Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İçindeki çocuğu sağlıklı gelişmiş bireylerin kişiliği 'özgün'dür; çünkü bu kişilik, bireyin kendine özgü düşünce, duygu ve davranışlarını belirtir. Özgün bireylerin içlerindeki çocukla ilişkileri kuvvetlidir; her an iç çocukla iletişim halindedirler. İç çocuğu horlama, aşağı görme, değersiz bulma yoktur.
Bazen okumadığım ne kadar çok kitap olduğunu fark ettiğimde çıldıracak gibi oluyorum. Geç kalmış ve yaşlanmış hissediyorum. Ne kadar sağlıklı bir düşünce bilemiyorum.
Reklam
Kişisel bir tespit: Bence kimse normal değil.Herkesin derinlerinde kalmış,bazen konuşmalarıyla,tavrıyla,jest ve mimikleriyle ortaya çıkabilen psikolojik sorunları var.En yakın çevremde dahi sağlıklı ruha sahip bir kişi göremedim. Bu düşünce bir anda zihnimde belirdi.Ben de paylaşmak istedim.
Halk Okulu: Kışla Daha İsveç egemenliği dönemindeyken Finler’in kendi anayasa kurumları vardı. Bu yasa gereğince Finler’in Seym denilen bir parlamentoları vardı. Kendilerine mahsus posta pulu ve para birimleri vardı. Az sayıda da orduya sahiplerdi. Finler, Rus egemenliğine geçtikten sonra da bu kurum ve haklarını korudular. Ancak
Futbol Napoleon’un Fransa’nın idaresine geçişinden sonra Avrupa ülkeleri arasında savaşlara rastlanmamıştır. Napoleon, birçok Avrupa ülkesiyle savaşıyor ve en çok da İngiltere’yi yenilgiye uğratmak istiyordu. Diğer taraftan İngiltere de, Napoleon’u tahtından indirmek için her çareye başvuruyordu. Napoleon, Rusya’yı da savaşmakla tehdit
336 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Bu tarz kitaplara hep şarlatanlık olabilir önyargısıyla yaklaşmışımdır. Ancak öneri üzerine okudum ve birkaç nokta hariç beğendim.Genelde anlattığı daha sağlıklı yaşamak üzerine yapmanız gereken egzersizler ve hem yaşam hem düşünce tarzınızı değiştirmeniz üzerine.Şunları düşünün,yapın daha zengin olursunuz,her istediğiniz gerçekleşir değil, bedeninizi daha sağlıklı daha iyi olduğunuza ikna edin ve iyileşin diyor.Sözün özü bu.Ben gözlerle ilgili kısımlarıyla ilgilenmiştim.Yeni başladım ama faydası oldu.Kitabın egzersizlere kadar gelen kısmı çok uzun tutulmuş.Ama haklı bir uzunluk.Zira egzersizlerden önce iyileşeceğinize inanmanız gerek ve yazar da bunu sizi görmeden yazdıklarıyla gerçekleştirmek zorunda. Olumsuz yanı,yer yer görülen-çeviriden de kaynaklı olabilecek anlatım yetersizliği.
Aklını Başına Toplama Rehberi
Aklını Başına Toplama RehberiMirzakarim Norbekov · Sistem Yayıncılık · 201498 okunma
Reklam
Yaptığımız hataların büyük çoğunluğu kendi ürünümüzdür; doğanın sunduğu basit, düzenli ve yalnız hayatı bırakmayarak hepsinden kurtulmuş olabilirdik. Doğa, insanın sağlıklı olmasını istediyse, şunu belirtme cesaretini kendimde görüyorum ki, derin düşünce doğallığa zıt bir insan halidir ve düşünen bir insan, yozlaşmış bir hayvandır.
Sayfa 35 - Yeryüzü YayıneviKitabı okudu
Çocuklar her gün düşünce hasırlarını didiklemek zorundadırlar. Bir tek en sağlıklı olanları bu düşünceleri kendilerinden uzak tutarlar, bir ağın deliklerinden süzülürcesine ruhlarından salıverirler. Ama çokları kafalarına, en ufak bir boşluk kalmamacasına, ışığın zerresi bile içeri sızmamacasına düşünce yüklerler. Bunun adına “ruhu eğitmek”, sonuçta ortaya çıkan çılgınlığa da “eğitim” derler. Eğitim, kafanın son sınırına kadar doldurulması demektir.
Sayfa 94 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Ne istiyorsun? Daha basit bir şey olabilir mi? Masum bir soru ve onun yanıtı. Oysa ben, bu grup alıştırmasının beklenmedik güçte duygular uyandırdığına defalarca tanık olmuşumdur. Çoğu kez birkaç dakika içinde oda yoğun bir heyecanla sarsılır. Erkekler ve kadınlar - hem hiç de çaresiz ve yoksul olmayan, başarılı, sağlıklı, iyi giyimli, yürürken ışıltılar saçan insanlar - ta derinlerinde çalkantılar yaşarlar. Sonsuza dek yitirmiş oldukları kişilere - ölmüş ya da yanlarında olmayan anne ve babalara, eşlere, çocuklara, arkadaşlara - seslenirler: --Seni tekrar görmek istiyorum.-Sevgini istiyorum.Benimle gurur duyduğunu bilmek istiyorum.Seni sevdiğimi ve bunu sana hiç söylemediğim için ne kadar pişman olduğumu bilmeni istiyorum. Dönmeni istiyorum öyle yalnızım ki.Hiç yaşamadığım çocukluğumu istiyorum. Sağlıklı olmak, yeniden genç olmak istiyorum. Sevilmek, sayılmak istiyorum. Yaşamımın bir anlamı olsun istiyorum. Bir şey başarmak istiyorum. Umursanmak, önemli olmak, anımsanmak istiyorum.-- Ne çok istek. Ne çok özlem. Ve ne çok acı, yüzeye ne kadar yakın, yalnızca birkaç dakika derinde. Yazgı acısı. Varoluş acısı. Hep orada olan, yaşam zarının hemen altında sürekli uğuldayan acı. Ulaşılması böylesine kolay olan acı. Pek çok şey - basit bir grup alıştırması, birkaç dakikalık derin düşünce, bir sanat yapıtı, bir vaaz, kişisel bir kriz, bir kayıp - bize en derindeki isteklerimizin hiçbir zaman gerçekleşemeyeceğini anımsatır: genç kalmak, yaşlanmayı durdurmak,yitirdiğimiz insanların dönmesi, ebedi aşkı bulmak, himaye edilmek, anlam ve önem kazanmak, ölümsüzlüğe kavuşmak.
Sabırlı olup sonuna kadar okuyabilecekler için yazdığım hüzünlü bir öyküm. Okuyunuz bence. Aslında; ne kadar da masum olduğunun farkında değildi yanaklarından süzülen damlaların. Yüzüne acılı bir ifade takınmıştı farkında olmadan. Çatık kaşları, büzülmüş dudakları ve kırılgan gözyaşlarıyla küçük bir çocuğu andırıyordu. Yüzündeki ifadenin ve
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.