Özden aydın

Özden aydın
@ozdenydn
Sakarya University Computer Programming
İstanbul
Ankara
60 okur puanı
Temmuz 2021 tarihinde katıldı
303 syf.
·
Puan vermedi
Albert Camus / Veba
Gündemimizden düşmeyen coronovirüsün dünya çapında yarattığı olumsuzluklar aklımıza bu muhteşem eseri getirdi. Camus’un şimdiye kadar rahatlıkla, kafa bulandırmadan okuduğum tek kitabı diyebilirim. Basından tutun, doktorundan memuruna, gencinden yaşlısına her kesimden insanın salgına karşı verdiği mücadele tüm gerçekleriyle anlatılıyor. • Nedir bu gerçekler? Doğru bildirilmeyen vakalar, ölüm sayıları. Kapatılan şehirlere girmek yasak, dokunmak, sarılmak, yakınlaşmak yasak. Buna rağmen şehirlere girmeye ve çıkmaya çalışanlar. Nasılsa bana bir şey olmaz deyip başıboş davrananlar. Bunlar hiçte yabancı gelmiyor değil mi? • Böyle bir zamanda insanın umudu nedir? Tanrının insanlara verdiği bu felaketi kabullenip yazgıda yazanı yaşamak mı? Yoksa umutsuzluğa düşmemek için tutunacak bir güç aramak mı? Şu cümle çok güzel özetlemiş. “Korkmuşlardı ancak umutsuz değillerdi.” Böylece Camus yine inanca dair çarpıcı noktalara değiniyor. Tıpkı “ insanlar umutla umutsuzluk arasında bir yerde hastaneye mi yoksa kiliseye mi sığınacaklarına karar veremiyorlardı.” Cümlesinde olduğu gibi. • Tam da şu an gerçekte nasıl bir dünyanın içinde yaşıyoruz anlamak için okunması gereken bir eser.
Veba
Veba
Albert Camus
Albert Camus
Veba
VebaAlbert Camus · Can Yayınları · 202020,2bin okunma
Reklam
140 syf.
·
Puan vermedi
Derğirmen/Hikaye
“İyiyi kötüden ayırmak külfetini okuyucuya bıraktığım için özür dilerim” Önsözüyle başlıyor Değirmen. Sabahattin Ali’nin de yine önsözünde belirttiği gibi Osmanlı imparatorluğu zamanında ki Anadolu’yu anlatan hikayelerden oluşuyor. (Bazı Hikayeleri Kazlar, Bir orman, Bir Firar, Candarma Bekir, Komik-i Şehir) gibi. . Hepsi de tabi birbirinden ayrı bir etki bırakıyor. Benim için en etkileyici ‘Kazlar’ hikayesi oldu. Bir diğeri de ‘Bir Orman Hikayesi’ bu hikayeyi günümüzdeki orman tahribatlarıyla da bağdaştırdım. Bu yüzden ayrı bir etkisi oldu. . Fuzuli, Dante, Goethe gibi edebiyatçıların isimleri geçtiği için Kurtarılamayan Şaheser’ de yine benim için ayrı bir anlam kazandı. Kurtarılamayan şaheser’den en sevdiğim bölüm; “Güzel yazıyorsun ey şair, derin ve azametlisin, fakat Fuzuli daha derin, Goethe daha azametli değil miydi? Söyle! ihtiras ve çılgınlıkta Shakespeare’i istihza (üzüntü, umutsuzluk) ve ıstırapta Dante’yi geçebilir misin? Dili akıcı, sade. Ve tabi yine eski Türkçe kelimeler öğrenebileceğiniz değerli bir eser.
Değirmen
Değirmen
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
Değirmen
DeğirmenSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202145,1bin okunma
100 syf.
