Kilise hizmetkarlığına seçim
On beş gün babamla çalıştıktan sonra St. Joseph Kilisesi'ne gidiyoruz. Kilisede Stephen Cary ile görüşeceğiz. Babam ayakkabılarımı boyuyor, annem çoraplarımı yamıyor ve ateşe bir kömür fazladan atıp ütüyü ısıtıyor, gömleğimi ütülüyor. Saçımı, boynumu, ellerimi ve dizlerimi kısaca görünen yerlerimi-kay- nar sularla ovuyor. Etlerim kıpkırmızı olana kadar keseliyor ve kimseye, oğlunu kiliseye kirli göndermiş dedirtmem, diyor. Diz- lerimdeki yaralara kızıyor. Tenekelere, taşlara tekme atıp yerle- re düşerek dünyanın bir numaralı futbolcusu olduğunu mu sani- yorsun? Evde biraz briyantin olsaydı, diye yakınıyor, ama dikilen saçlarımı suyla ve biraz da tükürükle şekle sokuyor. Babam kilisede doğru Stephen Carey'in odasına gidiyor ve kapıyı çalıyor. Bu benim oğlum Frank. Latince duayı ezbere biliyor ve ra- hibe yardımcı olmaya hazır. Stephen Carey babama şöyle bir bakıp bana dönüyor. Yar- dımcıya ihtiyacımız yok, diyor ve kapıyı yüzümüze kapıyor. Babam hâlâ elimi tutuyor ve sıkmaya başlıyor. Canımı acıtıyor. Bağırmak istiyorum. Eve dönerken yolda hiç konuşmuyor. Eve gelince kasketini çıkarıp ateşin karşısına oturuyor ve bir Woodbine yakıyor. Annem de sigara içiyor. Ee, n'oldu? Onu aldılar mı? İhtiyaç yokmuş. Annem dumanları üfleyerek Bu ne biliyormusun?sınıf ayırımı…… Öyle Öyleymiş! Ağzından tek çıkan bu…. Büyüyünce rahip olur. Baba sokağa çıkabilir miyim? Çık oğlum.Haydi ,git oyna. Seni sokak paklar ,diyor annem.
Sayfa 185Kitabı okudu
Bi Yek Bin • Kamîran Alî Bedîrxan
`şêx, axa, beg, gundî, pale hemî brayên hev in û welat bi xebat û xêreta wan hemiyan aza dibe` Gundî û mela û şêx û axa Seyda û feqî, nezan û zana Em kurd in; erê; û yekdil in em şabûnî û matemê de hemdem
Hawar, hejmar 28, 15 Gulan 1941
Reklam
Kuşkusuz yirminci yüzyıl kapitalizmi on dokuzun­cu yüzyıl kapitalizminden çok farklıdır-bu öyle bir farktır ki, iki ayrı zamanlı sistem için aynı kavramın kullanılması bile kuşku yaratmaktadır. Dev yatırım­ larda çok büyük sermayelerin toplanması, iş sahibi ile yönetici sınıfın gittikçe birbirinden ayrılması güçlü sendikaların varlığı,
İrade Terbiyesinin Yüz Yılı Aşan Hikâyesi yahut "Cemil Meriç Hangi İrade Terbiyesini Tavsiye Etti?” Son yıllarda kitapçı raflarını süsleyen bir eser okurların dikka­ tini epeyce çekti. Bu, önde gelen bir siyasetçinin hatıratı, po­ püler bir tarihçinin monografisi veyahut da tartışmalı sözlere imza atmış bir romancının yeni çıkan bir eseri
ŞAHİNGDRAY VE TATARLAR Fatih Sultan Mehmed'e el veren, O'nun Bizans'ı merkezleştirerek kurduğu yeni Dmparatorluk binasının sutunîan arasına giren, Moskof'u haraca bağlayan ve tâ Avcı Sultan Mehmed zamanına kadar sadakatle Osmanlılık tfiBrinde çalışan Kınm girayları ve tatarları, ilk fiyaskoyu Viyana bozgununda yerdiler.
b o r
Tür ki ye, 563 milyon ton (B2O3) re zer viy le top lam dün ya re zer vi nin %64’üne sa hip. 1,8 mil yon ton/yıl ham bor üre tim ka pa si te si var ve 2001 yı lı ham bor üre ti mi 1,48 mil yon ton. Ma den ci lik ih ra ca tı için deki pa yı, de ğer ola rak, yak la şık %27’lik pay la, bi rin ci sı ra da.
Reklam
120 öğeden 171 ile 120 arasındakiler gösteriliyor.