Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
372 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Filozof Kral (Ütopik Devlet)
Öyle bir kitap düşünün ki günümüzden 2400 sene önce yazılmış olsun buna rağmen içinde yazılanlar günümüzde bile geçerliliğini korusun ve kendisinden sonra gelen tüm felsefecilerin kıblesi olsun...
Devlet
Devlet
kitabı,
Sokrates
Sokrates
'in ağzından söylenmiş ama öğrencisi
Devlet
DevletPlaton (Eflatun) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201926,7bin okunma
236 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Ben su, kalsiyum ve organik moleküllerin toplamı olan bir varlığım. Siz de öylesiniz, yalnız adınız başka. (Carl Sagan) Hepimiz gökyüzünün ve yeryüzünün çocuklarıyız. Uzay tozlarından oluşmuş atomlardan meydana geldik ve omuzlarımızda evrimsel bir yük taşıyoruz. Bugün yaptıklarımızla geleceği şekillendirmekten sorumluyuz. Evrenin yaratılış
Solaris
SolarisStanislaw Lem · İletişim Yayınevi · 20181,127 okunma
Reklam
64 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Bu bir inceleme değildir!
‘’… ben şu anda okumakta olduğunuz sözcüklerden başka bir şey değilim.’’ (s. 27) Sürrealizm yani Gerçeküstücülük akımının en büyük temsilcilerinden biri olarak sayılan Belçikalı ressam
Rene Magritte
Rene Magritte
, eserlerinde daha çok felsefi bir yaklaşım sergileyerek kalıplaşmış gerçeklik algılarına meydan okumuş ve imge-anlam arasındaki bağı sorgulamıştır.
Bu Bir Pipo Değildir
Bu Bir Pipo DeğildirMichel Foucault · Yapı Kredi Yayınları · 20201,289 okunma
Platonun ünlü mağara alegorisi
Görünüş ile gerçeklik arasında önemli bir fark vardır. Pek çoğumuz görünüşle gerçekliği karıştırırız. Anladığımızı düşünürüz, fakat anlamayız. Platon dünyanın gerçekte nasıl olduğunu yalnızca filozofların anladığını düşünür. Filozof duyularına dayanarak değil de düşünmeyle gerçekliğin doğasını keşfederler. Bu fikri anlatmak için Platon bir mağarayı betimler. Bu hayali mağarada, yüzleri duvara dönük, zincirlerle bağlı insanlar vardır. Önlerinde, gerçek şeyler olduğuna inandıkları titreşen gölgeleri görebilirler. Gördükleri gerçek değil, arkalarında yanan bir ateşin önünde duran nesnelerin meydana getirdiği gölgelerdir. Bu insanlar tüm yaşamlarını, duvara yansıyan gölgelerin gerçek dünya olduğunu düşünerek geçirirler. Sonrasında içlerinden biri zincirlerini kırar ve ateşe doğru döner. Gözleri ilkin bulanıktır, ama sonra nerede olduğunu görmeye başlar. Mağaradan sendeleyerek çıkar ve nihayet güneşe bakabilir. Mağaraya geri döndüğünde, dışarıdaki dünya hakkında söylediklerine kimse inanmaz. Zincirlerini kıran kişi bir filozof gibidir. Görünüşlerin ötesini görür. Sıradan bir insan gerçeklik hakkında az bir fikre sahiptir, çünkü onu derinlemesine düşünmektense, hemen önünde duran şeye bakmaktan hoşnuttur. Ne var ki görünüşler aldatıcıdır. Gördükleri gölgelerdir, gerçeklik değil.
Sayfa 17 - AlfaKitabı okudu
330 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
PLATON’UN MAĞARASI ÇOK YAKINDA AÇILIYOR!!!
