Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
The Rational Male
THE RATİONAL MALE Kadınlar aktarılan bilgiden çok iletişimden keyif alırlar. Çözülmesi gereken bir sorun değil, iletişimdir. “Açık iletişim kadınları ne kadar sinirlendiriyorsa, gizli iletişim de bizi o kadar sinirlendiriyor. Dilimizin onlar için hiçbir sanatı yok, bu yüzden kadınlara en iyi ihtimalle aptal veya basit görünüyoruz Ruh eşi bir
Çarklar hep dö­ner, her yaşta döner. Büyük bir kentteysen bir sürü gereksiz şey bilmen lazım yoksa kendini salak gibi hissedersin.
Reklam
Özen göster­memiz gereken şey ölüm biçimimiz, ona özen göstermek için de yaşamımıza özen göstermeliyiz, çünkü yaşamımız sona erdiğinde ya da yerini başkası aldığında başlı başına önem taşımayabilir ama yine de sonunda bir salak gibi mi, yoksa kabul edilebilir bir biçimde mi öldüğümüzü bilmemizi yalnız o sağlayabilir. .
Sayfa 14 - YKYKitabı okudu
"Ben bir salak gibi ölmek istemiyorum" ..madem günün birinde ölmekten kaçınamam, zamanım varken o aynı ölçüde kesin ve kaçınılmaz olan tek şeye her şeyden çok özen göstermeyi istiyorum, özellikle de ölüm biçimime özen göstermeyi, çünkü bu, o ölçüde kesin ve kaçınılmaz bir şey değil. .
Sayfa 14 - YKYKitabı okudu
hayatın bedava hazları
"aşık olmak: tekrar çocuk olmaktır aşk, eski çete arkadaşınızı bulmak.. ve öbür mahallelere incelemeye, teftişe çıkmak.. tutarsınız elinden canoş'unuzun, ada'ya, moda'ya, kadıköy'e, sarıyer'e, size çok özel yerlere gidersiniz..bazen ilgisiz, her zaman geçtiğiniz bir sokak bile müthiş anlam kazanır sevginizle, sevginizle birlikte.. bazen bir vapurun güvertesinde beraber oturmanın, kavanozlanıp satılamayacak kadar eşsiz, değerli bir şey olduğunu düşünürsünüz.. sebepsiz bir mürevvet yayılır yüzünüze.. sevindirik olursunuz, durup dururken.. anlattığı aptal aptal şeyleri, ciddi ciddi dinlersiniz.. yaptığınız salak savalak şeyler, onun çok hoşuna gider, her nedense..
Sayfa 71 - ÇınarKitabı okudu
Düşündüm, sağır-dilsizmişim gibi numara yapardım. Böylece, hiç kimseyle o salak konuşmaları yapmak zorunda kalmazdım. Biri bana bir şey demek istediğinde bir kâğıda yazar, bana uzatırdı. Bundan bir süre sonra sıkılınca da, ömrümün sonuna kadar insanlarla konuşmaktan kurtulurdum.
Reklam
Aynadaki görüntüsüne, "Seni salak!" diye bağırdı. "Yazmak istedin, yazmaya da çalıştın ama yazacak hiçbir şeyin yoktu. İçinde ne var senin? Bazı çocukça kavramlar, birkaç az pişmiş duygu, çokça sindirilmemiş güzellik, koskoca ve kapkara bir cehalet, aşkla yanan bir yürek ve aşkın kadar büyük, cehaletin kadar nafile bir tutku. Yazmak istedin! Neden, çünkü hakkında yazabileceğin bir şeye başlamak üzeresin. Bir güzellik yaratmak istedin, ama güzellik hakkında hiçbir şey bilmezken nasıl yapacaksın bunu? Hayatın temel nitelikleri hakkında bir şey bilmeden hayat hakkında yazmak istedin. Dünya senin için bir Çin bulmacasıyken ve varoluş düzeni hakkında yazabileceğin tek şey, onu hiç bilmediğinken, sen tutmuş dünyayı ve varoluş düzenini yazmak istiyorsun. Neyse, hadi biraz neşelen oğlum Martin. Ona da sıra gelecek. Az, hem de çok az biliyorsun ama daha çok bilmeni sağlayacak doğru bir yolda gidiyorsun. Eğer şansın yardım ederse, ileride bir gün bilinebilecek her şeyi bilirsin. Sonra da yazarsın."
Sayfa 127Kitabı okudu
Çarklar hep döner,her yaşta döner.Büyük bir kentteysen bir sürü gereksiz şey bilmen lazım yoksa kendini salak gibi hissedersin.
