Özden aydın

Özden aydın
@ozdenydn
Sakarya University Computer Programming
İstanbul
Ankara
60 okur puanı
Temmuz 2021 tarihinde katıldı
622 syf.
·
Puan vermedi
Oblomov
Oblomovka! • Açıkçası Oblomov’ un içinden bir aşk hikayesi çıkacağını hiç düşünmemiştim. Yazarın daha çok hayatımızdaki kişisel başarılara dair Oblomov üzerinden yol göstereceğini “Bakın siz Oblomov gibi olmayın” tarzında uyarılar ve önerilerle geçeceğini, Yine Rus edebiyatında alışık olduğumuz sefillik olur ve yine ortamın soğukluğunu hissedeceğimiz şekilde varsa biri sürgüne gönderilir ama Oblomov hırkasıyla uyumaya devam eder... diye düşündüm. • Pek de böyle olmadı tabi. Oblomov tembel biri olsa da saf ve güvenilir kişiliği bize bir anlamda ders verir. Ailesinden kalan çiftlikteki gelirle yaşamaya devam eden Oblomov’un hayatı Olga’yı tanımasıyla biraz hareketlenmeye başlar. Bu kadar ufak bir hareketlenme bile onu korkutur. Eski rahat zamanlarına dönmek ister. Her ne kadar hiç bir şey yapmadan yaşamaktan kendisi de rahatsız olsa da, yine de düşündüklerinin çoğunu yapmaz. • Evini taşımaya ikna olacak mı? Diye çok beklemiştim
Oblomov
Oblomov
İvan Gonçarov
İvan Gonçarov
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,6bin okunma
Reklam
559 syf.
·
Puan vermedi
Notre Dame’nin Kamburu
Hugo romantizm akımının lideri olarak bilinir. Tiyatro, düz yazı, şiir birçok türde eserleri vardır. Bizim yazarlarımızdan da özellikle Namık Kemal kendisinden etkilenmiş romantik tarzda eserler vermiştir. • Bir klasiğe başlamak beni her zaman heyecanlandırmıştır. Severek okuduğum her klasik beni bu dünyadan alıp başka alemlere götürür. Notre Dame’ye başladığım ilk zamanlarda anladım ki bu kitaba sırtımı yaslayabilirim. Kim bilir içinde altını çizeceğim hayatıma dokunacak kaç tane cümle olacak. • Kitabın bütünü on bir kısa kitaptan oluşuyor hepsi birbiriyle bağlantılı tabi. Sadece ilk kısımlar biraz yavaş tempolu ve durağan ilerliyor. Bu bölümlerde yazar genelde şehrin tanıtımını, betimlemesini yapmış ve şehrin mimari özelliklerinden bahsetmiş. O yerleri gidip görmediyseniz bu bölümlerde biraz sıkılabilirsiniz ama ben en güzel cümlelerimi çoğunlukla bu kısımlardan seçtim. Çok da sıkılmadım. • Benim için asıl konu Quasimodo’nun evlatlık edinilmesinden sonra başlıyor. Sonrasında neredeyse tüm konu Esmeralda ve Quasimodo üzerinden ilerliyor. Kitabın ortalarından sonra her şey hızlanıyor ve olaylar birbirini ardına sizi içine çekmeye başlıyor. Son kısımları okumak özellikle bu anlamda keyifliydi.
Notre Dame'ın Kamburu
Notre Dame'ın KamburuVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202233bin okunma
280 syf.
·
Puan vermedi
Dorian Gray’in Portresi
Sadece ön sözüyle bile beni cezbeden harika bir kitaptı. Oscar Wilde Kitabını “bir ruhun hikayesi” olarak tanımlıyor ve kitaptaki karakterler için şöyle diyor; “Basil Hallward ben olduğumu sandığım kişidir. Lord Henry dünyanın ben sandığı kişidir. Dorian ise benim olmak istediğim kişidir, belki başka bir çağda...” • Hedonizm
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Can Yayınları · 201873,7bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
172 syf.
