Rüzgar Ulu, asistan doktor olarak çalıştığı hastanede sıradan bir hayat süren genç bir kadındır.Ta ki kapısının önünde, bir takım saplantılı aşk notları bulana dek...Bu korkunç notlarla beraber zihnine şüphenin ilk tohumları düşer ve geçmişin kirli izlerinin peşini bırakmadığını fark eder...(Arka kapaktan)
Bugün okuduğum bu kitap dünyanın gerçeklerini bir kere daha çarptı yüzüme. Bizler için dakikalarla ifade edilecek anlar başkalarının bir ömrüne,kocaman bir hayata mâl olabiliyor bazen.Haber kanallarında denk geldiğimiz vahşetleri bir iki dakika içerisinde unutabiliyorken o olayı yaşayan tarafın gözünden bakmayı unutuyoruz çoğu zaman.Şiddet önlenebilir bir eylemken kulağımızı tıkıyoruz tüm haykırışlara.İşte bu kitap statüsü ne olursa olsun herkesin şiddetin türlü haline maruz kalabileceğini ve ne olursa olsun savaşmayı, dizlerin kanasa bile kalkabilmeyi öğretiyor bizlere.Fırtına olmayı öğretiyor...
Tüm herkesin okumasını gönül rahatlığıyla önerebileceğim nadir kitaplardan oldu.Belki yetmeyecek ama bir yerlerde birilerinin kalbine dokunabilecek satırlar taşıyor içerisinde.Okuyun,okutun...
"Birine sıkıca sarılmak canını acıtmadığında güzeldir. Kemikleri kıran sevgi artık sevgi degil, sevgiye ihanettir."