"Modernite, bireylere belirli bir sınıf, kimlik, statü, ideoloji veya meslekte sabit bir mekân/mesken tahsis ediyordu, oysa günümüz post-modern toplumlarda kişinin bu anlamda belirli veya sabit bir özelliği kalmamıştır. Birey artık ne toplumsal statü (gelir, unvan, meslek vb.) ne de yaşadığı mekân açısından sabittir. Birey her an gömlek değiştirir gibi kimlik ve mekânını değiştirebiliyor ve böylece dinamik bir kök salma mümkün olmuyor."
Hayvani dürtülerin kendiliğindenliği azaldığında ve düşünce ortaya çıktığında, irade sorgulanır. Neler gelecek, gelecek ne getirecek, bilmiyorum, hiçbir tahminim de yok. Bir örümcek sabit bir noktadan nedenlerden dolayı sonuçlara doğru düşerken önünde hep boş bir mekân vardır ve hiçbir yere tutunamaz, her ne kadar çırpınsa bile. Ben de kendimi öyle hissediyorum; önümde hep boş mekân; ileri doğru sonuçlara doğru yol almamı sağlayan arkamda kalmış nedenler var. Bu hayat korkunç, dayanılacak gibi değil.
Sayfa 58Kitabı okudu
Alışkanlıklarımı seviyorum, alışkanlık sahibi olmayı daha çok. Hiçbir şeyin garantisi olmayan belirsizliğin hüküm sürdüğü şu hayatta; devamlılığı olan bir şeylerin olduğunu bilmek, huzurla karışık bir güven duygusu veriyor. İnsanın yaşı ilerleyince bunu daha çok önemsiyor sanırım. Sabit bir şeylere sahip olmak! İnsan olur, mekan olur, eylem olur...sabit bir şey. Benimki de bu işte, yürümek !
"... Kendim artık benden bağımsız hareket ediyordu."
"Benim için fark etmez." İyi müzik, iyi mekan, eğlenceli yer, iyi yemek yapan yer, yeni açılmış mekan, farklı ortam değil, Eda nereye gidiyorsa oraya gitmek gibi basit, sabit ve anlaşılır bir sebebim vardı.
Sayfa 78Kitabı okudu
Kültürlerin eşyanın doğasına ilişkin belirli bir mekân ve zamanda geliştirdikleri bir davranış ve bilgi tarzı işe yararlılığını kaybettiğinde değiştirilmezse yeni durum o kültürü yok eder. Çözüm, sürekli/sâbit ile değişeni görmekten, özellikle eşyanın doğasına uygun davranma ve bilme yeteneğini her zaman canlı tutmaktan geçer. Aksi hâlde sistem körlüğü hayatı kötürümleştirir.
İki nihayetin ortası olan boş bir mekân içinde, her an daha kararsız, her an daha şüpheli, bir uçtan öbürüne doğru yürüyoruz. Kendisine bağlanıp metanet ve istikrar bulacağımızı sandığımız bir desteğe erişince, orası da sarsılıp terkediyor bizi. Peşinden gitsek bile, hamlelerimizden kurtuluyor. Ebedî bir kaçışla uzaklaşıyor bizden. Hiçbir şey imdadımıza koşmuyor. Bu hal fitratımıza ne kadar uygun ise, eğilimlerimize o kadar zıttır. Sonsuzluklara doğru yükselecek bir bina kurmak için sağlam bir esas, dayanıklı bir temel bulmak arzusuyla yanıp tutuşuyoruz; fakat temel ansızın boydan boya çatlıyor, toprak yarılıyor, birdenbire uçurumlar ortaya çıkıveriyor! O halde, ne bir teminat, ne de istikrar arayalim. Aklımız zevahire bakıyor; gördüğü zahiri tutarsızlıklara kanıp mütemadiyen aldanıyor.Sınırlı bir varlığı, etrafını kuşatan ve durmaksızın kendisinden kaçan iki sonsuzluk arasında, hangi şey sabit bir noktada tutabilir ki!
_Manyetizma, X, Alfa-Beta-Gama, Çakra
_Frekans - Titreşim, bir eylemin saniyedeki tekrarlanma sıklığı. Tesla’ya göre evren, kocaman bir titreşimdir. Einstein’e göre her şeyin özü enerjidir; her şey titreşen atomlardan oluşmuştur ve madde diye bilinen şey bile titreşen enerjidir.
_İnsan zihni, elektrokimyasal enerjiyle çalışır ve farklı dalga boylarında frekanslar yayar ve bu manyetik
Aktörlük Sanatı, Sanat Kuramları, Görme Biçimleri
_Medeniyet, insanların ne kadar para kazandığıyla ya da kaç tane lüks arabaları olduğuyla ölçülmez. Medeniyetin para birimi Sanat’tır. Sanat aristokrattır ve sanatla uğraşan kimseler de yükselerek seçkinleşirler. Müzelerimizde ve kütüphanelerimizde korunan da sanatın ta kendisidir. Sanat Müzesi'ni ziyaret ettiğinizde göreceğiniz, insanların
_Fizyonomi: Yüz Okuma Sanatı
_Schopenhauer: Fizyonomi bilimi, yüzden kişiliği okuma sanatıdır. Bir insanın çehresinin şekli şemali, ikiyüzlülüğün hakim olamadığı yegâne sahadır. Her insanının çehresi bir haritadır. Bir insanın çehresi, dilinden daha ilginç şeyler ele verir çünkü onun yüzü, söyleyip söyleyebileceği her şeyin özetidir. Dil bir insanın sadece düşüncelerini ele