Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
448 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Zekeriya Kitapçı / Hz. Peygamber'in Hadislerinde Türk Varlığı. Selçuklular, Moğollar, Osmanlılar. doğdu. İlk, orta ve yüksek öğrenimini Türkiye'de tamamladı. Doktorasını Pakistan'da tamamladı. Medine İslâm Üniversitesi'nde iki dönem Arapça eğitimi aldı. Türkiye'ye dönünce bir süre D.P.T' nda çalıştı. Atatürk
Hz. Peygamber'in Hadislerinde Türkler 1
Hz. Peygamber'in Hadislerinde Türkler 1Zekeriya Kitapçı · Alya Yayınları · 08 okunma
Bazen Bir, Bine Galip Gelir
Mirhånd, Selçuklu tarihi için önemli bir yazardır. 7 ciltten oluşan eseri "Ravzatü's- Safa'yı, kendi zamanına kadar yazılmış kitaplardan derlemiştir ki onun kaynaklarından pek çoğu günümüze ulaşmamıştır. Meselâ "Melikname", Sultan Alp Arslan'a sunulmuş bir kitap ama günümüzde nüshası yok. Üstelik "Melikname", Selçukluların ilk yıllarına dair en önemli eser olarak bilinir. Aşağıdaki satırlar, Malazgirt'e hazırlanan sultanın asil ruhunu ve tevekkülünü anlatıyor...
Sayfa 8 - Mîrhând(Muhammed bin Havendşah) ö.1483Kitabı okudu
Reklam
İsmailîler'in İran'daki faaliyetleri;
"İki düşmanın -Mazenderân hükümdarı ve idaresindeki şehirde yaşayan İsmailîleri katledip İsmailî topraklarına saldırılar düzenlemiş olan Rey'in Selçuklu valisi Abbas- varlığı hep daim olmuştur. Her ikisinin de, katletmiş oldukları İsmailîlerin kafataslarından kuleler dizdikleri iddia edilmiştir. 1146 veya 1147 yılında Abbas, bir Bağdat ziyareti sırasında, "Sultan Sencer'in" diyor vakanüvis, "bir uyarısıyla" Sultan Mesud tarafından öldürülmüş kellesi ise Horasan'a gönderilmiştir."
Sayfa 118 - Kapı Yayınları, "İran'da Davet"Kitabı okudu
Napion Seninle selçuklu mimarisi barındıran yerleri gezmeli bir program yapıp anadoluyu karış karış gezek mi?
“1000 yıllık tarihimiz” vurgusu cumhuriyetle yok sayılan Osmanlı ve selçuklu'yu merkezi alarak Türk'ün gerçek tarihinin İslam'la başladığını ilan açısından önemlidir.
Sayfa 171Kitabı okudu
İmparatorluk kurmadaki ilk başarılarına rağmen Selçuklular, kontrolleri altındaki bölgelerde kalıcı bir merkezi otoriteyi sürdüremediler. 1157 yılında imparatorluk, artık çoğu Selçuklu prenslerin yönetiminde küçük beyliklere dönüşmüştü. Ancak Selçuklu döneminin kalıcı bir önemi olmuştu. Türkler şehir hayatına kolayca uyum sağlayıp sanat hamiliği, mimarlık destekçiliği ve şeriat ile ulemaya saygı gibi yüksek kültürel geleneklerini benimsedikçe İslamiyet'in özümseyici niteliklerini göstermiş oldular. Ayrıca Selçuklular, Sünni İslam'ın canlanmasını sağlamışlardı. Ulema için devlet himayesinde eğitim olan medrese sistemini Selçuklu veziri Nizamülmülk kurmuştu. Selçuklular İslam topraklarını doğu Anadolu'ya yayarak, bütün İslam imparatorluklarının en heybetlisi olan Osmanlı devletinin kuruluşuna zemin hazırlayacaklardı.