·
Puan vermedi
Otomatik Portakal
Otomatik Portakal Distopya dünyasının en iyilerinden birini okudum. Anlatmaya kitabın yazılış hikayesiyle başlamak istiyorum. Burgess tümör nedeniyle 1 yıldan az bir ömrü kaldığını öğrenir. Bu süre içerisinde de beş tane kitap yazar. Otomatik Portakal’da bunlardan bir tanesi. Yazar daha sonra öğrenir ki kendisine yanlış teşhiş
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200992,5bin okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
Yabancı
Çok uzun zaman önce okumuştum Yabancı kitabını. O zamanlar #varoluşçuluk felsefesini yeni yeni tanıyordum. İlk başlarda Edebiyat dergilerinde ve edebiyata dair internet platformlarında en çok okuduğum isimlerden biri Nietzsche’di. Zamanla öğrendim ki #Sartre, #Camus, #Hegel, egzistansiyalizmin (varoluşçuluk) babası #Kierkegaard... hatta Kafka’nın neden bana gizemli geldiğini bu felsefeyi tanıdıktan sonra daha iyi anladım. • Öğretisel farklılıklar, Varlık, hiçlik, varoluşsal kaygı, hiç hissetme, saçma, absürt, hep bi dünyaya atılmıştık fırlatılmışlık hissi ve kendini hiç bir yere ait hissedememe sorunu. Dünyaya farklı gözlerle bakan bu yazarları okudukça kendi varoluşunuzu da ister istemez sorguluyorsunuz. Ama bir anlam yüklemek bu felsefeye göre doğru olmaz. Çünkü burda her şey anlamsız ve hiç Onların dünyasını anlamaya çalışmak benim için bir zaman sonra gerçekten bir keyfe dönüştü. • Yabancı, Camus’un ilk kitaplarından. Kitapta tüm bu saydığım saçma, ait hissedememe, dünyaya atılmıştık hissi duygularına Mersault’un hayatını okurken tanık oluyorsunuz. Bazı yerler var ki okurken hayat bu kadar akışına bırakılmaz denilecek türden( güldüğüm bile olmuştur. ) Alıntı; Akşam Marie beni almaya geldi, kendisiyle evlenmek isteyip istemediğimi sordu. Benim için fark etmediğini, o isterse evlenebileceğimizi söyledim. Marie evliliğin ciddi bi iş olduğunu belirtti. “Değil” dedim. Aynı biçimde bağlı olduğum başka bir kadından aynı teklif gelse kabul eder miydim, bunu öğrenmek istiyordu. “Elbette” diye yanıt verdim.
Yabancı
Yabancı
#
Albert Camus
Albert Camus
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019112,3bin okunma
Reklam
42 syf.
·
Puan vermedi
Duino Ağıtları
Rilke’yi okumayı hep ertelemiştim. Ta ki tarzının Cahit Zarifoğlu ile benzer olduğunu öğrenene kadar. Zarifoğlu’nun üniversite yıllarında şiirden anlayan arkadaşları ona Rilke gibi yazdığını söyler. O zamana kadar Rilke hiç okumamış olan Zarifoğlu bitirme tezi olarak Rilke’nin tek romanı olan “Malte Laudrids Brigge’nin Notları” nı inceler. • Duino Ağıtları’nı büyük bir merakla okudum. Her bir satırında Zarifoğlu’ndan bir şeyler yakalamaya çalıştım. Gerçekten şekil ve içerik olarak benzer yönler ve bir çok ortak nokta olduğunu gördüm. Keyifle okuduğum bir eser oldu.
Duino Ağıtları
Duino Ağıtları
Rainer Maria Rilke
Rainer Maria Rilke
Duino Ağıtları
Duino AğıtlarıRainer Maria Rilke · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20152,496 okunma
480 syf.
·
Puan vermedi
Dolandırıcı Felix Krull’un İtirafları
Alman edebiyatından ne okuduysam sevmiştim. Bu kitabı da beğenerek, eğlenerek okudum. Kitabımız Dolandırıcı Felix’in kahramanın dilinden nasıl dolandırıcı olduğunu anlatıyor. Bir zamanlar şarap üreticisi olan babası ve ailesiyle zengin, mutlu, rahat bi hayatları varken bir zaman sonra Felix’ in hayatı istediği gibi gitmez ve kendini Paris sokaklarında bulur. • Hikaye anlamında basit, çözülmesi kolay olaylar gerçekleşiyor. Ancak Yazar bu basit olayları insanı kitabın içine çekercesine anlatmış ve kurgulamış. Anlatımı o kadar kuvvetli ki bi ara “Yönetmen olsam ve bu kitabın filmi çekilse her bir sahneyi nasıl çekeceğimi biliyorum” diye düşünmedim değil. Bu arada Felix in kelime anlamını da paylaşmadan edemeyeceğim. • Felix: Latincede mutlu, şanslı, başarılı kutsanmış anlamına gelmektedir. Bu tanımdan sonra kitaptaki Felix’i artık siz düşünün
Dolandırıcı Felix Krull'un İtirafları
Dolandırıcı Felix Krull'un İtiraflarıThomas Mann · Can Yayınları · 2014129 okunma
198 syf.
