HAMLET
Bu aklı küflensin diye vermedin elbet bize. Öyleyken, hayvanca bir unutkanlıktan mı, Yoksa korkakça bir dürüstlükten mi nedir, Fazla ölçüp biçiyorum yapacağım işleri. Kılı kırk yaran bu duraklamanın, Dörtte biri akıl, dörtte üçü korku. Anlamıyorum neden hâlâ kendime Bu iş yapılmalı demekle kalıyorum hep Yapmak için haklı sebeplerim,
Iradem, gücüm, imkânlarım, her şeyim varken. Dünya kadar örnek de var beni kışkırtacak. Şu orduya bak: Bunca asker, bunca para; Toy, körpe bir prens geçmiş başına Yüreği kutsal bir tutkuyla coşmuş, Dudak büküyor başına gelebilecek her şeye; Ölümlü, cılız varlığıyla meydana okuyor Kaderin, ölümün, belanın her cilvesine.
Bir hiç, bir yumurta kabuğu uğruna hem de.
Büyük sebepler olmadıkça kımıldanmamak
Gerçek büyüklük sayılmaz, işe şeref karıştı mı,
Hiç uğruna kavga çıkarmaktadır büyüklük daha çok.
Ben ne duruyorum öyleyse, ben ki
Öldürülmüş bir babam, kirletilmiş bir anam var.
Aklımı da, kanımı da kızıştırmak için, Ben hâlâ uyutmaktayım her şeyi. Nasıl yüzüm kızarmasın görünce karşımda On binlerce insanın yakın ölümlere gittiğini? Bir esinti uğruna, şan olsun diye, Mezara gidiyorlar yatağa gider gibi. Birkaç dönüm yer savaşıp alacakları, Orduların kılıç oynatmasına elvermez, Ölülerin gömülmesine yetmez bir avuç toprak.
Ey düşüncem, bundan böyle ya kana boyan, Ya da beş para etmediğine yan.
(Çıkar.)