Kapitalizm ve onun getirisi tüketici toplum, bu toplumları içeren şehirler, şehirlerdeki bizler; üretenin, emekçinin gölgesini bile görmediğimiz, değerinin ayırdına varmak şöyle dursun, yok ettiğimiz, durmadan sadece tükettiğimiz; gözümüze sokulan reklamlarla, kampanyalarla hep daha fazlasını istemenin ve almanın esiri olduğumuz çağın
Mağara
MağaraJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 20221,288 okunma
372 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Platon’un Devlet’i Siyaset Felsefesi içerisinde önemli ütopyalardan biri. Ancak Civitas Solis, Nova Atlantis gibi diğer ütopyalardan ayrılan yanı, önemli ölçüde eğitici bir metin olarak da karşımıza çıkması. Platon bu metni, hocası Sokrates ve halkın arasındaki diyaloglar şeklinde kurgulayarak, 10 bölüm halinde yazmış. Bu açıdan biraz
Devlet
DevletPlaton (Eflatun) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201926,7bin okunma
Reklam
591 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Mendel’in Bezelyelerinden İnsana Yolculuk
Mendel’in bezelye deneyini bilirsiniz. Türlerdeki çeşitliliğin genler arasındaki kombinasyonlarla sağlanması üzerine döneme bomba gibi düşen o çalışmalar. Şimdi yaradılış itibariyle şahsına münhasır olan insanoğlu çağları yerinden oynatmayı başarmış, tebrikler  Bu hayatta insanın başına ne gelirse meraktan gelmiştir. Karşı konulamaz bir merakla
Sofie'nin Dünyası
Sofie'nin DünyasıJostein Gaarder · Pan Yayıncılık · 202036,7bin okunma
288 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Josef K. kötü bir şey yapmadığı halde bir sabah ansızın tutuklanır. Ama ortada ne suç var ne bir iddianame ne de davanın görülebileceği doğru düzgün bir mahkeme var. Josef işlemediği bir suçtan kendini aklamaya çalışırken aslında bunun mümkün olmadığını ve davanın hiç bitmeyeceğini anlıyor. Sonlara doğru anlıyoruz ki bu dava aslında hepimizin davasıymış, özgür olduğumuzu düşünürken ne kadar bağımlı yaşıyoruz. (İnsanlar özgür doğar ama her yerde zincire vurulmuştur. J.J.Rousseau) Birçok anlam çıkarılabilecek bu davada bir de şaşırtıcı decerede herkesin bu davanın bilincinde olması ve sonlara doğru rahibin anlattığı bekçi hikayesi var. Okurken tamamen aynı olmasa da aklima The Truman Show filmi geldi. Filmde platonun mağara alegorisi işlenmiş sanırım "içinde bulunduğumuz bu hayat bize sunulmuş yansımalardan mı ibaret?" Bakalım zincirleri kırıp bu yansimadan (davadan) kim çıkacak kim çıkamayacak?
Dava
DavaFranz Kafka · İlgi Kültür Sanat Yayınları · 201953,3bin okunma
Platon’un mağara alegorisi
“Sadece gölgeleri gördüğü için onları gerçek sanan biri bir gün gölgeyi değil de aslı gördüğünde ne olur?”
Platon'un Mağara Alegorisi!!!
Platon’un ünlü mağara metaforunu hatırlayın. Yer altında bir mağara düşününüz. Çocukluklarından itibaren ayaklarından ve boyunlarından zincirlenmiş insanların yaşadığı bir mağara. Başları mağaranın duvarına dönüktür ve arkalarında bir ateş yanmaktadır… Der ki Platon: Biz oradaki esirlerden birinin zincirlerini çözsek, sonra onu zorla (bu
Reklam
Platonun ünlü mağara alegorisi; Bir mağaranın içinde, dışarıdan gelen ışığa arkalarına dönük olarak ömürlerini geçirmiş olan insanların tek gördükleri önlerine vuran hayvan, insan ve nesne gölgeleridir. Gerçek formunu hiç görmemiş bu insanlar için tek gerçeklik bu gölgelerdir. Hapis olan kişilerden biri bir gün aniden serbest kalır. Mağaranın dışındaki dünya ile karşılaşır. Tamamen ışık ile yani gerçek ile tanışan bu kişinin gözleri neredeyse körlük yaşar. Zamanla şimdiye kadar gerçek sandığı gölgelerin aslında gerçek olmadığını ve gerçeklerin birer karanlık yansıması olduğunu anlamaya başlar.. Hayatın gerçeğini anlayan bu kişi mağaraya dönüp diğer insanlara gölgelerin sahte olduğunu ve asıl gerçeğin dışarıda olduğunu anlatmaya çalışır. Ancak dışarıyı hiç görmeyen bu insanlar anlatılanı idrak edemezler ve kızgınlıkla karşı çıkarlar... Platon, mağara alegorisi yani benzetmesinde bir şeyleri anlamaya başlamış olan filozofların bunu halka anlatamayışını örneklemek istemiştir. Bu metafor günümüz dünyası ve düzeni içinde hala geçerlidir. Çünkü insanlar anlayabildikleri kadarını kabul edip kendi anlayışlarının ötesinde anlatılanları kabul etmezler. Bu yüzden gerçekleri anlatanlar bir şekilde toplum içinde baskı altına alınır. Işığı-gerçeği görmek doğruyu duymak rahatsız edicidir. Bu yüzden zihin karanlığı ve esareti seçer. Cahillik mutluluktur..Gerçek ile yüzleşmek ve özgür olmak cesaret ister. Herkesin bir gün mağaradan çıkabilecek kadar cesur olması dileğiyle...
83 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.