Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Geceye bir şiir: Ben Sana Mecburum
Ben sana mecburum bilemezsin Adını mıh gibi aklımda tutuyorum Büyüdükçe büyüyor gözlerin Ben sana mecburum bilemezsin İçimi seninle ısıtıyorum. Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor Bu şehir o eski İstanbul mudur
Geceye bir şiir: Ben Sana Mecburum
Ben sana mecburum bilemezsin Adını mıh gibi aklımda tutuyorum Büyüdükçe büyüyor gözlerin Ben sana mecburum bilemezsin İçimi seninle ısıtıyorum. Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor Bu şehir o eski İstanbul mudur
Reklam
Geceye Bir Şiir: Ben Sana Mecburum.
Ben sana mecburum bilemezsin Adını mıh gibi aklımda tutuyorum Büyüdükçe büyüyor gözlerin Ben sana mecburum bilemezsin İçimi seninle ısıtıyorum. Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor Bu şehir o eski İstanbul mudur?
İstanbul’u Dinliyorum
** Orhan Veli gözlerini kapatmış İstanbul’u dinlerken; çocukluğunun ve ilk gençliğinin İstanbul’unu ve anılarını gözden geçirir gibidir. Bir nevi şiirle hikaye anlatır. Belki de sadece kendi anılarını değil; İstanbul’un bir şehir olarak kendi içerisindeki yaşanmışlığı da onu mest eder. Çünkü başka bir şiirinden de biliriz ki, şairi bu güzel
222 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
"Bulutlar da hafif mi kar taneleri kadar özgürlüğün borcu mu ödeniyor Yaralar mı açılıyor yoksulluğa ezilmişliğin isyanı mı sesleniyor Ah, gidiyor işte gidiyor göz göre göre birer rüzgar uğultusu bırakarak yanan ateşe" Siyasi görüşünüzü bir kenara koyup, tarihte ne olup bittiği hakkında bilgi sahibi olmak istiyorsanız okumanız gereken eserlerden birisi. Tek başına yeterli olmayacaktır belki ama vakit kaybı da olmayacak. Bir gece yarısı uğruna savaş verdikleri düşünceleri için, kimi zaman kahraman kimi zaman terörist ilan edilen üç gencin idamını Nihat Behram'ın harika anlatımıyla okuyacaksınız. Behram döneme birebir şahit olmuş bir isim ve dönemin diğer şahitlerinin ağızlarından da alıntılara yer verip kitabı zenginleştirmiş. Ayrıca şiirlerine de yer vermiş ve şair kimliğine hayran kalmamak elde değil. "Bir an vardır, uğruna ölüme gidilir. Kendi inançları doğrultusunda Deniz, Hüseyin ve Yusuf bunu yaşadılar. İnançlarının siyasal yorumu, bıraktıkları mirasın genişlemesine ve derinlemesine değerlendirilmesi, tarihin sorunudur." 12 Mart darbesi sonrası yaşanan adaletsizlik ve hukuksuzluklardan birisi de bu idamdır kimine göre. Devrimciler tarafından daha çok " siyasi cinayet" olarak nitelendirilir. Türkiye Cumhuriyeti'ne başkaldırdıkları için, hukuka göre değil de, ölümleri için o anda hukuk yazılarak hayatlarının elinden alındığı yazılmıştır. "6 Mayıs 1972’de idam hükmü giyip darağacında can verdiklerinde, Deniz, Yusuf ve Hüseyin’in yaşlarının toplamı, o güne dek ölen arkadaşlarının sayısının altındaydı."
Darağacında Üç Fidan
Darağacında Üç FidanNihat Behram · Everest Yayınları · 201911,8bin okunma
Reklam
Bir mahkum en çok gökyüzünü özler. Bir serçe cıvıltısı, Bir yaprak çıtırtısı, bir rüzgâr uğultusu duysun ister. Ne tel örgü, ne demir parmaklık, Ne de dört duvar umurundadır, Bir kasırga gelip çatısını uçursun ister. Çekip pırıl pırıl yıldızlı gökyüzünü üstüne, Ranzasında sere serpe uyusun ister.
İstanbul'u Dinliyorum
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Önce hafiften bir rüzgâr esiyor; Yavaş yavaş sallanıyor Yapraklar, ağaçlarda; Uzaklarda, çok uzaklarda Sucuların hiç durmayan çıngırakları; İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı. İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Kuşlar geçiyor, derken; Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık, Ağlar
Sayfa 101 - Adam Yayınları, 1998Kitabı okudu
Bu şiirin tamamını paylaşmak istiyorum: İstanbul'u Dinliyorum...
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı; Önce hafiften bir rüzgâr esiyor; Yavaş yavaş sallanıyor Yapraklar, ağaçlarda; Uzaklarda, çok uzaklarda, Sucuların hiç durmıyan çıngırakları; İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı; İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı; Kuşlar geçiyor, derken; Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık. Ağlar çekiliyor
Orhan Veli, İstanbul’u Dinliyorum’da şehre bakarak değil, dinleyerek görür:
“İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı Önce hafiften bir rüzgar esiyor; Yavaş yavaş sallanıyor Yapraklar, ağaçlarda; Uzaklarda, çok uzaklarda, Sucuların hiç durmayan çıngırakları İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı. İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Kuşlar geçiyor, derken; Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık. Ağlar
Sayfa 160Kitabı okudu
Reklam
Ben sana mecburum bilemezsin Adını mıh gibi aklımda tutuyorum Büyüdükçe büyüyor gözlerin Ben sana mecburum bilemezsin İçimi seninle ısıtıyorum Ağaclar sonbahara hazırlanıyor Bu şehir o eski İstanbul mudur? Karanlıkta bulutlar parçalanıyor Sokak lambaları birden yanıyor Kaldırımlarda yağmur kokusu Ben sana mecburum, sen yoksun Sevmek kimi zaman
Sayfa 91
Tuhaf bir uğultu..
Epey zamanda zamanın kısalığıyla da uzunluğuyla da ilgilenmiyorum. Bazı anlar var sadece, sürüp giden ve bitmeyen, bitti sanılıp da tekrar ve tekrar başlayan... Babamın öldüğü o gece mesela.. o gece boyunca esen rüzgar ve bahçedeki ağacın hışırtısı. Tuhaf bir uğultu , ölümün uğultusu olarak kalmış aklımda.
Murat ÖzyaşarKitabı okudu
“Ben sana mecburum bilemezsin Adını mıh gibi aklımda tutuyorum Büyüdükçe büyüyor gözlerin Ben sana mecburum bilemezsin İçimi seninle ısıtıyorum Ağaclar sonbahara hazırlanıyor Bu şehir o eski İstanbul mudur? Karanlıkta bulutlar parçalanıyor Sokak lambaları birden yanıyor Kaldırımlarda yağmur kokusu Ben sana mecburum, sen yoksun Sevmek kimi zaman
Sayfa 91 - Ben Sana MecburumKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.