·
Puan vermedi
Tolstoy’dan insanlığa verilmiş yine büyük bir ders. Bu yönünü o kadar çok seviyorum ki bize her seferinde unutmuş olduğumuz gerçeklerimizi, insanoğlunun gerçeklerini hatırlatıyor. Ve bu gerçeklerimizle yaşamaya devam ediyoruz. . İvan ilyiç hukuk eğitimi almış saygın bir insandır. Hayatını işine adamış, elit ortamlarda popülerliğini yitirmeden var olmaya devam etmek için çabalamaktadır. Tüm bunlarla uğraşırken bir gün hastalanır. Bu aşamada en önemli kısım ailesiyle olan bağlarıdır. Eşiyle ve kızıyla olan... İlyiç’e göre hayatı tam olması gerektiği gibi yaşamaktadır. Bu yüzden de ölmeyi haketmediğini düşünür . En azından ağrılı ve acılı bir ölümü. Tüm olumsuzlukları düşünürken ona iyi gelen tek bir kişi vardır. Gerasim... . Gerasim bölümlerini okurken aklıma “Can Dostum” filmi geldi. İzlemeye değer bir filmdir. İzlemeyenler hem bu kitabı okuyup hem de Can Dostum’u izlesin derim.
İvan İlyiç'in Ölümü
İvan İlyiç'in Ölümü
Lev Tolstoy
Lev Tolstoy
İvan İlyiç'in Ölümü
İvan İlyiç'in ÖlümüLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202245,7bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
153 syf.
·
Puan vermedi
Mahkemelerde
Çok değerli bir kitap okuduğumu düşünüyorum. Bir insanın imkanları zorlayıp kendini anlatmaya çalışmasının belgelerle kanıtıdır. Düşünce özgürlüğüne de nasıl gem vurulduğunun ve buna karşı mücadelenin bir örneğidir. • Sabahattin Ali dünya görüşü doğrultusunda, bin bir zorlukla Yeni Dünya gazetesi ve Marko Paşa dergisini çıkarır. Özellikle dergilerde dönemin siyasilerini zekası ve esprisiyle eleştirir. Hakaret edildiği iddiasıyla kendisine bir çok dava açılır. Başka sebeplerden de bir çok dava açılmıştır. • Bu kitapta davalara yönelik savunmalarını göreceksiniz. Kendini savunuş cümlelerine gerçekten hayran kaldım. Ayrıca yaptığı esprilerle ne demek istendiği kalem kalem açıklanmış. Bir yazarın yaptığı espiriyi sonrasında açıklamak zorunda bırakılması da ayrıca tartışılması gereken bir konu bence. • Yine bir çok eski Türkçe kelime okuyacaksınız. Belgeler Arap alfabesiyle yazılmıştır. Okunabilir duruma getirdiklerinden dolayı Nezihe Seyhan ve Nüket Esen, e teşekkür etmek gerekir. Yazarların hayatlarından gerçek yaşanmışlıkları öğrenmek bunları okumak bana her zaman keyif vermiştir. Mahkemeler’ de benim için bunlardan biri oldu.
Mahkemelerde
Mahkemelerde
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
Mahkemelerde
MahkemelerdeSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 20191,568 okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
Değişim
Asıl adı Guan Moye olan yazar eserlerini “sakın konuşma” anlamına gelen #MoYan takma adıyla yazmış. Okumayı daha keyifli hale getirmek için, romandan hikayeye, hikayeden tiyatroya, şiire, değişik edebi denemelere geçenler vardır. Değişim’i okuduğum da anladım ki tür değiştirmek kadar ülke değiştirmekte bir o kadar gerekli. • Kitapta yazarın gözünden Çin’deki kültürel devrimi anlamaya çalıştım. Yazar en zor koşulları bile olağan ve ince bir düşünceyle yazmış. Anlıyorsunuz ki insan aslında her yerde insan. Hayattaki tüm değişimlere rağmen hayatı kazanma azmi , bir şeylere tutunma isteği, ayakta durma çabası, var olmak devam ediyor. Günün sonunda da asla vazgeçmemeyi öğreniyor insan. #bookstagram
Değişim
Değişim
Mo Yan
Mo Yan
Değişim
DeğişimMo Yan · Can Yayınları · 20161,096 okunma
Reklam
96 syf.