·
Puan vermedi
Yüzbaşının Kızı
Araştırmalarım sonucunda Puşkin’in yazdığı bu kitap hakkında bazı olumsuz yorumlara rastladım.Kimileri Puşkin kitabı yazmış olmak için yazmış,Rusların o zaman içinde bulunduğu savaşı malzeme olarak kullanmış, çok büyük beklentilere girmeyin gibi olumsuz yorumlar... Bu yorumlara kesinlikle katılmıyorum.Bir yazar savaş olsun istemez tabi ama varsa da bunu tabi ki malzeme olarak ele alacaktır.Sonuçta bir felsefe kitabı okumuyorsunuz.Elinizdeki bir dünya klasiği ve Rus edebiyatı.Yazıldığı yıl belli, o yıllarda yaşanan savaşlar vs.Her şey az çok tahmin edilebilir. • Anlatım kahraman bakış açısı ile yapılmış.Tamamiyle sade,gerçekten Puşkin anlatmak istediğini hiç kasmadan pat pat pat yazmış.Akıcı bi gidişatı var elinize aldığınız da çabucak bitirebilirsiniz. • Sadece şu konuda eleştirmek istiyorum. Kitabın arka yüzünde“Eser Rusya’nın savaş yıllarında geçen aşkın geri planında pugaçov ayaklanması var.“diye bahsedilmiş ama bana daha çok kitapta anlatılan savaşın geri planında aşk var gibi geldi.Çünkü daha çok asker,Çar,ulaşım sorunu,düzmece Çar oyunları gibi konular daha baskın ve fazla.Tüm bunların geri planında babası tarafından askerlik yapmaya gönderilen gencin yüzbaşının kızıyla tanışması sonucu içine düştüğü aşk yer alıyor gibi.Belki de gencin aşk psikolojisinin içine tam giremedim bu yüzden de böyle algılamış olabilirim.Onun dışında bir klasikten aldığım aynı tadı aldım gerçekten
Yüzbaşının Kızı
Yüzbaşının Kızı
Aleksandr Puşkin
Aleksandr Puşkin
Yüzbaşının Kızı
Yüzbaşının KızıAleksandr Puşkin · İletişim Yayınları · 201629,4bin okunma
148 syf.
·
Puan vermedi
Yaşlı Adam ve Deniz
Hemingway’i ilk defa şu hikayesiyle tanımıştım. “Satılık bebek patikleri hiç kullanılmadı” Bu kısacık cümlede bile hikâyeciliğinin gücünü görüyoruz. Benim için çok ayrı bir yeri olan Paris’te geceyarısı filminde anlatılan bir çok sanatçının arasında o da anlatılıyordu . Yaşlı Adam ve Deniz’i ilk olarak bu filmi izledikten sonra okudum. •
Yaşlı Adam ve Deniz
Yaşlı Adam ve Deniz
Ernest Hemingway
Ernest Hemingway
Eser için bir azmin, sabrın ve vazgeçmemenin öyküsü diyebiliriz. Büyük balığı yakalamak için günlerce denizde olan yaşlı, usta bir balıkçı... bu süre içinde teknesi onun tek evi. Rüyalarını gördüğü, dualarını ettiği, tekrar eski başarılarına dönmek istediği tek yer. Okurken sizde onunla birlikte o güçlü başarı istediğini hissedeceksiniz. Alıntı; “Ama insanoğlu yenilgi için yaratılmamıştır, dedi. İnsan yok edilebilir ama yenilemez."
Yaşlı Adam ve Deniz
Yaşlı Adam ve DenizErnest Hemingway · Bilgi Yayınları · 202332,3bin okunma
256 syf.
