Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
·
Puan vermedi
bu kitap kadar saçma sapan şeyleri savunan eser "pardon kitap olarak nitelendirilen"kağıt birikimi görmedim
Aforizmalar
AforizmalarFriedrich Nietzsche · İlgi Kültür Sanat Yayınları · 20102,461 okunma
96 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
kapak resminde en önde görülen İfşa-yi Sırr Teşkilatının kurucusu Seyfettin Efendi'nin hemen arkasında esrardaşlarını görüyoruz. Pehlivan İsmail, mühendis Münevver, Adli tabip Aziz ve casus Esat teşkilatın diğer üyeleri. Teşkilat bu açıdan A-Takımı yada Leverage'nin Osmanlı versiyonu gibi duruyor. Ha pardon Osmanlı değil. Hikaye Cumhuriyet'in ilk yıllarında geçiyor. Kılçığın tekiyim, fesli çizimler, arap alfabesinin kullanımını teyit ettim, tarihlerde şaşma yok. Detaylar güzel. Önsöz ve arka kapak yazısı dönemin dilinde yazılmış. İstanbul'un mabetlerinde sırayla işlenen cinayetleri çözme işi Seyfettin Efendi ve ekibine verilir. Cinayetlerin vahşiliği ve vücutlarında hiç kan kalmamış olması insan üstü bir varlıktan şüphelenmelerine neden olur. Hikaye her ne kadar steampunk öğeler içerse de filmin sonunun bir şekilde Vlad Tepeş'e bağlanması hoş olmadı. Zira içinde vampir geçip de kazıklı Voyvoda ya bağlanmayan yerli hikaye kalmadı. ucalisan.blogspot.com.tr/2014/11/seyfett...
Seyfettin Efendi ve Olağanüstü Maceraları
Seyfettin Efendi ve Olağanüstü MaceralarıDevrim Kunter · Arka Bahçe Yayıncılık · 201344 okunma
Reklam
Telefon çalıyor; bilinmeyen numara. Açıyorum, pardon numaranız çıkmadı, diyorum. - Hayır, diyor ses, çıktı! - Evet, diyorum sese, çıktı! Rahatlıyorum, demek ki bilinen numara, numara yok! - Sen misin? diye soruyor ses. - Benim, diyorum. Peki ya sen, sen misin? - Benim, diyor ses. Ortak bir yön bulmanın rahatlığına kavuşuyoruz; ikimiz de
Pardon bayım, siz bu aşktan gittiniz diye iflas tabelası mı asacaktık yüreğimize..? Üzgünüm, hiç bana göre değil sıradanlık.. Vedamın rüzgarı bile çarpmalı gidişine.. Hafifte olsa sarsılmalı bünyen.. Neyi bıraktığını bilmelisin arkanda.. Yapamıyorum.. Öyle kös kös oturup ayrılığa veda buseleri kondurmak hiç bana göre değil.. Ardından bakıp gittiğin yollara özlemler savurmak da..Gittin.. Ve ben de izlememek için kapattım kalbimin pencerelerini.. Artık rahatım, kuş uçmaz kervan geçmez bir yüreği terk ediyorum kendimce.. Hiperaktif bir umudum var içimde çırpınan, kimse kesemez önünü.. Doludizgin emekliyor yokluğunun çevrelediği boşlukta.. Koşmayı da öğrenecek, uçmayı da..Sadece biraz sabır gerek.. O da fazlasıyla mevcut bu ara.. Yeni heyecanlar arıyorum, yalnızlıkta kendimi eğlendirebileceğim.. Oyunlar tek başına oynansa keşke.. Bak yine sana sövmek için bahane buldum kendime.. Neyse.. Taşındı aşk artık.. Bomboş duruyor adresi bellediği yüreğim.. İçinde yalnızlık şiirleri yankılanıyor ve ben aryalar besteliyorum, unutmaya çalıştıkça dilime dolanan hatıralara..Ben de böyle veda ediyorum içimde kalan sen parçacıklarına.. Ne gerek var aşka suni sancılar yaratmaya, ben zaten ikna ettim gidişinin güzelliğine kendimi.. Rahatsız etmiyor beni tek başınalık, şımarıyorum, beklentilerimle geçmiş ihmalkarlıklarımdan utanırcasına.. Tadını çıkarmak gerek kendine sarılmanın.. Huzur tamam, sıra bende.. En şuh vazgeçişimi takındım yüreğime.. Baştan çıkarıyorum ayrılığı.. Şimdi yalnızlıkla sevişme vakti.. Dairesel koridorlarda köşe kapmaca oynuyorum kendimle çırılçıplak,ellerim cebimde..
Pardon diyorum ayağıma bastığında dünya Saçlarımın ucundan başlıyor artık kırılma Kelimelerin tadına bakıyorum Zehrinden korktuğum acı kelimeler yutuyorum yanlışlıkla.
Sayfa 16
Bir sene kadar once "Bugun bir aylik omrun kaldigini ogrensen ne yaparsin?" diye bir soruyu kendi kendime sormustum. Sonra da kalan bir ay boyunca bir degisiklik yapmak istemeyecegimi hayatima aynen devam etmek isteyecegimi fark etmistim. Bu aslinda hayatimda gercekten mutlu oldugumu gosteriyordu galiba. Zaten cevremde butun arkadaslar
Reklam
6 KELİME Sadece 6 kelime kullanarak duyguları harekete geçiren bir hikaye yazabilir misiniz? Arkadaşlarıyla iddiaya giren Ernest Hemingway yazdı ve böylelikle bir akımın başlamasına sebep oldu. 10 kelimeyi geçmeden anlamlı bir hikaye yazacağına 10 dolarına iddia giren Hemingway bir peçeteye şunu yazdı: “For sale: baby shoes, never worn” yani
Önüne gelen kitap çıkardı. Ivır zıvır bir sürü kitap var. Pop edebiyat. Kaliteli okuyucu kaliteli kitapla bu kargaşada nasıl buluşacak? Kaliteli okuyucu mu? Pardon? Ne diyor Kafkacım: Bizi acılara gömecek kitaplar lazım bize. Bir kitap, içimizdeki donmuş denizleri kırıp parçalayacak bir balta olmalıdır.
Başbakanların oğlanları köşeyi dönerken, memleket şamar oğlanına dönmüştü... Kosova Barış Gücü’nde görevli Türk yüzbaşı, Alman askerleri tarafından coplarla dövüldü. Almanların komutanı “pardon” dedi, bizimkiler “rica ederiz” dedi, sineye çekildi.
Pardon, şu sahipsiz güfteye giydirir misiniz şarkılarınızdan birini! (Uğurcan Ertürk)
Reklam
Gitsin kimin olursa olsun demişsin Pardon sana mı sorucam? Tabii ki senin olucam youtube.com/watch?v=TDqL6_n...
"Nasıl bir dünya mı? Haksızlıkların olmadığı bir dünya.. İnsanların hepsinin mesut olduğu, hiç olmazsa iş bulduğu, doyduğu bir dünya.. Hırsızlıkların, başkalarının hakkına tecavüz etmelerin bol bol bulunmadığı.. Pardon efendim! Bol bol bulunmadığı ne demek? Hiç bulunmadığı bir dünya."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.