Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Devlette özel mülkiyetin olmaması gerektiği fikri, Platon düşüncesinde kimsenin kendiliğinden, doğuştan getirdiği bir hakkının olmamasından kaynaklanır. Herkese devletten, devletin çıkarları ve çoğunluğun iyiliği doğrultusunda ne pay edilmişse, haktır. Vatandaşların kendi malı mülkü varsa, bu onlara devletin tanıdığı bir haktır sadece. Bu anlayış
Platon'un insanın mutlu olmasına yönelik ahlak öğretisinin ana hedefi, evrensel değerleri ve bu değerleri açığa çıkaracak davranışları belirlemektir. Bu evrensel arayış, bu öğretinin siyasal bir içerik kazanmasına neden olur. Dolayısıyla Platon'un tüm öğretisi gerek ahlaki gerekse siyasal yanıyla birbirinden ayrılmaz bir bütündür. Çünkü
Reklam
368 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
İdeal Devlet Düzenini Açıklayan En İdeal Kitap: Politeia...
Platon'un "Devlet" kitabı, çağının siyasi kargaşa ve yönetim sorunlarına bir çözüm arayışının bir ürünüdür. Eser, ideal bir devletin nasıl olması gerektiği konusundaki Platon'un düşüncelerini içerir. Platon'un İdealar Teorisi: Platon, gerçekliği maddi dünyadan ziyade idealar dünyası olarak adlandırdığı bir düzlemde ele alır. İdealar teorisi, onun ahlaki ve politik düşüncelerini şekillendirir. İyi ve Adalet Kavramları: Platon'un adalet anlayışı, bireyin içsel düzeninden toplumun düzenine kadar geniş bir perspektife sahiptir. İyi ve adaletin, idealar dünyasındaki mükemmel formlara uygunluğu üzerine odaklanır. Bireyin ve Toplumun Ahlaki Sorumluluğu: Platon, bireyin eğitimi ve toplum içindeki rolü üzerine düşünerek, her bireyin toplumsal düzende üstlendiği ahlaki sorumlulukları ele alır. Philosopher-King (Filozof Kral) Konsepti: Platon, devletin en iyi liderinin filozof olması gerektiğini savunur. Filozof kralların, idealar dünyasını anlayan ve toplumu adil bir şekilde yöneten liderler olması gerektiğini öne sürer. Sınıf ve Mesleklerin İşleyişi: Platon, toplumu üç sınıfa ayırır: üreticiler, koruyucular ve yöneticiler. Her sınıfın belirli bir meslek ve sorumluluk seti vardır. Bu sınıflar arası düzen, toplumun sağlıklı işleyişini sağlamayı amaçlar. Eğitim ve Kültür Politikaları: Eser, eğitim sistemi üzerinde önemli vurgularla olması gereken eğitimi açıklar. Platon, filozof kralların özel bir eğitim alması gerektiğine inanır ve genel olarak toplumun eğitim seviyesini devletin başarısına bağlar.
Devlet
DevletPlaton (Eflatun) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201926,6bin okunma
Dördüncü yüzyılda Atina'da Platon'un (MÖ 428-348/7) geliştirdiği soyut "fikir" (idea) kuramının en önemli amacı, genellikle sanıldığı gibi evrenseller sorununa bir çözüm bulabilmekten çok Herakleitos'un ortaya attığı sürekli değişimden kaçabilmekti. Platon'un Devlet (Politeia) ve rasalar (Nomoı) gibi ki­taplannda ortaya attığı ütopya insan toplumunun yaşamında değişimi engelleye­bilmekten başka bir amaç taşımıyordu.
Sayfa 41 - İTÜ YayıneviKitabı okudu
Orhan Sadettin Kanlıca'da eski bir paşa konağının çocuğu idi. Evinin kapısına "Doktor Orhan Sadettin" yazılı bir levha koymuş. Görenlerin onu hekim sanarak hasta getirdiklerini gülerek anlatırdı. Bize aynı zamanda felsefe tarihi okutuyordu. Dr. Rıza Tevfik'ten sonra kendine "doktor" dedirten ikinci kişi oydu sanırım. Yanılmıyorsam Rıza Tevfik aslında hekim olan doktordu. İkincisi ise Almanya'dan felsefe doktoru. Benim izlenimime göre, öteki hocalara kıyasla en aklı başındaki kişi odur diyebilirdim hiç kuşkusuz. Birkaç yıl sonra Ankara'da bulunduğum zaman onun yakın akrabası olan Dr. Cevdet Nasuhi'den onun delirdiği haberini aldığım zaman çok şaşırmıştım. Açıkça söylenmiyordu; tahminime göre (daha doğrusu Dr. Nasuhi'nin bana verdiği izlenime göre) aile hayatında kimi bozukluklar varmış. Onun felsefe tarihi derslerinin bana en önemli katkısı Platon'u tanıtması oldu. İlk kez yapıtını okuduğum büyük düşünür (o zaman Eflâtun dediğimiz) Platon oldu. Onun Politeia adlı yapıtının İngilizcesini baştan başa okuduktan başka Türkçeye çevirmeye bile başlamıştım; bitiremedim. O zamandan sonra bana felsefe okumayı isteyen biri ilk önce neyi okumasını sorarsa Platon'la başlamasını söylerdim.