·
Puan vermedi
Pastoral Senfoni
/Pastoral Senfoni/ …………………………. Andre Gide, Nobel edebiyat ödüllü Fransız yazar. Etkilendiği yazarlar; Dostoyevski, Nietzsche, Victor Hugo, Goethe, Mallerme… Olunca okumak istedim. • Otobiyografik bir roman olması sebebiyle kitaptaki anlatıcıyı Gide olarak, diğer kişileri de etrafındaki yakınları olarak düşünüp okudum. Kırsal bir kesimde yaşayan bir papaz kör bir kızın bakımını üstlenir. Sadece bakımını üstlenmekle kalmaz zamanla ona derin duygular hissetmeye başlar. Bu sayede onu mutlu etmek ve ona dünyayı anlatabilmek için yalan söylemeye başlar. Bu yönüyle dini ahlak ve duygular arasındaki çatışmadan söz edilebilir. • Pastoral Senfoni “Beethoven’ın Altıncı Senfonisi (aynı zamanda Pastoral Senfoni)’ne de gönderme yapıyor. Papaz genç kıza hayatın renklerini bir senfoni ile atlatmak ister ve onu bir müzikale götürür. Bu yolla onun dünyayı keşfetmesine yardımcı olmaya çalışır. Başarılı da olur aslında ancak bir yere kadar. Sonu hem iyi hem de üzücü… Ben ikisi arasında kaldım açıkçası. Bahsettiğim çatışmayı yazar bana yaşattı diyebilirim. • Kısa, samimi, duygusal bir eser. Kendime vakit ayırdığım kısacık zamanda bana çok iyi geldi. Paylaşımımı da Pastoral senfoni ile yapıyorum. Bu da sizlere iyi gelsin. #bookstagram
Pastoral Senfoni
Pastoral Senfoni
André Gide
André Gide
Pastoral Senfoni
Pastoral SenfoniAndré Gide · Timaş Yayınları · 20214,653 okunma
293 syf.
·
Puan vermedi
Son Tanıklar
Yazarın Ödül aldığı zaman İngilizceye çevrilen sadece iki kitabı varmış. Tanınan bir yazar değilken yeni bir edebi tür yarattığı gerekçesiyle komite Aleksiyevic’i seçmiş. Gerçekten yazarın tv belgeseli tadında bir tarzı var. 2. Dünya savaşında nazilerin Rusya’yı işgali sırasında savaşı çocukken yaşamış, birçok travmatik kötü
Son Tanıklar
Son TanıklarSvetlana Aleksiyeviç · Kafka Yayınları · 2019350 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
Kalecinin Penaltı Anındaki Endişesi
Kitaptaki karakterimiz Bloch tanınmış bir kaleci, bir gün iş yerinden kovulduğunu öğreniyor ve vaktini boş şeylerle geçirmeye başlıyor. Bu aşamadan sonra takip etmek pek kolay değil. Anlatımı bana bölük pörçük geldi ve geçişler çok hızlı. Bilinç akışı desem değil. Bir ara varoluşçu akımın kırıntılarını hissettirse de aynı tadı alamadım. Bazen de “Aylak Adam” ve Hesse’nin “Knulp’ı”gibi mi acaba diye düşünmedim değil ama yok tam olarak onlar gibi de değil. • Ama şundan eminim Handke, sanki Kafka gibi yazmaya çalışmış. Kitabın giriş cümlesi bana Kafka’nın Dava kitabıyla çok benzer geldi. Dava kitabı da Josef K’nın aniden tutuklanmasıyla başlıyor Kalecinin Penaltı Anındaki Endişesi’nde ise işten çıkarıldığı bildiriliyor. Bu gibi benzer yanları var diyebilirim. • Velhasıl beni pek sarmadı. Beğenenler illaki olmuştur. Belki uzun zaman sonra tekrar okusam fikrim değişir bilemiyorum. Yüzlerce sayfa bilinç akışı okuyabilirim ama “Kalecinin Penaltı Anındaki Endişesi”okuyamam ama okudum #peterhandke #kalecininpenaltıanındakiendişesi #bookstagram #bloch #nobeledebiyatödülü
Kalecinin Penaltı Anındaki Endişesi
Kalecinin Penaltı Anındaki Endişesi
