"Atatürk bu milletin aranan lideridir. Millet, başı her sıkıştığında onu özler ve bu sebeple de silinemez bir şahsiyettir. Atatürk yıpratılma seansları ile zarar görmeyecek, son derece önemli ve anıtsal bir siyasi portredir. Dolayısıyla Atatürksüz tarih düşünülemez. Bunun böyle olduğu zamanla daha da iyi anlaşılacaktır. Tarih, Atatürk'ün
Anlatılan tüm o sevda dolu mektuplar...
Milena'yı dillere pelesenk eden Kafka
Frida'nın Diego Rivera'sı
Leyla'sına güneş olmak isteyen Ahmed
Nazım'ın aldattığı Piraye'si
mektuplarınız elbette, en azından birinizi avutmuştur...
Peki ya Mustafa Kemal'e yazılan bu mektup kimi avutmuştur?
Defalarca sürgün edilen bir yaşam...
Demokrasi ve laiklik
“Derler ki; binli yılların başlarında çağı etkilemiş üç İranlı vardır.
-Dünyayı gözlemlemiş olan Ömer Hayyam,
-Dünyayı yönetmiş olan Nizamülmülk,
-Dünyayı titretmiş olan Hasan Sabbah…”
Nizamülmülk'ten beri bize ezberletilen iki yanlış şeyden biri, İsmaili mezhebine bağlı tarihi bir şahsiyet olan Hasan Sabbah'ın, bir cani olduğu ve
ANADOLU MEKTEBİ YAZARLARI
Anadolu Mektebi yazarları; yerli, milli, manevi ve evrensel insani değerlere sahip olan, bu değerler temelinde hayatlar sürüp toplumumuza bu değerleri telkin eden yazarlardan seçilmiştir.
YAZAR LİSTESİ
1. Mustafa Kutlu
2. Tarık Buğra
3. Cengiz Aytmatov
4. Samiha Ayverdi
5. Ahmet Hamdi Tanpınar
6. Cengiz
Daha çok Kudüs ekseninde hatırlanan ve Kudüs dışındaki yapıp ettiklerinin çoğu kişi tarafından bilinmediği, son yıllarda ise etnik soyu üzerinden gündemde tutulan tarihe büyük iz bırakmış bir şahsiyet Selahâddîn Eyyubî. Kudüs 3 kutsal din bakımından değerli olduğu için Selahâddin Eyyubî'nin şehri geri alışı da doğal olarak yüzyıllarca hafızalarda kalmaya devam edecek.
Yaşadığı yüzyılı biraz göz önüne getirirsek parça parça olmuş bir coğrafya. Gerek din perspektifinde meydana gelen savaşlar gerekse aynı din içinde mezhepsel çarpışmalar coğrafyada bir hayli kan akmasına neden olmuş.
Selahâddin Eyyubî'yi Kudüs'ten dolayı hep hatırlayacağız fakat hayatının çoğunu da (yazarın üstüne basarak belirttiği şekilde) Müslüman devletler ile savaşarak geçirdiğini hatırımıza getirmeyeceğiz.
David Nicolle'un Selahâddîn Eyyubî eseri, Kronik Kitap'ın Osprey Büyük Komutanlar serisinin 4. kitabı. Yazar kendi çekimi olan tarihi mekanların fotoğrafını kitaba koymakla birlikte savaş ve seferleri gösteren açıklayıcı haritalar da kitabı değerlendirmiş. Tahmin edilebileceği gibi Hıttin Savaşı üzerinde ayrıntılı durulmuş. Selahâddîn'in devlet reisloğine geliş süreci kısa ama doyurucu şekilde işlenmiş.
Bu seriyi Türkçe'ye kazandırdığı için Kronik Kitap'a sonsuz teşekkürler.
