Leyla ile Mecnun'da en sevdiğim karakter İsmail abi olmuştur. Pullu ceketi, mutluluğu, her gün beklediği gemisi, ve en önemlisi olarak kendisi insana huzur veriyor. Mecnun'un da dediği gibi;
İsmail Abi biraz tuhaftır. Renkli kıyafetleri, patavatsızlıkları, sorun çözmeye çalışırken daha büyük sorunlara neden olması, konuşması, oturuşu kalkışı yürüyüşü ne bileyim işte farklıdır yani. Dışarıdan baktığınızda yanınızda olmasını istemeyeceğiniz adamlardandır. Onu anlayabilmek için tanımanız, tanımak için de sabretmeniz lazım. Belki de İsmail Abi bu yüzden yalnızdır. Belki de bu yüzden girdiği hiçbir işte tutunamıyordur. Belki de bu yüzden her gün bu sahile inip denize doğru el sallıyordur. Çünkü kimse birbirini tanımak için sabretmiyor artık. Kimsenin kimseye ayıracak vakti yok. Oysa onu bir tanısanız, gözlerindeki hüznü bir görebilseniz Kalbinde rengarenk çiçekler yetiştirir İsmail Abi. O çiçekler solmasın diye ağlayarak sulamak ister gibidir gözleri. Onun yanınday....
"Mecnuuuuuuuun!"
"Hoooop!" :)
Dizinin finalinde öğrendiğim şeylerden biri de Mecnun'un felçli bir hasta olup da İsmail abinin japon balığı olması.. Bu bilgi beni yerle bir etse de anlamlı geliyor, pulları ceketi, kocaman gözleri de japon balığının gözleri Şekerpare ise İsmail abinin yaninda sadece 1 gün yaşayıp ölen pembe japon balığı.. aslında dizi çok sey anlatıyor ama ben anlatana kaadaaarr...
Her neyse kendinize çok çok iyi bakın, umudunuzu kaybetmeyin. O gemi bir gün gelecek.