Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ey V o l t a i r e ! Ey beşeriyet! Ey saçma sapanlık! "Hakikatle", hakikatİn a r a ş t ı r ı l m a s ı y l a ilgili bir şey var; insan çok fazla insani olarak giderse üstüne - i l n e c h e r c h e l e v r a i q u e p o u r f a i r e l e b i e n *** - bahse girerim, hiçbir şey bulamayacak
Süpervitaminli Şekerde çok miktarda A ve B vitaminleri vardır. Ayrıca C vitamini, D vitamini, E vitamini, F vitamini, G vitamini, İ vitamini, J vitamini, K vitamini, L vitamini, M vitamini, N vitamini, O vitamini, P vitamini, Q vitamini, R vitamini, T vitamini, U vitamini, V vitamini, W vitamini, Y vitamini ve ister inanın ister inanmayın Z vitamini! İçinde yalnız iki vitamin yoktur: Biri H vitamini, çünkü bu vitamin insanı «hasta» yapar ve S vitamini, çünkü bu vitamin tıpkı öküz gibi insanın kafasından «boynuz» çıkarır. Ama içinde çok az ölçüde ve en sihirli vitamin var -Wonka vitamini!» «Bunun ne yararı var ona?» diye sordu Bay Teavee merakla. «Bu vitamin ayak parmaklarının el parmakları kadar uzamasına yarar...» «Oh, hayır!» diye bağırdı Bayan Teavee. «Saçmalamayın,» dedi Bay Wonka. «Bu çok yararlıdır. Böylece ayaklarıyla piyano çalabilir.» «Ama Bay Wonka...» «Tartışmayalım, lütfen!» dedi Bay Wonka. Arkasını döndü ve parmaklarını üç kez şaklattı.
Reklam
İs te k le r in iz i ve y a a r z u la r ın ı z ı b i lin ç a l t ı n a g ö n d e r m e k için kesin b ir p l a n o r t a y a ç ıka rın . Asla, " Y a p a m a m " d e m e y in . Bu c ü m le y i şu i f a d e y le de ğ iş tirin . " B ilin ç a ltın ın g ü c ü s a y es in d e h e r şeyi y a p a b i l i r im . "
Bazıları GRİP gibidir, Nane Limon kaynatıp içersin gidişine, bazılarının da Gelişi A,B,C,D,E,F,G,H,I,İ,J,K,L,M,N,O,Ö,P,R,S,Ş,T,U,Ü,V,Y,Z vitaminleri gibidir.
S a n a tın , d o ğ a nın , d ış g ö r ü n ü ş ve g e r ç e k li k le r i n b i r t a k lid i o lm a d ığ ı n ı ile r i s ü re n H egel, d o ğ a s a l g ü z e l lik le r i y a d sım a da n , s a n a tta k i g ü z e lliğ in d o ğ a l g ü z e llik te n ü s tü n o ld u ğ u n u s ö y le r . Ç ü n kü a r t is t i k g ü z e llik , y a ra tılm ış , a k lı n i k in c i kez d o ğ u r d u ğ u b ir g ü z e l lik ti r .
A u g u s t in ’e (354-430) g ö r e T a n r ıs a l d üzen ve uyum , d o ğ a d a v e b i r d e r e c e y e k a d a r s a n a tta y a n s ı y o r o ls a da a lg ıla r la k a v ra n a b ile n n e s n e le r d u y u la rı dün y a s a l ş e y le re b a ğ la m a k ta ve a k lın s o n s u z v e d e ğ iş m eye n şe yi d ü ş ü n m e s in i, k a v ram a s ın ı ö n le m e k te d ir .
