımın tellerine kadar doluyum artık.
424 syf.
10/10 puan verdi
Merhabalar Üç serilik bir kitabın ikinci kitabı #anahtar. İlk kitap olan #kilit de iyilerle kötülerin verdiği mücadeleyi okumuştuk. İyilerin mücadelesi #anahtar kitabında da kaldığı yerden devam ediyor ama dengeler değişiyor. Gruba yeni katılanlar ve gruptan ayrılanlar olsa da hepsinin amacı bir. Kilit kitabında öyle şeyler yaşanmıştı ki. Kitap ekibin başı MC Leard'ın cesedinin bulunması ile başlıyor ve onun yerine görevi Demir Gökçe alıyor ve olaylar hiç hız kesmeden devam ediyor. Demir İlk başlarda itiraz edecek oluyor ama diğer grup arkadaşları onu kabul edince sesini çıkaramaz. Aditi ve Demir ise intikam alma yolunda adımlarını atarlar. İşte buradan sonra asıl macera başlıyor. MC Leard'ın cenaze törenine katılan sürpriz konuk ve akşam yemeğinde yaşanan büyük şok.. ortaya çıkan sırlar. New York, İstanbul, Ankara ve daha birçok şehir arasında süregelen muazzam ve bir o kadar da güçlü bir kurgu. Yazarımızın bilgi birikimine hayran kaldım. Bol bol araştırma yapılarak yazılmış bir seri. Dünya denilen bu evrende ne oyunlar döndüğüne bir kez daha şahit olacaksınız. Dinin politika ile iç içe geçtiği, gerçeklerin saptırıldığı, dünyanın her yerinde benzer kötülüklerin görüldüğü, farkındalık yaratacak bir kitap #mutlakaokuyun diyorum. Kitabın son kitabına da başlamış bulunuyorum. Gerçekten hocam çok iyi bir kurguydu. Kaleminiz hiç tükenmesin
Anahtar
AnahtarYaşar Özdemir · Feniks Yayınları · 202178 okunma
Reklam
"İnsanlar tanımadığı kişileri kırmamak için neden bu kadar uğraş verirler anlamış değilim."
Sayfa 208Kitabı okudu
Nihayet "Tutunamayanlar"a tutunuldu, okundu bitirildi. Oğuz Atay bir iç burukluğu bırakıyor; önemli olan münzehir Selim Işık elbette. Turgut Özben'dense. Selim Işık ismi de sembolik seçilmiş olsa gerek.
116 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Mutlu olmak gerekmezmiş.
Son dört ayda okuduğum en güzel roman George duhamel'in Gece yarısı itirafı dersem abartmış olmam. Louis Salavan müdürünün kulağının kenarındaki et benini yalamaya çalılırken işten atılır. Roman böyle başlıyor. Normalde burda kitabı yarım bırakırdım; ama hayır Sabahattin Eyüboğlu'nun önsöz yazısına güvenip romanı bitirdim. Bana zaman zaman Oblomov'u, aylak adamı ve alıklar birliğini hatırlatmadı değil. Tabi Thomas Bernard'ın Bitik Adam da buna dahil. İşten kovulur, annesi o söylemeden takma kafana der. Arkadaşı Lonuie'nin zorunlu yemek misafiri olur, hiç tanımadığı bir adamın peşine takılıp daktilo ile yazı yazıp günü kurtarır. Bir yandan Margarite'nin platonik aşkıyla vicdan muhasebesi yapar. Ve sonunda evi terkeder. Son bölüm tutunamayanlar'da bana Turgut Özben'i sık sık hatırlattı. Çok kısa bir anlatım olmasına rağmen kesinlikle okumaya değiyor. Eğer sizde değerszlik ve karamsarlık duygusu hakimse okuyun. Okuyamazsanız benim alıntılarıma bakmanız yeterli.
Gece Yarısı İtirafı
Gece Yarısı İtirafıGeorges Duhamel · Remzi Kitabevi · 197118 okunma
424 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
“Bulduğun doğruyu anlatmak, doğruyu bulmaktan yüzlerce kat daha zormuş.” İlk kitabı soluksuz okuduktan sonra, aldığım okuma keyfini sindirmek için bir ara vermiştim. Aynı zevkle ikinci kitabı da bitirdim. Bu kitapla birlikte aksiyon ve maceranın arttığı ve taşların yerine oturmaya başladığı söylenebilir. Okuyucu Magillimum Teşkilatı’nın derinliklerine yolculuğa başlıyor. Aditi’nin Norveç’teki, Demir’in Türkiye’deki ve Arroyo-Patrick’in Fransa’daki maceralarıyla, okuyucuyu yine kapsamlı bir kurgu bekliyor. Üç kitaplık serinin ikinci kitabı olan ‘Anahtar’ ile dünyadaki nüfusun %1’ini oluşturan piramidin gruplarını tanıyoruz. Elitlerin kendi menfaatleri için oluşturduğu dünya düzeninin kirli perde arkasını öğreniyoruz. Politikacılar, bürokratlar, din adamları ve bilim adamları, yaşamın her alanına sızmış bir teşkilattan bahsediyoruz. Bu teşkilata bağlı bilim adamlarının çalışmalarını okurken Jules Verne’nin bir sözü aklıma geldi: ‘Zira bilim, vicdansız kişilerin elinde tehlikeli olabilir.’ Peki, cesur ve iyi yürekli takımımız her konuda avantajlı üstünlüğü ele geçirmiş kötü adamları alt edebilecek mi? Küçük Bir Not: Yazarın okuyucunun eğitmeni rolünü üstlendiğini ilk kitapta hissetmiştim. Bu kitapta da okuyucuya merak edeceği ve araştıracağı konulara kapı aralıyor. Ayrıca, Sezar Şifreleme Yöntemi’ni öğrettiği kurguda kitabın sonunda bıraktığı şifreyi çözmek için çok uğraştığımı itiraf etmeliyim.