Sayfa 54 - GİRİŞ Gençlik Yılları - Niçin ve Neyi Yazıyorum? 3Kitabı okudu
3.iyi devlet biçimi Aristoteles'in politeia dediği demokrasidir. Demokrasi de cahil kitlelerin egemen olduğu bir yönetim biçimine dönüsebilme tehlikesinī barındırır. (Bir tiran olan Hitler Almanya'da devletin başına geçemeseydi bile, daha önemsiz pek çok Nazi belki de korkunç bir "kitle yönetimi" kurabilecekti.)
Sayfa 133 - Aristotales
Reklam
Aristoteles’in politeia dediği demokrasidir. Demokrasi de cahil kitlelerin egemen olduğu bir yönetim biçimine dönüşebilme tehlikesi barındırır.
Sayfa 133Kitabı okudu
Aristoteles iyi bulduğu çeşitli devlet biçimlerinden söz etmektedir. Bunlardan biri monarşi, yani bir kişinin en yüksek devlet yöneticisi olmasıdır. Ama bunun iyi bir devlet biçimi olabilmesi için, bir kişinin devleti kendi çıkarına göre yönettiği "tiranlık" halini almaması gerekir. Bir başka iyi devlet biçimi de aristokrasidir. Yönetimin küçük ya da büyükçe bir grubun elinde bulunduğu bir biçimdir aristokrasi. Bu devlet biçimi de, bütün yönetimi sadece birkaç kişinin ele geçirmesinden bugün belki "cunta" diyebileceğimiz durumdan kaçınmalıdır. Üçüncü iyi devlet biçimi, Aristoteles'in politeia dediği demokrasidir. Demokrasi de cahil kitlelerin egemen olduğu bir yönetim biçimine dönüşebilme tehlikesini barındırır
Ortak iyiliği amaçlayan Tekin yönetimi: Monarşi. Ortak iyiliği amaçlayan azınlığın yönetimi: Aristokrasi. Ortak iyiliği amaçlayan çoğunluğun yönetimi: Politeia Tekin çıkarlarını amaçlayan Tekin yönetimi: Tiranlık. Zenginlerin çıkarlarını amaçlayan azınlık yönetimi: Oligarşi. Yoksulların çıkarlarını amaçlayan çoğunluğun yönetimi: Demokrasi.
Aristoteles
... Üçüncü iyi devlet biçimi, Aristoteles'in ‘politeia’ dediği demokrasidir. Demokrasi de cahil kitlelerin egemen olduğu bir yönetim biçimine dönüşebilme tehlikesini barındırır.
Sayfa 133Kitabı okudu
Reklam
Bizdeki devlet maşallah ortaya karışık...
Aristoteles iyi bulduğu çeşitli devlet biçimlerinden söz etmektedir. Bunlardan biri monarşi, yani bir kişinin en yüksek devlet yöneticisi olmasıdır. Ama bunun iyi bir devlet biçimi olabilmesi için, bir kişinin devleti kendi çıkarına göre yönettiği "tiranlık" halini almaması gerekir. Bir başka iyi devlet biçimi de aristokrasidir. Yönetimin küçük ya da büyükçe bir grubun elinde bulunduğu bir biçimdir aristokrasi. Bu devlet biçimi de, bütün yönetimi sadece birkaç kişinin ele geçirmesinden bugün belki "cunta" diyebileceğimiz durumdan kaçınmalıdır. Üçüncü iyi devlet biçimi, Aristoteles'in politeia dediği demokrasidir. Demokrasi de cahil kitlelerin egemen olduğu bir yönetim biçimine dönüşebilme tehlikesini barındırır.
Sayfa 133Kitabı okudu
Aristotelese göre demokrasi iyi yönetim biçimine değil kötü yönetime denir.
“Aristoteles, birkaç kişinin iyi ya da ideal yönetimine aristokrasi, oysa onların kötü ya da adaletsiz yönetimine oligarşi; çoğunluğun yönetimi söz konusu olduğunda, doğru ve adil yönetim biçimine cumhuriyet (politeia), aynı çoğunluğun kötü ve ideal olandan sapmış yönetimine demokrasi adını verir.”
153 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.