Reklam
39-Düşünülür Özgürlük Masalı
D ü ş ü n ü l ü r ö z g ü r l ü k m a s a l ı. - Herhangi bir kimseyi sorumlu kılmamızı sağlayan duyguların, yani ahlaki denilen duyguların tarihi şu üç ana evreden geçiyor. İlkin tek tek eylemler, güdüleri hiç dikkate alınmayıp, sadece yararlı ya da zararlı sonuçları yüzünden iyi ya da kötü olarak tanımlanıyorlar. Ne var ki bu tanımlamaların
Sayfa 38 - İş BankasıKitabı okudu
57-İnsanın Kendini Bölmesi Olarak Ahlak
İ n s a n ı n k e n d i n i b ö l m e s i olarak ahlak. · Kendi konusuna gerçekten gönül vermiş bir yazar, herhangi birisinin çıkıp da aynı konuyu daha anlaşılır bir biçimde serimleyerek ve bu konudaki sorunları hiç açık bırakmadan yanıtlayarak kendisini ortadan silmesini arzular. Seven bir kız, sevgisinin fedakar sadakatini, sevdiğinin sadakatsizliğinde kanıtlayabilmeyi arzular. Bir asker, zafer kazanan vatanı için savaş meydanında şehit düşmeyi arzular. Çünkü vatanın zaferiyle birlikte onun en büyük arzusu da zafer kazanmıştır. Bir ana çocuğuna, kendisinden esirgediği şeyi, uykuyu, en iyi yemeği, yerine göre sağlığını, servetini verir. - Peki tüm bunlar egoizm dışı durumlar mıdır? Bu ahlaklılık eylemleri Schopenhauer'in deyişiyle "olanaksız ama yine de gerçek" oldukları için birer m u c i z e midirler? Tüm bu örneklerde insanın k e n d i s i n e a i t b i r ş e y i , bir düşünceyi, bir isteği, bir ürünü, k e n d i s i n e a i t b a ş - k a b i r ş e y d e n daha çok sevdiği, yani kendi varlığını i k i p a r ça y a b ö l d ü ğ ü ve bir parçayı diğerine feda ettiği açık değil midir? Dikkafalı birisinin: "Şu insanın karşı­ sında geri çekilmektense, kurşuna dizileyim daha iyi" demesi, ö z ü n d e farklı bir şey midir? Anılan her örnekte b i r ş ey e d u y u l an eğilim (arzu, dürtü, istek) mevcuttur; bu eğilime ayak uydurmak ise "egoizm dışı" değildir. - Ahlakta insan birey olarak değil, bölünmüş olarak davranır:
Sayfa 51 - İş BankasıKitabı okudu
98-Haz ve sosyal içgüdü
H a z v e s o s y a l i ç g ü d ü . - İnsan, kendinden aldığı haz duyumlarının yanı sıra, öteki insanlarla ilişkilerinden yeni tür bir h a z da elde eder; böylelikle haz duyumları alanını hatırı sayılır ölçüde genişletir. Belki de bu alandaki bazı şeyleri, birbirleriyle, özellikle anneleri yavrularıyla oynadıklarında gözle görülür bir haz duyan hayvanlardan devralmıştır. Sonra, her dişiyi hemen hemen her erkeğe ve her erkeği hemen hemen her dişiye haz açısından ilginç gösteren cinsel ilişkileri düşünelim. insani ilişkiler temelindeki haz duyumu genel olarak insanlar daha iyi yapar; hazzı birlikte tatmanın ortak sevinci hazzı artırır, bireye güven verir, onu daha iyi huylu yapar, güvensizliği, kıskançlığı ortadan kaldırır: çünkü kişi kendisini iyi hisseder ve ötekinin de aynı biçimde iyi hissettiğini görür. H a z z ı n a y n ı t ü r d e n d ı ş a v u r u m l a r ı ortak his fantezisini, aynı şey olma duygusunu doğururlar: ortak acılar, ortak fırtınalar, tehlikeler, düşmanlar da aynı sonucu doğurur. Kuşkusuz bunun üzerine kurulur en eski ittifak: Bir acı tehlikesinin her bireyin yararına ortaklaşa ortadan kaldırılması ve ona karşı ortaklaşa savunmadır bu ittifakın anlamı. Ve sosyal içgüdü, hazdan böyle doğar.
Sayfa 69 - İş bankasıKitabı okudu
107-Sorumsuzluk ve Masumiyet
S o r u m s u z lu k v e m a s u m i y e t . - İnsanın kendi eylemleri ve varlığı karşısında tamamen sorumsuz oluşu, insanlığının asalet beratında sorumluluğu ve yükümlülüğü görmeye alışmış idrakli kişinin yutması gereken en acı damladır. Böylelikle tüm değer vermeleri, ödüllendirmeleri, antipatileri değersizleşmiş ve yanlış çıkmış olur:
Sayfa 77 - İş bankasıKitabı okudu
Reklam
Çöl büyümekte: vay haline çölleri gizleyenin! Taş, taşa sürünerk gıcırdamakta, çöl sarılıp boğmakta. Ateş saçmakta kahverengi bakışlarla o korkunç ölüm ve çiğnemekte, - zaten hayatı, çiğneyişidir yalnızca... U n u t m a s a k ı n, e y ş e h v e t i n ö l ç ü s ü n e v u r u l m u ş i n s a n - t a ş da s e n s i n, ç ö l d e, v e ö l ü m de...
Sayfa 18
Güç uygulamak külfetlidir ve cesaret gerektirir. Bu yüzden birçokları iyi, en iyi haklarını istemezler; çünkü bu hak bir tür g ü ç t ü r, ama onlar, bunu uygulayamayacak kadar tembel ya da korkaktırlar. H o ş g ö r ü ve s a b ı r denilir bu hataların kılıflarına.
Sayfa 125 - İş Bankası Kültür Yay.
Uzun bir aradan sonra iş hayatından bir kitap..
Kokuların Evlenmedeki Rolü Z am an z a m a n y en i e v le n e c e k ç iftle r e b u k o n u y u aç ıy o - mm: "Sizi birbirinize çeken, yani; bir yığın başka alternatif varken birbirinizi tercih etmenize sebep olan sırrı kaybetme- ■ ■ • " ta v s iy e sin d e b u lu n u y o r u m . “Kokunuzu değiştirmezse- n,z> yaşlandığınızda da
Sayfa 169
369 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.