Geç tanışmış olmanın hüznü ve geç de olsa iyi ki tanımışım demenin sevinci ile, karma bir duygu durumla bişeyler yazmaya çalışacağım.
Akıllılar dünyasının bir kıyısında, sisli bir dağ başına çöreklenmiş, dünyayı kendimce anlamlandırmaya çalışan bir deliyim. Akıllılardan çok farklı olduğumun bilincini her an taşıyarak, onları gözetliyorum.
40 senedir tanırdım Esma Teyzeyi. Erzurumlu babayiğit çok da güzel bir kadındı. Senelerdir aynı mahallede yaşanmışlıklarımız vardı. Çocukluğumun, gençliğimin orta yaşımın teyzesi. Hiç sıradan yaşlı teyzeler gibi değildi . Ninem başım çok ağrıdığında dualar okur, başımdan tuz ve ekmek çevirerek beni ona gönderir dul kadın sevaptır duası kabul olur
Sitemizin değerli okurlarından https://1000kitap.com/Nesrinay hanımefendinin #25923319 incelemesi vesilesiyle tanıdığım ve kısa sürede önce kitaplığıma sonra da zihnime kazandırdığım bu eser, bir 'gezgin' olarak, okuma yolculuğumun önemli duraklarından biri oldu.
Zaten kendisi de bir inceleme olarak kaleme alınmış bu kitabın hakkını vererek
Rus yazarlarının en sevdiğim yanıdır gerçekçi olmaları. Öyle gerçekçiler ki olaylarına ve karakterlerine günümüzde dahi rast gelme imkânımız çok yüksektir. Bulgakov da biraz Gogol’un izinden gitmiş gibi geldi bana. Neden Gogol anlatsana biraz? Dedim kendi kendime.
Gogol’un karakterleri hayatın, bürokrasinin ve kendini önemli addeden insanların
İncelememe ilk olarak küçük bir tenkit ile başlamak istiyorum:
Tolstoy'un, karakterlerin içsel dünyalarına odaklanması ve ayrıntılı psikolojik analizler sunmasından dolayı aldığı övgülere; "evet, ben de" kesinlikle katılıyorum. Ancak buna ek olarak, bu yaklaşımın hikayenin temposunu yavaşlattığını ve bazı okuyucuları sıkabileceğini