Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
''Bir şeyin asıl değerini kaybettiğinde anlarsın. Dünyanın en salak insanı olsan yine anlarsın. Kaybetmek de öyle bir şey.''
Nasıl bir iş olursa olsun, fark etmezdi zaten. Kimse beni tanımasın, ben kimseyi tanımayayım, bu yeterdi. Düşündüm, sağır-dilsizmişim gibi numara yapardım. Böylece, hiç kimseyle o salak konuşmaları yapmak zorunda kalmazdım. Biri bana bir şey demek istediğinde bir kağıda yazar, bana uzatırdı. Bundan bir süre sonra sıkılınca da, ömrümün sonuna kadar insanlarla konuşmaktan kurtulurdum. Herkes beni sağır-dilsiz herifin teki sanır, beni rahat bırakırdı.
Reklam
Birbirlerine bakarken bir şey söylemelerine gerek yoktu çünkü onlar çocukluklarından beri sadece gözleriyle konuşabildikleri ve kimsenin anlayamadığı güçlü bir bağa sahip olmuşlardı. Mesela şimdi Isabel 'seni affediyorum salak şey ama başka bir hata daha yaparsan seni kendi ellerimle öldürürüm diyordu. Fredy'nin cevabı ise tam ona yakışır cinsten ve son derece gerçekti: Seni çok seviyorum portakal...
Sayfa 318Kitabı okudu
Muzaffer İzgü (29 Ekim 1933 - 26 Ağustos 2017)
Telsizler hemen çalıştı: “Konuk, ayı avlamak istiyormuş!” Konuk ki ne konuk, en büyük devletin en büyüklerinden… O büyük devletle öyle sıkı fıkıyız ki, kardeşten öte. Ne buyurursa o büyük devlet,biz hemen yerine getiririz, bir dediklerini iki etmeyiz; babamız, ağabeyimiz gibi bir devlet işte. Bu koskoca dost devletin, koskoca büyüğü, ayı
Kızlarla olan sorun da bu işte. Hoş bir şey yaptıklarında, pek yüzlerine bakılmayacak gibi olsalar da, hatta salak bile olsalar, onlarla böyle yarı yarıya aşık oluyorsunuz ve hangi cehennemde olduğunuzu bile unutuyorsunuz. Kızlar! Aman Tanrım! Aklınızı başınızdan alıyorlar. Gerçekten alıyorlar.
Sayfa 73
Anladım ki bu ülkedeki sorun, bilgi ya da anlayış eksikliğinden kaynaklanmıyor. Öğretebileceğiniz hiçbir şey yok. Her şeyi sizden benden iyi biliyorlar ama kötü niyetliler. Bildiklerini okuyorlar. Bu ülkede karar sistemini elinde bulunduranlara hiçbir şey yapamazsınız. Çünkü halk salak ve saf. Halkın salak olduğu bir ülkedeki demokrasi de diktatörlük ve seçimle gelen krallar demektir. Bu yüzden artık ülkeyle bütün bağlarımı kestim. Kimin başbakan olduğunu bile bilmiyorum. Bugünkü serçe yavrusu başbakandan daha önemli.
Sayfa 343Kitabı okudu
Reklam
Unutuşun vahasından hatırlamanın çöllerine döndüm. Bunu yapma cesaretini senin başına gelenler verdi bana. Düşündüm ki el kadar bir çocuk bunlara katlanabiliyorsa, ben de hiç olmazsa yaşananların gölgesine dayanabilirim. Hatırladıkça anlıyorum ki hiçbir şey unutulmuyor aslında. Ama bellek kendi içinde bir arka oda, bir tavan arası, bir sandık yaratıp en sarsıcı anları oraya dolduruyor. Tozları halının altına süpüren salak hizmetçi gibi, günü birinde her şeyin ortaya çıkacağını bile bile.
Sayfa 110Kitabı okudu
İçinizdeki "Salak Pollyanna"ya saygıda kusur etmeyin, o sahip olduğunuz her şey!