Anahtar
AnahtarYaşar Özdemir · Feniks Yayınları · 202178 okunma
Reklam
Tehlikeli Oyunlar'da da bir yolculuk vardır. Tutunamayanlar'da Turgut Özben, Selim Işık'ı ararken Tehlikeli Oyunlar'da Hikmet, ben'ini bulma yolculuğuna çıkar.
Sayfa 21 - KetebeKitabı okudu
724 syf.
10/10 puan verdi
·
32 günde okudu
Selimciğim Işık, Turgutçuğum Özben…
Bu kitabı yakın bir zaman içinde okuyacağımı asla düşünmüyordum ama bir anlık gaza gelip almıştım ve yazın kendimi bu kitabın içine sürüklenmiş buldum. Bu kitap beni hasta etti. Hemen bitmesini istedim. Hiç bitmemesi için uğraştım. Kendimi o kadar içselleştirdim ki karakterlerle zaman zaman Turgutçuğum Özben’i düşünürken buldum kendimi. Türk Edebiyatı okumaya çekinen bana Dostoyevski kalemi okuyormuş gibi hissettirdi her an. Az çok hayata atılmış herkesin mutlaka okumasını içtenlikle tavsiye ediyorum.
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202061,5bin okunma
"Bütün hayatımızı yersiz çekingenliklerle mi geçireceğiz Olric? CESARETİ YALNIZ KAFAMIZDA MI YAŞAYACAĞIZ?" |Turgut Özben
"Hayatının sonuna kadar seveceğin şeyi, hayatın sona ermeden kaybedersen de hayatın sona ermez mi?"
Reklam
724 syf.
·
Puan vermedi
Hayata bir türlü tutunamamak...
Kimlik krizi yaşayan Selim'in intiharı üzerine onun en yakın arkadaşı olan Turgut Özben'in bu konuyu yani en yakınının neden hayata "tutunamadığını" öğrenmeye çalıştığını anlatan 724 sayfalık, dört dile çevrilmiş, çokça betimlemeye boğulmak istenircesine yazılmış Oğuz Atay'ın en bilindik romanlarından birisi. Öyle ki
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202061,5bin okunma
Ben ne yaptım bugüne kadar? Satın alıp kütüphaneye yığdım. Sonra hepsini geride bıraktım. Hiç olmazsa onları yanıma almama izin verilseydi. Benim gibi kim bilir ne kadar çok insan vardır: alır okumaz. Kulaktan dolma aydın: Turgut Özben. Artık vaktimiz olacak Olric. Selim de şaşırmamış mıydı Oblomov’u bana okuttuğu zaman; beğendiğimi görünce, gerekli sözleri söylediğimi görünce sevinmemiş miydi? Bende, kitaplarla doğuştan bir akrabalık olduğunu söylememiş miydi? Dur bakalım, bununla daha ne kadar övüneceğiz? Bıktırıncaya kadar. Kimi bıktırıncaya kadar efendimiz? Bilmem. Öyle ya, kimi? Belki seni, Olric.Biliyorsunuz, ben her seferinde yeni duymuş gibi olurum anlattıklarınızı.
Sayfa 48 - İletişim Sinan Yayınları Dördüncü Bölüm
Turgut Özben ve eşi; ne kadar genç görünüyor resimde. Kim? Tabii Turgut, canım. Ya karısı? O görünmüyor. Nasıl görünmüyor? Çok makyaj yapmış işte; gerçek anlaşılmıyor.
Ben Turgut’um Olric. Turgut Özben. Bunca rezilliğimden sonra nasıl... Ölmekten mi korkuyorsunuz efendimiz? Bilmiyorum Olric. Büyük bir karışıklık ve belirsizlik seziyorum. Yaşantılarıma verdiğim eski anlamlar, birer birer kaçıyor. Yeni anlamlar veremiyorum kelimelere. Ben Selim değilim Olric. Selim romanları okuya okuya Selim’liğe özenen bir Don Kişot olmaktan korkuyorum. Don Kişot, büyük bir soyluydu efendimiz.
Sayfa 290 - İletişim Sinan Yayınları İkinci Bölüm
Bu rapor değil, bu bildiğiniz kelimelerle yazılmış bir araştırma değil. Yaşayan, nefes alan, ıstırap çeken, haykıran bir belge bu. Bu belgeyi okumayacağız Olric. Bu belgeyi , bu raporu yaşayacağız, anlıyor musun Olric? Anlamak istemiyorum efendimiz.Hayır anlamalısın. Nasıl anlamazsın Olric? Bizin dışımızda belge falan yok Olric. Ben, Turgut Özben, elle tutulur tek belgeyim ben. Yüzüme baktıkça okumalısınız beni. Aranızda durmadan dolaşacak elden ele gezecek canlı bir delil
Sayfa 544Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.