Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dışa dönükler dikkatlerinin önemli bir bölümünü insanların yüzlerine yönlendirmeye eğimlidirler; bunu yaparak dopamin denilen "ödül" nörotransmitterinde (bir tür beyin kimyasalıdır) ani bir yükselme tecrübe ederler ki bu, bağımlılık davranışıyla da doğrudan ilgilidir. Ayrıca dışa dönüklerin, beynin (görme, işitme, tat alma, dokunma gibi) duyumsal süreçleriyle ilgili bölgelerini dolaşarak gerçekleşen bilgi işleme sürecinde içe dönüklere oranla daha kestirme ve daha hızlı çalışan sinir yolları kullandıkları da anlaşılıyor. Bu yollar da yine dopaminle ilintilidir. Fakat şöyle bir dezavantaj söz konusu: Dışa dönükler dopamine karşı pek hassas değildir. Dopaminin o olağanüstü etkisini göstermesi için ihtiyaç duydukları miktar içe dönüklerden daha çoktur. Ve dopamin düzeyini arttırmanın hızlı yollarından biri adrenalin seviyesini arttırmaktır ki bu yeni, hızlı, heyecan verici ve tehlikeli şeyler yaparak -örneğin karaoke barda şarkı söyleyerek, bir yabancıyla dans ederek veya bungee jumping yaparak- gerçekleştirilebilir. Dolayısıyla dışarı çıkıp özellikle de başka insanlarla (yeni yüzlerle!) heyecan verici şeyler yaparak karşılığında ödül kimyasalı olan dopamini elde ederler, ani ve yoğun birkaç doz mutluluğun tadına varırlar. Her şey yolundadır.
Tarih bilgisi için lazım olan şey önümüze gelen ve ilgimizi çe­ken kaynağı okumaktır; özellikle bir Türk' ün dünya tarihi bilgisi edinmesi şarttır. Dünya tarihini yirmi yaşından sonra okumak ve öğrenmek önceden hiçbir temel birikim yoksa gerçekten iyi netice sağlamaz.
Sayfa 260
Reklam
Bana fazlasıyla kendimi hatırlatırdı, benimle aynı eğitim boyunduruğu altına girmişti. Özellikle açgözlülüğünden tiksinirdim çünkü muhtemelen ben daha açgözlüydüm. Açgözlülük derin bir mutsuzluğun en şaşmaz belirtilerinden biridir;
Ardından
Ben hiçbir şey söylemedim. O da, zaten, seni dinlemedi. Ama o, benim söylemediğim adamı öldürdü. Üzülme. Hiç kimse konuşmuyor. Ama gene de, her gün onlarca ölü. Gösterenle tetiği çeken aynı kişi olmadığında sorun yok. Özellikle ölen için.
Kadınlan büyüleyen şeyler, özellikle ira­de kuvveti, kararlılık ve cesarettir. Namuslu olmanın ve iyi kalpliliğin de, kadınlar üstünde olumlu etkisi vardır.
Kadınlar genel olarak, güzelliğe ve özellikle yüz güzelliğine pek önem vermezler. Çocuğa güzellik vermek işini, sadece ken­dilerinin ödevi sayıyormuş gibi davranırlar. Kadınları genel olarak büyüleyen şey, erkeğin kuvveti ve buna bağlı olan ce­saretidir.
Reklam
Ama bütün ölüler gibi, hayatta olduğundan daha güzel, özellikle daha anlamlıydı.
öteki bireyde özellikle kendisinin yoksun bulunduğu mükemmelliği ve kusursuzluğu arayacak, hatta kendisinin karşıtı olan kusurları ve yetersizlikleri onda güzel bulacaktır. Örneğin bu yüzden kısa boylu, ufak tefek erkekler uzun boylu, iri kadınlar ararlar; sarışınlar esmerleri severler, vb…
Araf ¿¿¿¿
Adın gerçekten Araf mı?" diye sordum ve bunu bildiğimi düşünmesi için, "Sırrını biliyorum," der gibi imalı bir şekilde yaptım. Bir taşın denizde dibe batışı gibi hızla sessizliğe gömüldü ve dikkatli bakışlar yüzümde gezindi. Onu daha fazla zorlamak için kendi düşüncemi bir gerçekle destekledim. "Nedense bu isim, yaşadığımız dünya için bana çok ironik göründü. Özellikle de Cennet ile bağlantısı olan biri için. Yüzü kaskatı kesilirken onu yakaladığımı anladım ve susup beklemeye başladım.