Sayfa 177Kitabı okudu
Kaybetmek
Bir şeyin kıymetini kaybedince anlarsın. Dünyanın en salak insanı olsanda yine anlarsınanlarsın. Kaybetmekte öyle bir şey
Ya demesene öyle, salak şey. Ya da de.Bir daha söyle.Eğlencelisin de.
Sayfa 51
Reklam
"Kızlarla olan sorun da bu işte.Hoş bir şey yaptıklarında, pek yüzlerine bakılmayacak gibi olsalar da, hatta salak bile olsalar, onlara böyle yarı yarıya âşık oluyorsunuz ve hangi cehennemde olduğunuzu bile unutuyorsunuz."
BEETHOVEN Türklere ayrılan yeri ziyaret ettin mi? MENDELSSOHN Sadece Türkler yok orada. Dediğim gibi İslam bizim zamanımızdakinden daha kapsamlı bir kavrama dönüştü. Evet, baktım. Huriler, şerbet, akan bir nehir. Allah dedikleri ilahın kabilevi uzantısı sakalının ardından gülümsüyor. Ona Dağların İhtiyarı da diyorlar. Herkese haşhaş dağıtıyor. Benim seveceğim türden bir şey değil. Soğanlı İskoç yahnisini tercih ederim. Ne de olsa İskoçlar da Yahudi sayılır. BEETHOVEN Türkler midir, değil midir, neyse bunların dayanılmaz bir müziği var. Ne armoni ne kontrpuan. Her şey tek sesten feryat ediyor. Semitik müzik de böyledir herhalde. Gerçi hiç duymadım ama. Tanrı şu ilahi konserlerden birinin yapılmasını buyurduğunda hemen kulaklarımı sağırlaştırıyorum. Sen ciddi ciddi Semitik bir müzisyen olduğunu söyleyebilir misin? MENDELSSOHN O çılgın Alman partisi öyle olduğumu düşünüyordu. Heykellerimi parçaladılar, notalarımı yaktılar, o salak konserlerinde İskoç eserlerimin çalınmasını bile yasakladılar. Hayır, Batı mirasım olmaksızın bir hiç olduğumu kabul ediyorum. Bu miras da elbette Hıristiyanlığa, hatta kiliseye dayanıyor. Ama enerji, hayal gücü, ailenin kutsallığına olan inanç, topluma adanmışlık Yahudiliğimden geliyor. Ben toplumun zevkine uygun müzik besteledim. BEETHOVEN Kendim duyamadığım halde ben de öyle. Herkes toplum için besteler.
İnsanların hiçbir şeyden umudu olmasaydı ve hiçbir şeye inanmasalardı, tohumlarını çoğaltmayı derhal reddederlerdi ve evrensel nüfus azalması yoluyla sorunlarımız bir ya da iki kuşak içinde çözülmüş olurdu. İleri sürdüğüm bu tezi yalnızca ben iddia ediyor değilim ama benim gibi düşünenler varsa da yazmaya ne kadar cesaret edecekler, bilemiyorum; dahası, bir kürsünün en tepesindeki profesör bu tezi bağıra bağıra duyurabilecek midir? Bu türden bir bilgiye hangi hükümet hoşgörü gösterir? Hangi zırvalar­la dolu din buna hoşgörü gösterir? Onlar ısrarla bizim umut etmemizi ve inanmamızı istiyorlar, ne olursa olsun umut etmeliyiz, yeter ki umut edecek bir şey olsun, inanmamız gerekiyor, hem de neye olursa olsun, yeter ki bir şeye inanalım, beğenimize uygun saçmalıklar arasında tercih yapmakta özgürüz, yeter ki aptalca olsunlar. Oysa, umudun üstlendiği tüm amaçların ve imanın konu edindiği tüm nesnelerin ortak bir varlığı vardır: Sonsuza dek salak olmak ve üstelik, şimdi bir de bağışlanamaz olmak, çünkü bizden daha fazla özgürleşmiş imkanların ortasında bir kuşak daha aptal aptal duramayız.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.