Tam, "Dur, daha yeni tanıdım seni!" derken kitabın bitmesiyle ellerimden kayıp giden bir arkadaş oldu Martin Eden benim için.
İncelememe başlamadan önce bir itirafta bulunmak istiyorum: Bu eseri spoiler vermeden inceleyecek kadar yeterli görmüyorum kendimi. Ona göre okuyun ki incinmesin hayat mücadelesinde yorgun düşmüş yüreklerimiz.
"hayatta her insanın kendini gregor samsa gibi hissettiği zamanları olmuştur"
kafka'nın sembolizmin ve soyut düşüncenin dibine vurduğu hikaye. fiziki bir değişiklikten yola çıkarak, belki de duygu dünyamızda bunun binlerce katı ters değişiklikleri ne kadarda doğal karşıladığımızı yüzümüze vurur. düşünülenin aksine değişen gregor samsa
-"14 yaşındayken karnımı doyurmak için bir parça ekmek çaldığım için beni zindana attılar ve 6 ay boyunca bedava ekmek verdiler. Hayatın adaleti budur." ( Victor Hugo)
Eksik Parça Yayınları aracılığı ile okura ulaşan Ruhban, Ozan Ertürk’ün bilimkurgu türünde yayımladığı ilk kitabı olma özelliğini taşıyor. Ruhban’ın bu tür içerisinde yer edinirken “Yeni Çağ Mitolojisi” alt başlığını kullanması, içerik hakkında ciddi ipuçları barındırıyor. Kitap, varoluşu iki ayrı gezegende işleyerek ilerlerken, üzerinde
Bazı kitaplar vardır, okurken kendimizden bir parça buluruz. Hatta bazen daha da ileri gider: "Bu kadarı da olmaz, bu kitap beni anlatıyor!" deriz.
Hayatın bazı dönemlerinde öyle bir ruh haline bürünüyorum ki... İsmini veremediğim bir ruh haliydi, artık bir ismi oldu: OBLOMOVLUK.
Nazım Hikmet'i sever misiniz?
Hadi canım, nereden
Neden Tolstoy okumalı?
Zamanında çok yakışıklı bir topçu subayı olduğu için mi?
Üşenmemiş 1800 sayfalık kitap yazmış diye mi?
En bilinen iki Rus yazardan ismi daha kısa olanı diye mi?
Hristiyanlığı yerin dibine sokarken Müslümanlığı yücelttiği ve o kadar iyi gizlendiği için Rusya'da halen bulunamayan Hz. Muhammed kitabını yazdı diye mi?
Ak