Sayfa 127 - Parola YayınlarıKitabı okuyor
Zaten en yakıcı zevke asıl umutsuzluk içindeyken özellikle de bulunduğun durumun çaresizliğini iliklerine kadar hissettiğin o an ulaşırsın.
Sayfa 14
Reklam
"Birini, özellikle de hiç ummadığın birini ne zaman kitap okurken görsem uygarlığın biraz daha güvende olduğunu hissederim."
Sayfa 313 - DomingoKitabı okudu
Osmanlı Devleti, altı asır boyunca üç kıtada hüküm süren büyük bir devletti. Bu süre boyunca Osmanoğulları Hanedanı tarafından yönetildi. Bu kadar uzun süre, bu kadar geniş bir coğrafyaya hükmetmeyi başarmış olan bu hanedanın üyeleri ve mensupları her zaman büyük bir merak uyandırdı. Sultan V. Murad'ın torunu Osman Selaheddin Osmanoğlu'nun yazdığı ve adını Osmanlı Hanedanı'nın Kayıt Defteri koyduğu bu çalışma, içeriden bir bakış açısıyla Osmanlı Hanedanı'nın, özellikle, 19. ve 20. yüzyıllardaki üye ve mensupları hakkında bilinmeyen pek çok ayrıntıyı istatistik ilmiyle yoğurarak okuyucuların dikkatine sunmaktadır.
Ona bir bakın, özellikle de tek başına düşünceye dalmışken: Lanetli bir hüküm verilmiş, her şey kararlaştırılmış gibi duruyor! Yaşamın ve tutkunun bütün dehşeti üzerine çökmüş sanki!...
Rahatsız edilmek , özellikle de emir almak istemiyorum. Tek istediğim özgür olmak ve canımın istediğini yapmak.
Sayfa 58 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Mezhep savaşları da moda gibiydi. Yirmi yılda bir kendini tekrar ederdi. En azından Ortadoğu’da. Batı’da insanlar kendilerine yakışanı giymeyi çoktan öğrenmiş olduğundan, artık sadece fosil yakıtlar gibi asil renkler için kan döküyorlardı. Ancak Avrupa Parlamentosu ve Beyaz Saray'daki halılardan kan lekesi çıkarmak özellikle zordu, bu yüzden de savaşı evlerine sokmuyorlardı. Ama sonuçta onlar da insandı ve bütün insanlar gibi, benzerleriyle savaşmak için can atıyorlardı. Bunun için de birbirlerinin kulaklarına “Çıkışa gel!” diye fısıldıyor ve Batı medeniyeti sınırlarını artlarında bıraktıkları anda, başkalarının evlerinde boğuşmaktan geri durmuyorlardı. Dünyanın politik Greenwich’i olduğuna inandığı için sadece saatlerin değil, mevsimlerin bile kendisine göre ayarlanmasını isteyen ve herkesten de yarattığı bu iklimlere uygun kumaşlara bürünmesini bekleyen İsrail’in durumu tabii ki farklıydı. Çünkü İsrail, simsiyah kumaşlar içinde, kendi sisinden çıkıp etrafa Davut yıldızları fırlatan, nevrotik bir çöl ninjasıydı. Son olarak da Türkiye, doğusundaki aynaya bakınca şişman olduğunu, batısındaki aynaya bakınca da kemiklerinin sayıldığını düşünen, üstüne giydiği hiçbir şeyi kendine yakıştıramayan, bulimik ve depresif bir genç kızdı.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.