Peter Handke
Peter Handke
Kalecinin Penaltı Anındaki Endişesi
Kalecinin Penaltı Anındaki EndişesiPeter Handke · Ayrıntı Yayınları · 2016505 okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
Aylak Adam
Batı edebiyatındaki varoluşçuluk felsefesinin karşılığı olarak edebiyatımızda Yusuf Atılgan’ın eserleri gösterilebilir. Bunlardan en önemlisi de “Aylak Adam” olduğunu düşünüyorum. Post modern edebiyatın roman anlatım şekli olan bilinç akışı tekniğini bu eserde görmek mümkün. Aylak Adam’da C karakterinin belleğinde ki düşünceler bu yöntemle ifade ediliyor. Bu tekniği kullanmadaki amaç kitaptaki kahramanın bilinç yansıması olarak hayatı nasıl algıladığının çok derin ve soyut ifadelerle dile getirebilmek aslında. Günün sonunda yazar bu işi o kadar iyi yapıyor ki hayata dair daha önce fark etmediğimiz ya da fark ettiğimiz ama üzerinde durmadığımız detayları bir anda fark edebiliyoruz. Örneğin; “Bence insanın adı onunla en az ilgili olan yanıdır. Doğar doğmaz o bilmeden başkaları veriyor. Ama yapışıp kalıyor ona” Belki hayatta birçok insan isminden şikayetçi ve sevmiyor. Ama bu durumu böyle derin bir şekilde ifade edebilmek hem edebiyatın hem de özellikle düşüncelerin insanın kafasından su gibi akıp geçtiğini düşündüren bu tekniğin en güzel yanı olmalı. Kısaca toplumdan kopuk bir bireyin iç hesaplaşmaları sonucu çevresine nasıl yabancılaşır bunu görüyoruz. Yine bu bireyin parçalanmışlığını, iç sıkıntılarını, anlam arayıp anlam bulamadığı anları kendine odaklı olarak okuyoruz.
Aylak Adam
Aylak AdamYusuf Atılgan · Yapı Kredi Yayınları · 201760,1bin okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
Sondan Sonra
Sondan Sonra, Megan Hunter’in Türkçeye çevrilen ilk kitabı. Yky sayesinde yeni bir yazarla tanışmış olduk. Daha önce içeriği hakkında bazı bilgiler vermiştim. Kitap paragraflar arasına -okuyucu notlar alsın diye-boşluklar bırakılarak yazılmış. Dili çok yalın ve akıcı boşluklar da okuma hızını bir kat artıyor. Bu açıdan sevdim. • Sayfaları açtığınız da size iç sıkıcı, nasıl okunur dedirten bir yazı tekniğiyle karşılaşmıyorsunuz. Boşlukların amacı okuyucunun not alması demiştim ama okuduğum süre boyunca not alınabilecek bir soru işaretine rastlamadım. Bence çok da notlar alınıp üzerinde kafa patlatılacak kadar karmaşık bir kitap değil. • Konusuna gelecek olursak yakın gelecekte geçen distopik bir roman. Distopik romanlar çoğunlukla felaketler üzerinden ilerlerken, Sondan Sonra’da bir bebeğin doğuşu üzerinden gelişiyor. Böylelikle kitap boyunca o kaos ortamı arka planda kalıyor ve diğer distopik romanlara göre daha bir umut dolu okunabiliyor. • Ara ara italik yazılarla karşılaşabilirsiniz. Bu kasımlarda yazar çok taraflı olarak dini metinlerden araştırmalar yapmış ve birbirine uyarlayarak bizlere sunmuş. Bu kısımları okurken kitabın sonunda kıyamet kopacak sanabilirsiniz. Belki de kopuyordur. :) Bunu okuyarak öğrenin isterim. İtalik cümlelerden bir tanesi “İnsanlar evler inşa ettiler, çocuklar yaptılar ve dünyayı doldurdular. Ama yüzler ifadesizdi; neşelerini üzüntülerini geride bırakmışlardı.”