Sayfa 39 - Agora KitaplığıKitabı okudu
Reklam
11. yüzyılın ortalarında Selçuklular olarak tanınan bir Türk aşiretler topluluğu, İran üzerinde hakimiyetini kurmuştu. Abbasi halifesi 1055'te Selçuklu liderini Bağdat'ta askeri ve idari yönetimi ele almaya davet etti. Türk Selçukluları, halifenin yöneticileri ve yüksek İslam geleneğinin savunucuları oldular. Selçuklu sultanları bu konumlarıyla, kuzeydoğu İran'dan Arap topraklarına kadar uzanan devasa bir imparatorluk kurdular. Selçukluların yükseliş döneminde başka Türk aşiretleri de batıya göç edip, kuzeybatı Iran ve Kafkasya'da sürekli bir Türk varlığı oluşturdular. Selçukluların 1071'de Malazgirt'te Bizans ordusunu yenmesi üzerine bu göçebe aşiretler Anadolu'ya girdiler ve bu toprakların Rumca konuşulan Hristiyan topraklarından, Türkçe konuşan Müslüman topraklarına dönüşümü başlamış oldu.
Sayfa 39 - Agora KitaplığıKitabı okudu
Tarih boyunca hangi dinden ve meşrepten olursa olsun nice insan eğer imkânı varsa Kudüs ve civarına iz bırakmaya çalışmıştır. Özellikle İslam toplumlarında sahabeden başlayarak, Emevi, Abbasi, Selçuklu, Artuklu, Eyyübi, Memlüklü ve Osmanlılar döneminde Kudüs'e sevdalı nice hayırsever kişinin bu şehrin imarı ve süslenmesi için gayret gösterdiği bilinmektedir.
Sayfa 296Kitabı okudu
Selçuklu can yakmış belli bu cümleler ordan geliyor; selam olsun cümlesine
Selçuklular böyledir işte dedi Hayyam kâh dinsiz imansız çapulcular kâh aydınlık hükümdarlar olurlar
Sayfa 51 - Yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
Selçuklu ve Osmanlı Medeniyeti 500 sene öncesine kadar Batıya öğretip durdu. Sonra bunlar bilim ve teknikte ilerleyip gittiler o arada biz durduk. Ama bunlar da öğrettiğimiz insanlığı unuttu.
Sayfa 309Kitabı okudu
Reklam
Devlet herhangi bir ırkın değil, Allah'ındı. Eyyubilerde de böyle, Selçuklu, Osmanlılarda da böyleydi. Ve o zamanki bireylerin Arap, Türk, Kürt olmaları, kardeş olmalarına mani değildi.
Sayfa 181 - BEYAN Yayınları 7 BaskıKitabı okudu
Sivas Hasreti
Ne güzel seni sevmek böyle uzaktan, Ve seni düşünmek bir çocuk hevesiyle. Her sabah yeniden ezan sesiyle, Müslüman müslüman uyanan şehir. Bir Selçuklu nakışında seni bulmak ne güzel, Ne güzel seni duymak bir ney sesinde. Şems-i Sivasî'nin mübarek türbesinde, Kandil kandil yanan şehir. Halayların, türkülerin çağırır beni uzaktan Yüreğim hep Mısmıl Irmak gibi tertemiz... Nerde Çifte Minare'miz, Gök Medrese'miz Sımsıcak dualarla maziyi anan şehir.
Arap töresi ve akıl (daha açıkçası günün imkan ve şartları karşısında takınılan tavır) İslam'la kaynaşma çabası gösterdiklerinde bir medeniyet doğdu. Bu medeniyetin zirvesi Abbasi dönemi oldu. Berberi töresi ve akıl İslam'da birleşmek isteyince, Endülüs medeniyeti ortaya çıktı. Türk töresi ve akıl İslam'la eritilmek istenildiğinde de Selçuklu ve Osmanlı medeniyetleri tarih sahnesine çıktılar.
Sayfa 237 - tiyo, ikinci baskı, eylül 2014, cağaloğlu
1.500 öğeden 11,3bin ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.