#tercümananehacet
“Yazdınız mı peki ?” “Hayır. Çünkü anladım ki bu ülkedeki sorun, bilgi ya da anlayış eksikliğinden kaynaklanmıyor. Öğretebileceğiniz hiçbir şey yok. Her şeyi sizden benden iyi biliyorlar ama kötü niyetliler. Bildiklerini okuyorlar. Bu ülkede karar sistemini elinde bulunduranlara hiçbir şey yapamazsınız. Çünkü halk salak ve saf. Halkın salak olduğu bir ülkedeki demokrasi de diktatörlük ve seçimle gelen krallar demektir. Bu yüzden artık ülkeyle bütün bağlarımı kestim. Kimin başbakan olduğunu bile bilmiyorum. Bugünkü serçe yavrusu başkandan daha önemli.”
Sayfa 342Kitabı okudu
Anladım ki bu ülkedeki sorun, bilgi ya da anlayış eksikliğinden kaynaklanmıyor. Öğretebileceğiniz hiç bir şey yok. Her şeyi sizden benden iyi biliyorlar ama kötü niyetliler. Bildiklerini okuyorlar. Bu ülkede karar sistemini elinde bulunduranlara hiçbir şey yapamazsınız. Çünkü halk salak ve saf. Halkın salak olduğu bir ülkedeki demokrasi de diktatörlük ve seçimle gelen krallar demektir. Bu yüzden artık ülkeyle bütün bağlarımı kestim. Kimin başbakan olduğunu bile bilmiyorum. Bugünkü serçe yavrusu başbakandan daha önemli."
Sayfa 316Kitabı okudu
Reklam
Bir adam: “ Sen kapa çeneni.Kadınlar savaşta bir şey görmediler.” Kadın: “ Görmediler mi?Salak! Bütün yük ,keder bizde.Çocukların beslenmesi,yaralıların bakımı.Savaş bitince siz hepiniz kahraman oluyorsunuz.Ölünce kahraman,gazi olunca kahraman,malül olunca kahraman.Bu yüzden savaşı siz erkekler yarattınız.Sizin savaşınız bu.Siz istediniz, dövüşün öyleyse, KIÇIMIN KAHRAMANLARI!”
*..İyi eğitim görmüş insanlar ve bilim adamları,başlangıçta zeki ve yaratıcı iseler ,ne yazık ki bu ender bir durumdur,'yalnızca' zeki ve yaratıcı olan insanlara kıyasla ,arkalarında sonsuza kadar kalabilecek çok daha değerli şeyler bırakıyor gibiler...Ve en önemlisi %90 olasılıkla bilim adamı olmayan düşünürlerden daha alçakgönüllü oluyorlar.s.178 *Akademik eğitim sana bir şeyler kazandırıyor....Her şeyden önce,sana uymayan,sana yakışmayan düşüncelerle uğraşmaman için olağanüstü bir zaman kazandırıyor bu.Gerçek boyutlarını,gerçek ölçülerini alıp,zihnini ona göre giydirip kuşandırıyorsun.s.178 *Kimse beni tanımasın,ben kimseyi tanımayayım,bu yeterdi.Düşündüm,sağır dilsizmişim gibi numara yapardım.Böylece hiç kimseyle o salak konuşmaları yapmak zorunda kalmazdım.s.186 *Pek çok kişi,özellikle de şu psikiyatrist herif,önümüzdeki eylül ayında okula başladığımda kendimi derslere verecek miyim diye sorup duruyor.Bu çok salakça bir soru bence.Yani,bir şey yapmadan önce,ne olacağını nerden bilebilirsiniz ki,Yanıtı belli bunun;bilemezsiniz.Yemin ediyorum,çok salakça bir soru bu.s.198 *Doğrusunu isterseniz,ne düşündüğümü ben de bilmiyorum.Pek çok insanın hakkında konuştuğum için üzgünüm.Bildiğim tek şey,size anlattığım herkesi biraz özlüyorum.Bizim Stradlater'ı ve Ackley'i bile,sözgelimi.Sanırım o lanet Maurice'yi bile özlüyorum.Sakın kimseye bir şey anlatmayın.Herkesi özlemeye başlıyorsunuz sonra.s.198
Yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
“Kızlarla olan sorun da bu işte. Hoş bir şey yaptıklarında, pek yüzlerine bakılmayacak gibi olsalar da, hatta salak bile olsalar, onlara böyle yarı yarıya âşık oluyordunuz ve hangi cehennemde olduğunuzu bile unutuyorsunuz. Kızlar! Aman Tanrım! Aklınızı başınızdan alıyorlar. Gerçekten alıyorlar.”
Sayfa 73 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.