Sondan Sonra
Sondan Sonra
Megan Hunter
Megan Hunter
#bookstagram
Sondan Sonra
Sondan SonraMegan Hunter · Yapı Kredi Yayınları · 2019166 okunma
Reklam
394 syf.
·
Puan vermedi
Ezilenler
İsim Ezilenler olunca kitabın içeriğiyle ismi nasıl bağdaşacak diye bekliyorsunuz haliyle. Bu yüzden ben kitap hakkında çok bilgi vermeden okumak isteyenlerin de heyecanına saygı duyarak neden ezilenler? Sadece bu konudan bahsedeceğim. . Dostoyevski okuyanlar bilir. Eserlerinde isimler ve kişiler hep birbirine karışır. Ayırt edilmesi
Ezilenler
EzilenlerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202218,7bin okunma
141 syf.
·
Puan vermedi
Sırça Köşk
Sabahattin Ali’nin konuşur gibi anlattığı kaleminden dökülen, hayatın içinden durumlar da barındıran etkileyici bir kitap. Önceki okuduklarımıza göre daha dramatik diyebilirim. Özellikle böbrek hikayesinin gerçekte yaşanmış olabileceğini düşündüm. Cankurtaran hikayesi beni en çok etkileyenlerden oldu. . Hakkımızı yedirmeyiz, millet yutmuyor, koyun masalı gibi hikaye başlıklarının bir eleştiri olduğunu düşünüyorum ki, zaten kitaba ismini veren Sırça Köşk hikayesinin de zamanında yasaklanmış olduğundan bunu anlayabiliriz. . Sabahattin Ali bir bakıma ders de vermiş. At gözlüklerimizden sıyrılmamız için bizi yönlendirmiş. Bunu anlayınca, kitabın sonunda Sırça Köşkü’ de okuduğunuz da aydınlanmış olarak hayatınıza devam ediyorsunuz ve sorgulama isteğiniz gelişiyor.
Sırça Köşk
Sırça Köşk
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
#bookstagram
Sırça Köşk
Sırça KöşkSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202056,8bin okunma
331 syf.
·
Puan vermedi
Körlük
Körlük Jose Saramago’nun bilim kurgu edebiyatının bir alt türü olan pos apokaliptik şekilde ele aldığı sarsıcı bir kitabı. Daha ilk sayfalardan yazım tekniği ve olaylarıyla insanı etkilemeyi başarıyor. Ayrıca noktalama işaretlerini kullanmaması, konuşmaları virgülle ayırması, kitapta diyalog bölümü yaratmamasını sağlıyor ve böylece dümdüz akıcı
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022104,5bin okunma
520 syf.
·
Puan vermedi
Benim Adım Kırmızı
Eserin temelinde nakş sanatı yer alıyor. Saraya bağlı nakkaş hane de eğitim almış takma isimlerde Osmanlı Nakkaşlarını okuyoruz.Leylek, Zeytin, Kelebek, Kara.Her birini kendi bakış açısından kendi ağzıyla anlatıyor Orhan Pamuk.Yeri geliyor okuyucuyla konuşuyor,ona sırlar veriyor,hatırlatmalarda bulunuyor. • Dönemin padişahı, nakkaş ustası olan
Benim Adım Kırmızı
Benim Adım KırmızıOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202316,3bin okunma
243 syf.
·
Puan vermedi
Irgat Siman
Üç öyküden oluşan #ırgatsiman yazarın tarihsel olaylardan yola çıkarak yazdığı, insanın kaderinin toplumsal, siyasal değişiklikler sonucunda nasıl değiştiği yönünde ele aldığı eseri. • Her zaman inandığım bir şey vardır.Bir kitabı okuduğum da bana gerçekten bir şeyler katabilmeli ve sonunda farklı bakış açıları
Irgat Siman
Irgat Simanİvo Andriç · Cem Yayınevi · 200086 okunma
42 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.