Osman SEZGİN, Ocak, 2020, 1. Baskı, Kalem Vakfı Yayınları, Türkiye / İstanbul
Kültürel Psikoloji Bağlamında Şahsiyet Bütünlüğü kitabı Osman Sezgin tarafından kaleme alınan psikoloji kategorisinde olan bilimsel dille yazılmış bir kitaptır. Kitap 136 (Yüz otuz altı) sayfadan oluşmuştur. Kitabın ilk baskısı 2020 yılının Ocak ayında Kalem Vakfı
"Bu Ülke"nin yetiştirdiği, ender şahsiyet ve düşünürlerden olan Cemil Meriç'i, ölümünün 36. yılında rahmetle anıyorum.
Cemil Meriç'ten İnciler:
“Kitaptan değil, kitapsızlıktan korkmalıyız.”
İnsan mecbur kalmadıkça düşünmemiştir. Aydınların aydınlatamadığı halkı soytarılar aldatır."
"Bizler ki aynı kitaba baş eğmiş
1899 yılında Selanik'ten bir vapura binerek istanbul'a gider.Böylece payitahtı ilk defa görecektir.18 yaşındadır.önce Harbiye-i Şahane sonrasında ise Harb Akademisi'nde (Erkân-ı Harbiye) okuyacaktır.Selanik'ten beri dönem arkadaşı ya da alt/üst devresi olan pek çok subay ileride tarihi birer şahsiyet olarak karşımıza çıkacaklardır.
Mustafa Kemal'in Selanik'ten beri yol arkadaşı olan yüce şahsiyet Salih Bozok.. Onun cümlelerini okurken Atatürk'e hayranlığını, bağlılığını o kadar içten hissediyorsunuz ki bir an kendimi Salih Bozok olarak bulmuştum.. Mustafa Kemal'in her hareketini, tavrını artık benimsemiş, öncesinden ne düşündüğünü tahmin edebilecek kadar
Şems'ten bahseden menkıbeler ve onun tasavvufi vecizeleri, kendisinin, çağdaşı sufileri çoğu zaman keskin alaylarla şaşırtan, olağanüstü gururlu ve harikulade bir şahsiyet olduğunu gösterir.
Lessing'i okumama vesile olan değerli insanlara teşekkür ederek birkaç şey yazmaya çalışayım. Benim için Alman Edebiyatının yakıcı önemi Heine ve Goethe ile başlar. Hatta diyebilirim ki Heine'yi tanısam aşık olacağım bir kişilik olurdu. Bugüne kadar okuduğum hiç bir dile benzemeyen o genç yakışıklı adamın vesile olmasıyla bugün değerli şahsiyet
Şahsiyet'ten bu yana sesi soluğu çıkmayan Hakan Günday, 2021'in son günlerinde güzel bir sürpriz yaparak yeni bir roman yayımladı. İyi ki de yayımladı.
Zamir üzerine söylenebilecek çok fazla şey var zira bu kitap oldukça kalabalık bir kitap. Karakter sayısının çokluğundan bahsetmiyorum. Günday'ın değindiği konuların sayısı çok ama çok fazla. Son kitabını yazdıktan bu yana yazarın fazlasıyla dolduğunu söyleyebiliriz. Bu kitapta amiyane tabirle eteğindeki taşları dökmüş yazarımız.
Hakan Günday hikaye içerisinde es vererek kendi fikirlerini aktarmayı seven bir yazar. Yazarın bu alışkanlığı Zamir'de tavan yapmış resmen. Günday'ın en az roman gibi olan romanı olabilir bu kitap. Karakterler ve hikaye çoğu zaman arka planda kalıyor. Günday'ın yaptığı tespitlere ve gözlemlere kaptırıyorsunuz kendinizi. Normal şartlarda beni epey rahatsız edebilecek bu durum Hakan Günday romanlarında geçerli değil. Roman içerisinde yer alan ve deneme türünü andıran pasajların hepsini seve seve okudum. Bazen rahatsız oldum, bazen kafam karıştı, bazen üzüldüm. Ancak Zamir'i iyi ki okudum.
Zamir'in değindiği hususları ve Günday'ın insanlığa dair aydınlattığı detayları anlatma görevine mutlaka birileri soyunacaktır. Zamir'i okumanın verdiği "keyifle" birlikte ayrılıyorum buradan.
ZamirHakan Günday · Doğan Kitap · 20214,532 okunma