Herkese merhaba,
Bu kitabı ve değerli yazarını bu güzel platform ve buradaki okuyucular sayesinde tanıdım.
Öncelikle burada gerçekten çok kaliteli okurlar olduğunu belirtmek istiyorum.
Oğuz Yılmaz da buradaki değerli okur ve güzel yazarlardan bir tanesi.
Hepimizin hatırlayacağı üzere Mahmut Hoca Efsane bir Hababam sınıfı repliğinde der
Edebiyatımızın sevimli aylağı Sait Faik Abasıyanık. Türk Çehov'u, İstanbul hikayecisi, sorumlu avare, sokaktaki adamı en iyi anlatan. Hayatımızın bir köşesinde kesinlikle tanımışızdır o meşhur şapkasının altından gülümseyen bu mutlu adamı. Hiç hikayesini okumasak bile, en azından şarkılardan öğrenmişizdir; “Kiraz mevsiminin sevişme vakti
Kitaba başlamadan önce -ki bu benim aynı zamanda yazarla tanışma kitabımdır- Alemdağ'ın Doğu Anadolu coğrafyasına ait bir dağ olduğunu zannettim. Ancak kitabın daha ilk sayfasında şaşırdım, meğer İstanbul'un meşhur caddesi olan Alemdağ'mış. Zaten kitabın tamamında İstanbul'a ait izler vardı. Örneğin defalarca gittiğim Çilek Sokak'ı Abasıyanık'tan
Merhaba... Sait Faik Abasıyanık'ın Alemdağ'da Var Bir Yılan kitabını bitirdim. Kitapta 17 tane hikaye yer alıyor ve ben hikaye okumayı çok sevdiğimden bu kitabı da çok sevdim. Kitap yazarın vefatından önce yayımlanan son kitabı.
Kitaptaki bazı hikayelerde yerleşik toplum düzenine, ahlakına karşı bir isyan var. Bu bana Yusuf Atılgan'ın Aylak Adam'ını hatırlattı. Hatta Sait Faik Abasıyanık'ın da Lüzumsuz Adam diye bir kitabı var ve onu da çok okumak istiyorum, seveceğime eminim.
İlginç ve okuması güzel bir kitaptı. Çok güzel hikayeler yer alıyordu içinde ama Yılan Uykusu hikayesi bir başka güzeldi. Yazar bu hikayesinde yalnızlığı, insanın insana duyduğu ihtiyacı, anlaşılmayı ve sevgiyi alegorik bir tarzda anlatmak istemiş ve iyi ki istemiş. Fikret Ürgüp bu hikayeyi şöyle analiz ediyor: "Adamın elleri ceplerinde buz tutuyor. Korkunç yalnızlık. Bir sıcak varlığı sevmek, ancak sevgi etrafında kendi yaşadığını hissedebilmek. Öteki odaya birisi, bir insan geliyor, buzlar eriyor. O insanı elden kaçırmamak lâzım. (...) Yoksa eller, kalp, ruh, hepsi buz oluyor, donuyor."
Hikayeleri okumaya devam ederken bazı kahramanlara tekrar rastlayabiliyoruz, Panco gibi... Bu incelemede sevdim kelimesini çok kullandım ama Sait Faik'in bu kitabını çok severek okudum.. Onun tüm kitaplarını okumak istiyorum. Herkese keyifli okumalar.
SFA hikayeciliğini üç döneme ayırır edebiyat uzmanları.Bu incelememe konu olan Alemdağ’ da Var Bir Yılan hikaye kitabı da üçüncü dönem SFA hikayeciliği örneğidir.
Kitap içerisindeki öykü başlıkları şöyle;
Öyle Bir Hikâye
Yalnızlığın Yarattığı İnsan
Alemdağın'da Var Bir Yılan
Panco'nun Rüyası
Melâhat Heykeli
Yani Usta
İki Kişiye Bir Hikâye
Hikâyeciliğimizin usta ismi Sait Faik akıcı anlatımı ve duru Türkçe’ siyle yazdığı çok güzel bir eserle bir kez daha okuyucusuyla buluşmuş.
Yalnızlık duygusunun biraz daha ön plana çıktığı bu eserde gündelik yaşantısında rastladığı insanları, olayları gözlemci kişiliği ve sanat kaygısından uzak yaklaşımıyla başarılı bir şekilde okurlarına