·
Puan vermedi
palyaço
Palyaço, savaş sonrası Almanya’yı zengin bi ailenin oğlu olmasına rağmen meslek olarak palyaçoluğu seçen Heinrich üzerinden anlatır. Burjuva toplumunun dar kafalılığı ve geri kalmışlığından bahseden yazar aslında bu toplumun içinde kendine yer bulamayan ayrı bir çizgide yürüyen bireyin yalnızlığını vurguluyor. • Heinrich doğacak çocuklarını katolik terbiyesiyle büyütmek istemez ve sevgilisi tarafından terk edilir. Kitap bu yönüyle de bir çok eleştiri almış ve Yazar din karşıtı olmakla suçlanmış. • Okurken, palyaçonun yaptığı makyajın ardında O yalnızlığın acılarını, umutlarını, isteklerini hayatın gerçeklerini göreceksiniz.
Palyaço
Palyaço
Heinrich Böll
Heinrich Böll
Palyaço
PalyaçoHeinrich Böll · Can Yayınları · 20191,518 okunma
Reklam
415 syf.
·
Puan vermedi
Nietzsche Ağladığında
Psikoanalizin yeni oluştuğu yıllardır. Bir gün Lou Salome, doktor Breuer’dan Nietzsche’yi onun farkına varmadan tedavi etmesini ister. Böylece Breuer ve Nietzsche “baca temizleme” adını verdikleri psiko terapi seanslarına başlarlar. Bir nevi birbirlerinin yerine geçip kendilerini tedavi etmek isterler. Bence kitabın ismi bu terapinin sonunda anlam kazanıyor. Nietzsche ve Breuer’un hissettikleri duygular, yaşadıkları hayal kırıklıkları (özellikle Nietzsche ‘nin) onları çok derin düşüncelere itiyor. Ayrıca kitapta Freud’un ilk doktorluk yılları da anlatılıyor. Bu yönden de gerçekten enfes bir kitap. Amor Fati (yazgını sev!)
Irvin D. Yalom
Irvin D. Yalom
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202352,8bin okunma
176 syf.
·
Puan vermedi
Olma Sanatı
Bir kitap gibi değil de daha çok bir ders gibi okuduğum, okudukça kendimi de zaman zaman analiz ettiğim öğretici bir süreç geçti benim için. • İnsanın hayata bakış açısı değişime uğrayabilir. Değişimden korkmamak gerek. Korkmak yerine aksine değişimin kişiye çok iyi geldiği kanısındayım. Her insan bunu yaşamaz belki ama bir kere o aydınlanmayı yaşadığı zaman da tekrar eskisi gibi olmayacaktır. Hırslarımız, tutkularımız, isteklerimiz, sahip olma çabamız, (bir nesne ya da bir insana sahip olma çabamız), duyduğumuz sevgi, aşk, kazandığımız para, yaşadığımız toplum, egomuz, benliğimiz, farkındalığımız, zekamız, acılarımız, çabalarımız, amaçlarımız, yalanlarımız, konuşmalarımız, davranışlarımız, kendimiz, bizi biz yapan ne ise onun sorgulandığı bir kitap. Sonunda da Ben ne yapıyorsam oyum diyerek çok güzel bir ders veriyor. insanlığa dair bir çok davranışı Freud’dan örneklerle açıklamış Erich Fromm. Toplum içinde var olma çabamızı bizden daha iyi anlamış. İnsanlara, hayata dair içinde tutamadıklarını dobra bir şekilde söylemiş. O yüzden bu kitapta bir yazarı anlamaya çalışmanın dibini yaşadım diyebilirim ama bu tek bir kitabıyla olmayacaktır. • Ana fikir olarak kitabın son kısmından örnek vereyim; Eleştirel, sorgulayıcı düşünme yapımızı geliştirdiğimiz de bir şeylere sahip olmaya çalışmaktan vazgeçiyoruz. Bu zeka, eğitim ve yaş meselesi değil, karakter meselesidir. Sahip olma yaşam tarzında slogan bu iken “Ben neye sahipsem oyum” Aydınlanmayı yaşadıktan sonra “Ben ne yapıyorsam oyum” veya “ Ben neysem o’yum a dönüşüyor.
Olma Sanatı
Olma SanatıErich Fromm · Say · 2017993 okunma
42 öğeden 31 ile 42 arasındakiler gösteriliyor.